Bölüm 2: Bencil ve Fedakar

4.7K 411 138
                                    

Bölüm 2

Hava iyice kararmıştı. Drex, Elena'ya kızın dikkatini çeken çiçekleri tanıtıp Elena'nın çiçekler hakkında bilgi sahibi olmasına yardımcı olurken Elena da gözlerini bahçedeki tüm çiçeklere ödünç vermişti. Elena Drex'in anlattıklarını çok iyi dinlemese de çiçeklerin başlıca özelliklerini hatırlayabiliyordu. Drex te Elena'nın isimlerle ilgilenmediğini pekâlâ biliyordu ama çiçeklerini birine tanıtmak ona eğlenceli geliyordu.

Drex "Cornelius Fulgentibus." diyerek üzerinde yakut işlemeler olan ve hayali kanatlarını çırpan çiçeği inceleyen Elena'ya baktı."Favori çiçeklerimden biridir." diye ekledi kızın onu dinlediğini umut ederek."Kopardığın takdirde çiçek gerçek kanatlarına kavuşarak gökyüzüne doğru uçuyor." Drex göstermek için bir tanesini koparttı ve geri çekildi. Çiçek, yere düşmeden önce omuz silker gibi hafif bir salınım yaparak gül kokusuna benzeyen bir koku bıraktı ve kısa süre içinde gerçek kanatlarına kavuşarak gökyüzüne doğru yükselmeye başladı.

Elena küçük bir kelebek gibi uçuşan çiçeği incelemeye devam ederken "Çok güzel." diyerek beğenisini dile getirdi. Çiçek gerçekten de çok güzeldi. Cornelius,kendi etrafında dönüp kanatlarını daha çok büyüttüğünde birbirinden renkli ve fosforlu polenlerini yağdırdı. Anlaşılan yerini kendi türünden birine bırakmaya kararlıydı.

Drex dikkat çekmek için boğazını temizledikten sonra Elena'ya doğru döndü."İncelemen bittiyse artık devam edebilir miyiz Elena?" Saçlarına düşen polenleri temizleyerek sarayın kapısına doğru yürümeye başladı. Ne de olsa artık saraya girebilecek bir engel kalmamıştı.

Elena kafasını evet anlamında salladıktan sonra Drex'in yanına ulaştı. Adama bir şey demek için ağzını açıyordu ki kendisini frenledi ve Drex'in bıraktığı sessizliğe ayak uydurarak süs havuzunun ışıklandırmalarını inceledi. Rengi mora çalan çimenlerin taş basamaklardaki üstünlüğü ve havuz taşlarının üstünü örten suyun mavi tonu sarayın bahçesini güzel kılan şeylerden yalnızca ikisiydi. Elena merakına daha fazla dayanamayarak Drex'in yanından ayrıldı ve süs havuzuna doğru ilerledi.

Çimenlerin ezilirken bıraktığı ses ona pişman olmayacağını söylüyordu ki Elena havuzun başına geldiğinde buna emin oldu. Süs havuzu muhteşem görünüyordu. Elena izlemekle tatmin olmayıp dokunmak için elini suya daldırmayı düşünürken Drex'in yanına geldiğini ve ona seslendiğini fark etti.

"Yüzmek ister misin Elena?"

Elena kaşlarını çatarak arkasında dikilen adama baktı. Hava iyice karardığı için Drex'in yüzünü tam olarak seçemiyordu ama ışıklandırmalardan adamın ona sırıtarak baktığını anlayabiliyordu."Süs havuzunda mı?" diye sordu kaşlarını eski haline getirdikten sonra."Hiç sanmıyorum." Sözlerine devam etmeden önce rengi mavi ve yeşile dönen ışıklandırmalara baktı."Görüntüyü izlemek daha eğlenceli."

Drex, Elena'nın soluna geçtikten sonra bir adım öne giderek havuzun taş çıkıntısına bastı."Kesinlikle haklısın." Suyun üzerine düşen fosforlu polenlerden biri dikkatini çektiğinde ise gözlerini kısarak öne doğru eğildi."Anlaşılan küçük Corneliuslardan biri dayanamayarak yüzmeye karar vermiş."

Elena, Drex'in gözlerini diktiği polene bakarken bu fırsatın bir daha ele geçmeyeceğini düşünerek adamın ona sakar demesinin cezasını ödetmeye karar verdi. Bakışlarını polenden alarak Drex'in ayaklarına yönlendirdi ve enerjisi az olsa da içinden Drex'in ayaklarına kaymalarını emretti.

Elena'nın güçlerinin ortaya çıkmasının üzerinden çok geçmemişti ki Drex'in ayakları öne doğru kaydı ve Drex süs havuzunu boyladı. Elena, adamın havuza düşmesiyle etrafa sıçrayan sulardan kaçınmak için bir adım geri giderken suyun içinde çırpınan Drex'i izledi. Bu manzara kesinlikle izlemeye değerdi.

İŞARETSİZ 2Where stories live. Discover now