16. Bölüm Part 3

3.4K 251 21
                                    

"Hakan gülme salak salak. Anlattığına pişman ediyorsun insanı" dedi sinirle. Hala sabah gördüğü rüyanın etkisindeydi.

"Umay güzel mi bari?" dedi önündeki türk kahvesinden bir yudum aldı.

"güzel kızda sanane oğlum" dedi Merih.

"ne var karımı merak ediyorum ağabeyciğim" dedi.

"hala dalga geçiyor ambalaj hatası. " deyip elindeki kalemi ona doğru fırlattı.  Yüzünü sıyırıp geçen kalem kapıya çarpıp yere düştü. "çok gerçekti diyorum. Kızın yüzüne bakamadım sabah" dedi koltuğunda geriye doğru yaslanırken.

"onun ne günahı var ki. Aranızı yeni düzelttiniz şimdi saçma bir rüya yüzünden canınızı sıkma. Akbabalar etrafta dolaşıyor" deyip cam duvarın dışarısını işaret etti. Selim Yağmur' un odasına giriyordu.

"kokusunu alıyor" dedi.

"odaya girerken yaptığından sonra bakarsın Yağmur birazdan Selim' in kolunda çıkar" dedi.

"kolunu seviyorsa denemesin. Üzerimden bu saçma şeyi atana kadar konuşmamak en iyisi" dedi ve bilgisayarına döndü.

"sen bilirsin kardeşim. Saat 15 deki toplantıya kadar sakinleş o zaman" dedi ve yerinden kalktı.

"ben bir Yağmur' un yanına uğrayayım. Belki öğle yemeğine çıkarırım" dedi.

"sen ne alaka" dedi Merih.

"bir şey yok. Umay'la tanışmak istiyorum ve ablası olduğu için ondan yardım isteyeceğim. Sonuçta ablası böyleyse kardeşi kim bilir nasıldır. Hadi sana iyi çalışmalar. Baş baş" deyip dışarı çıktı. Tek başına kalan genç adam rüyasını düşünmeye devam etti. Sorun Yağmur' la evli olmaları değildi. Daha önce evlilikle ilgili bir şey düşünmemişti. Evlilik kurumu kendinden çok uzak görüyordu. Kol saati öğle yemeğine az kaldığını gösteriyordu. Hakan'ın Yağmur' un odasına girdiğini görmüştü ama kimse çıkmıyordu. Oyalanmak için aylık bilanço raporlarını bakmaya karar verdi. Bilgisayarın ekranına odaklanıp kendini evrenden soyutladı. Jale' in odasına girdiğini anlamamıştı. Masanın ucuna oturan kadının ayağı bacağında dolaşmaya başladığında başını kaldırdı.

"ne yapıyorsun?" derken kaşlarını çatmıştı.

"özledim" dedi yüzsüzce.

"şuan işteyiz" dedi tekrar bilgisayarına dönerek.

"bu bizim için hiçbir zaman engel olmamıştı" dedi.

"canım sıkkın Jale. Beni yalnız bırak" dedi.

"benim de canım sıkılıyor Merih. Lansman gecesi birden ortadan kayboldun. O kızda her ne hikmetse oda birden yok oldu. Neler karıştırıyorsun Merih? O yeni kızın mı?" diye sorarken masanın üzerinde önünde doğru kaydı. "hiç kimse sende benim yerimi alamaz. İzin vermem" derken kalem eteğini yukarı doğru çekip Merih' in bacaklarına oturdu. "İznim olmadan bu kalbe kimse giremez" derken gömleğin üzerinden kalbinin üzerine öpücük bıraktı.

"zorluyorsun jale" derken başını cama doğru çevirdi. Hakan Yağmur' un odasından çıkıp asansöre giderken Selim ve Yağmur arkasından odadan çıktılar. Kolundaki sata baktığında on iki buçuğu gösteriyordu. Kucağındaki kadını hışımla kaldırıp ayaklandı.

"benim işim var toplantıdan önce gelirim" deyip odadan çıktı. Hala asansör bekliyorlardı. Uzun bacaklarıyla kapılar açılmadan yanlarına ulaştı. Yanan kırmızı ve bir gong sesinin ardından kapılar açıldı. Yağmur köşeye geçip döndüğüne ancak Merih' i fark edebildi. Hakan hemen yanında olsa da diğer yanında Selim' in belinde olan eli Merih' in oklarını üzerine çeviriyordu.

Extra Large/ TAVLA BENİ (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin