14-Lanet

156 31 5
                                    

Tony dizine dayalı silahı hissetmişti. Fakat Alex'in halka açık bir alanda silahını kullanacağına inanmıyordu.

"Yapamazsın Alex, sen bir devlet memurusun ve halka açık alanda silah kullanamazsın."

"Tabii senin de bir silahın yoksa kullanamam."

"Elbette yok."

"Merak etme Tony, ayak bileğimdeki silahı, seni vurduktan sonra eline yerleştirmem beş saniye mi almaz."

Tony'nin şakaklarında ter damlaları belirmişti. Alex'in ciddi olduğuna inanıyordu. Üstelik laneti tetiklendikten sonra, paranoyası had safhaya çıkmıştı.

"Anlatmaya başla!"

"Peki, tamam" dedi Tony teslim olarak.

"Bir dakika" diyen Alex, silahı öteki eline geçirip cebinden kalemini çıkardı. "Doğruları söylediğinden emin olmalıyım."

Artık çıkar yolu kalmadığını gördüğü için Tony doğruları söylemeye karar verdi.

"Mel ve sen akrabasın."

"İğrenç bir iftira, biz defalarca seviştik."

"Yaz ve gör." Alex'in söylediklerini yazmasını ve onaylamasını bekledi.

"Doğruymuş."

"Merak etme çok yakın değilsiniz, dedeleriniz kuzenlermiş."

"Konuyla ne ilgisi var?"

"Johan ve ben de seninle aynı soydan geliyoruz."

"Ne güzel" diye dalga geçti Alex. "Büyük bir aile gibiyiz" dedi ama söylenenleri yazarak doğruladı.

"Lanetin tetiklenmesi için Alexander Martinelli'nin soyundan gelen ve aynı adı taşıyan erkek çocuk olmalıydı. Bu da seni neden seçtiğimizi gösteriyor."

"Beni siz mi seçtiniz? Üçünüz birden." Sonra aklına, Melinda'yı kalemi kullanmaya başladıktan sonra tanıdığı geldi. "Johan neden kalemi bana vermeye karşı çıktı?"

"Senin laneti yenebileceğine inanmıyor, sana güvenmiyor. Kalemi sana vererek yanlış yaptığımızı iddia ediyor."

"Bana iyilik yapıyormuş gibi geldi. Sen bana kalemi verdin ve beni lanetledin."

"Ben değil Francesca yaptı. Biz de Alexander'ın soyundan geliyoruz. Fakat lanetteki isim benzerliğini taşımadığımız için laneti üzerimize alamadık."

"Neden laneti üzerinize almak isteyesiniz ki?"

"Gelecek nesillere geçmesini engellemek için."

Tony'nin her söylediğini yazan Alex, adamın doğruları söylediğine emin oldu. Aklına gelen ismi sormadan edemedi.

"Bay Dering kim? Kalemin bana ait olmadığını söylüyordu."

"Johan'ın ağabeyi. O da Johan gibi düşünüyor."

"Bütün bu saçmalıklara neden inanayım? Lanetin gerçek olduğuna inanmayı reddediyorum."

"O zaman gelecek nesilleri kendi elinle lanetlemiş olacaksın."

Alex bu sözlerin de doğru olduğunu gördü. Laneti ortadan kaldırma şansı varsa bunu deneyebilirdi. Bu sayede gelecek nesillerdeki akrabalarını kurtarmış olacaktı.

"Son bir şey merak ediyorum. Atamız Martinelli tüy kalem kullanıyordu ama ben de dolmakalem var. Bunun o kalem olması mümkün değil."

"Francesca tek bir konuda doğru söylüyordu. Kalem büyülüydü ve çağa uygun şekle dönüşüyordu. Dolmakalemler yaygınlaşıp tüy kalem kullananlar azaldığında, kalem de kendisini değiştirmiş. Atalarımızın yazdıkları bir kitapta okumuştum."

"Yani bu kalem kendini değiştirebiliyor. Peki, kalemi yok edersem ne olur?"

"Yapamazsın. Sence ataların denemediler mi zannediyorsun?"

"Ateşe atabilirim, üzerinden kamyon geçirtebilirim."

"Alex atalarımız her şeyi denedi. Kalem gözden kayboluyor ve yine sahibinin masasında beliriyor."

Artık her şeyi öğrendiği için Alex'in kabullenmekten başka bir çaresi yoktu. Silahını kılıfına geri koydu.

"Bana laneti nasıl bitireceğimi söyle Tony."

"Buna kesin emin değilim. Fakat yıllardır yaptığım araştırmalar lanetin, lanetleyenle aynı şekilde ölmesi sonucunda ortadan kalkabileceğini gösteriyor."

"Francesca nasıl ölmüş?"

"Yakılarak."

Alex'in içini kaplayan korku, tüm damarlarına yayıldı. Gelecek nesilleri kurtarmak için yanarak ölmek zor bir seçimdi. Hayatında iyi şeyler yapmaya çalışmıştı ama ateşe atlayarak intihar etmek bunlardan birisi değildi.

"Bunu düşüneceğim Tony. Şimdi gitmeni istiyorum."

Tony lafı ikiletmeden ayağa kalktı. Gitmeden önce elini Alex'in omuzuna koydu. "Sen iyi bir adamsın Alex."

"Umarım" dedi Alex.

-DEVAM EDECEK-

Yayımlanma Tarihi: 05.06.2016

Gerçekleri Yazan Kalem (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin