17-Final

236 36 48
                                    

Alex arkasından çevrilen planlardan habersiz, ölümü kabullenmişti. Kendisinden başka kimsenin bu laneti kaldıramayacağına inandığı için gelecek nesilleri kurtarmak onun görevi olmalıydı. Hayattan çok büyük bir beklentisi yoktu.

Kalem eline geçene kadar sönük bir hayat yaşamıştı. Kalemle gelen başarı ise bir süre kendisini iyi hissetmesini sağlamıştı. Artık o da yetmiyordu.

Nasıl öleceğini biliyordu ama ne zaman ve nerede öleceğini bilmiyordu. Bu konuda Johan ve Tony'den yardım isteyecekti. Kendisini benzine bulayıp çakmağı çakacak cesareti yoktu. Diğerleri yardım ederse, bu da cinayete girerdi. Öyle bir plan yapılmalıydı ki sonunda kimse suçlanmamalıydı.

Tony'e ulaşmak için Melinda'yı aradı. Bazı detayları konuşmak için Tony ile buluşmak istediğini söyledi. Tony ile buluşacağı kafeye gittiğinde, Johan'ın da orada olduğunu görünce şaşırdı. Fakat onun gelmesinin iyi olduğunu düşündü.

Planı yaparken ekstra beyin işe yarardı. Masalarına yaklaştığında, Tony ayağa kalkıp Alex'i karşıladı. Johan istifini bile bozmamıştı.

"Hoş geldin Alex."

"Merhaba Tony, Johan." Adam başıyla selamı aldı ama ilgisizce etrafa bakmaya devam etti.

Tony akıllı olandı. Alex'i bu plana ikna etmişken ona kötü davranıp vazgeçmesi riskini alamazdı. Johan'ı dürtüp kaş göz işareti yaptı. Johan toparlanıp Alex'e zoraki gülümsedi.

"Laneti kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacağım."

"Bunu duyduğuma sevindim" dedi Tony. "Nasıl yapmayı düşünüyorsun?" Aklındakileri öğrenmek için iyi bir denemeydi.

"Aslında sizin yardımınızı isteyecektim. Kendi kendime yapabileceğimi sanmıyorum. Fakat sizi de suçlamalarına izin veremem. Öyle bir düzenek hazırlayalım ki kimse sizden şüphelenmesin."

Tony, Alex'in mantığını sevmişti. "Bak bu iyi fikir. Johan ve ben bir şeyler düşünüp seni ararız" dedi. Alex masadan ayrılırken, kendisini hem rahatlamış hem de korkmuş hissediyordu.

Alex'in gidişiyle Tony ve Johan bir plan oluşturmak için Melinda'yı da çağırıp Tony'nin evinde buluştular. Saatlerce süren tartışmalar sonunda plan oluşmuştu.

Eski ve yıkılmak üzere olan bir bina seçip içine yanıcı maddeler getirilecekti. Bunlar tespit edildiğinde, birilerinin burayı depo gibi kullandığı düşünülecekti. Alex'den de bu yönde bir ihbar aldığını söylemelerini isteyeceklerdi.

Alex merkezi arayıp destek beklerken, şüpheli kaçmasın diye içeri girmiş olacaktı. Sonunda yanıcı maddeler tutuşacak ve Alex içeride mahsur kalacaktı. Ölümünden sonra kahraman bir polis olarak anılacaktı.

Tüm bu plan işe yararsa herkes mutlu olacaktı. Tabi Alex hariç. Öldükten sonra kahraman olsa bile mutlu olacağını zannetmiyorlardı. Alex ile buluşmadan önce yanıcı maddeleri ve eski binayı bulmaları gerekiyordu.

Tony binaları araştırırken, Johan da yanıcı maddeleri temin edecekti. Melinda'nın görevi ise Alex'e iyi davranıp, son ana kadar caymasını engellemekti.

Plana başlanmıştı. Melinda, Alex'i arayıp bu geceyi özel bir şekilde geçirmek istediğini söyledi. Ne de olsa adamın son gecesiydi. Alex evinde onu beklediğini söyledi ve akşam için özel bir yemek hazırlamaya başladı.

Tony itfaiyeye çok uzak bir bina bulmuştu. Terk edilmiş bir fabrikaydı ve eskiden cephane üretiliyordu. Yerlerde boş kovanlar göze çarpıyordu. Johan malları temin edip, Tony'den aldığı adrese doğru kamyonet ile yola çıktı.

Alex son gecesini muhteşem bir şekilde yaşamıştı. Melinda adamı mutlu etmek için tüm hünerlerini göstermiş ve ona minnettar olduğunu hissettirmişti. Ertesi akşam her şeyin hazır olduğunu söyleyen Tony, onlara adresi vermişti.

Melinda ile binayı görmeye gelen Alex tüm cesaretini toplayıp içeri girdi. Johan ve Tony son kontrolleri yapıp yangını nasıl tetikleyeceğini anlattılar. Ortam bir kere alev aldı mı, saniyeler içerisinde her yanı alevler kaplayacaktı. Johan Alex'den kalemi istedi. Artık ona ihtiyacı kalmadığını söylerken, üzgün görünmeye bile çaba sarf etmiyordu. Alex'in uzattığı kalemi alıp cebine koydu.

Alex onların biraz uzaklaşmaları için zaman verip, sonra bir fitili ateşleyecekti. Ardından on saniye sonra büyük bir patlama ve alevler oluşacak ve kaçış imkânsız hale gelecekti.

Johan ve Tony son kontrolleri tamamlarken, Melinda, Alex'i dışarıya çağırdı.

"Böyle biteceği için üzgünüm Alex."

"Ben değilim Mel. Sonunda birileri için iyi bir şey yapma fırsatım oldu."

"Gelecek hayatta yine görüşmek isterdim."

"Ben geri gelmeye inanmıyorum Mel ama öyle bir şey varsa kesinlikle seni bulurum."

Bu sırada Johan, Alex'in kullanacağı çakmağı kontrol ediyordu. Çakmağın yanmaması durumunda Alex'in bunu bir işaret olarak kabul edeceğinden korkuyordu. Bu iş bu gece bitmeliydi. Francesca'nın laneti son bulacaktı.

Aniden bir rüzgâr çakmağı yere düşürmesini sağladı. Ateş fitilin üzerine denk gelmiş ve ateşlemişti. Johan panikle fitili söndürmek isterken o ve Tony iki tarafa savruldular. Sanki görünmeye bir güç tarafından fırlatılmışlardı.

Kapıya koştuklarında, kapı ve pencerelerinde rüzgârla kapandığını gördüler. Çıkmak için zamanları kalmamıştı. Melinda aniden kapanan kapıya doğru döndü. Hemen arkasında duran Alex, olanlara anlam veremiyordu.

Büyük bir patlama gerçekleşti ve Melinda arkasında duran Alex'i de yıkarak düştü. Alex bir süre şoktan kıpırdayamadı. Ardından zorlanarak Melinda'yı yana itip, dizlerinin üzerinde durdu. Kadının boynuna saplanmış bir metal parçası yüzünden kan kaybettiğini gördü. Baskı yaparak durdurmak istedi ama kan adeta fıskiye gibi fışkırıyordu.

Alex kadını kurtaramayacağını anlayınca ambulans çağırmak istedi. Fakat itfaiye ve ambulansa uzak nokta seçtiklerini hatırladı. Kanlı giysileri ile yakalanırsa, suç üzerine kalacak diye korktu. Gömleğini çıkarıp yakınlardaki suya girdi. Akan suda hem kendini, hem de gömleğini yıkadı.

Tony'nin arabasını alıp evine doğru yola çıktı. Yorgunluktan yatağa uzanır uzanmaz uykuya daldı. Rüyasında Francesca'yı gördü. Kadın alevler içerisinde yanarken, Tony ve Johan'ın cesetlerinin üzerinde dans ediyordu.

Alex kadından korkarak kaçmaya çalışırken, kadının alevleri söndü ve konuşmaya başladı.

"Korkma Alex. Lanet ortadan kalktı. Martinelli kanından iki kurban aldım. Tıpkı benim gibi öldüler."

"Fakat benim ölmem gerekmiyor muydu?"

"Hayır seni kandırıp kendilerini kurtarmaya çalıştılar. Sen kendini feda edecek kadar iyi bir insansın. Artık laneti üzerinden kaldırdım, ben de huzura erdim. İyi bir yaşam sür" diyen kadın kayboldu.

Alex uyandığı zaman yeni bir güne merhaba dedi. Artık lanet yoktu, kalem yoktu, kötü niyetli akrabalar yoktu. Sadece fedakârlığın değerini bilen eski bir cadının verdiği bir tavsiye vardı; iyi bir yaşam sür.

Alex de öyle yapacaktı.

-BİTTİ-

Yayımlanma Tarihi: 12.06.2016

Okuyan ve oylayan herkese teşekkür ederim.

Gerçekleri Yazan Kalem (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin