21♠️

36.6K 1.4K 64
                                    

Ecmel'in Ağzından

Mert önündeki viski bardağını çevirmekle meşguldü.
"Tamam sakin ol artık Karan yakalanmadık işte." Karan sakinliğinden sıyrılarak bardağı sertçe komodinin üstüne bıraktı.
"Ne demek sakin ol Mert! Adamlar bizi az kalsın yakalıyordu. O zaman ne halt yemeyi düşünüyordun? Bu aptal velede güvenende suç!"
"Bana bak benim suçum yok. Bunu sen de çok iyi biliyorsun. Sonuçta yakalanmadık ve anlaşmamız geçerli. Teyzemi görmek istiyorum ben." dedim.

Sanırım bunu yerinde söylememiştim. Karan sinirden deliye dönmüş bir halde bana bakıyordu.
"Ecmel elimden bir kaza çıkamadan odana git!"
"Sözünde durmayacaksın Nobran Mafya değil mi? Asıl sana güvenende suç!" diye bağırarak odama geçtim. Derya arkamdan geleceği sırada Karan her şeye müdahale ettiği gibi buna da o otoriter, soğuk sesiyle müdahale etti.
"Bırak Derya yalnız kalsın, biraz aklı başına gelsin. Ne zaman bana karşı o çenesi kapalı tutmayı öğrenir, işte o zaman anlaşırız." Evdeki sessizlikten Derya ve Mert'in gittiklerini düşündüm.
Uyandığımda esnemeye ve bedenimdeki tembelliğe son verip yataktan kalktım. Mutfaktan sesler geliyordu. İndiğimde Fatma ablayı gördüm.

"Günaydın kızım, ben de sana omlet yapıyordum. Sen geç masaya, beş dakikaya hazır."
"Günaydın Fatma abla neden zahmet ettin sen."
"Boşuna bakınma Karan işleri varmış biraz kötü görünüyordu. Sabah viski şişelerini topladım, salondan sorun mu var kızım?"
"Sen yanlış anlamışsındır Fatma abla. Hem ayrıca o hiç umurumda değil, beni buraya zorla kaçıran adamı neden merak edeyim ki?"
"Bunları konuşmuştuk. Ecmel Karan kötü birisi değil zorunda kaldı."

"Hayır Fatma abla yanılıyorsun. Hiçbir şeyi konuşmadık. Sen aynı şeyleri söyleyip durdun; Mecbur kaldı, zorunda kaldı... Her ne olursa olsun bir insana zarar verdi. Neyse bunları tartışmak yersiz. Omlet için teşekkürler, çok güzel olmuş." deyip sofradan kalktım.

"Kızım daha birkaç lokma aldın, biraz daha yeseydin."
Cevap vermeden odaya çıktım. Üzerimdeki pijamalardan kurulup tül bir elbise giyindim. Vakit geçmiyordu bir türlü. En iyisi biraz bahçeye çıkıp hava almaktı. Dış kapıyı açtığımda kapıdaki korumalardan biri;
"Lütfen içeri girin. Karan Bey'in kesin talimatı var, dışarı çıkamazsınız." dedi.
"Sadece bahçeye çıkacağım. Dağın ortasında kanat takıp uçacak halim yok. Lütfen izin verir misiniz?"
"Özür dilerim efendim, emir kuluyum ben."
Salih yanımıza yaklaşıp;
"Küçük hanım nasıl bir sorun var?" dedi.
"Bahçeye çıkmak istiyorum izin vermiyorlar."
"Üzgünüm küçük hanım abimin, kesin talimatı var içeri geçin zorluk çıkarmayın."
"Zorluk çıkaran ben miyim, siz misiniz? Ben bahçeye çıkmak istiyorum. Arayın Nobran Mayanıza da söyleyin."

Salih ve kapıda duran koruma arasında kısa bakışmanın ardından Salih cebindeki telefonu çıkarıp Karan'ı aradı.
"Alo abi, küçük hanım bahçeye çıkmak istiyor. Çok zorladı, seni aramak zorunda kaldım." dedi. Salih karşı taraftan gelen sesi bir süre dinledikten sonra ;
"Tamam abi hemen haber veriyorum."
"Efendim?" dedim oldukça sert bir şekilde.
"Bizim velet dışarı mı çıkmak istiyormuş? Nereden bileceğim senin yaramazlık yapmayacağını?"
"Ne yapabilirim acaba? Bakıyorum da benden bir hayli korkmuşa benziyorsunuz sen ve adamların. Sizi atlatacağımı düşünüyorsan o başka."
"Ben korkmam, korkuturum Ecmel. Sen de bunu öğreneceksin çok yakında. Şimdi çık ama bir yanlışını görürsem gerisini sen düşün." Salih'e telefonu uzattım. Taktiğim işe yaramıştı. Kocaman sırıtmayı da ihmal etmedim.

Tekrar telefonu eline alan Salih, "Peki abi anlaşıldı, sen hiç merak etme." dedi. Arka bahçedeki yemyeşil alana geçtik. Kafelerdekilere benzeyen salıncaktan vardı. Hemen salıncağa oturdum. Sallanırken ayağımla salıncağın hızını ayarlamaya çalışıyordum. Öğlendi, yani tam güneşin en tepede olduğu vakitti. Hava çok sıcaktı ve ben de Salih'in bu sıcakta daha fazla beklemesine dayanamadım.

NOBRAN MAFYA {2.BASKI} &TAM HALİ& Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin