2-Başarı

305 44 19
                                    


Alex Martin'in hayatı değişmişti. Kalemi aldığından bu yana haftalar geçmiş ve birçok suçluya suçunu itiraf ettirmişti. Ne zaman yalan beyanda bulunsalar, Alex bunları yakalayıp yüzlerine vuruyordu. Karakoldaki yeni adı, Yalan Detektörüydü.

Kalemin sırrını merak ettiği için bu muhteşem hediyeyi veren avukatı bulmak istemişti. Neden böylesine güçlü bir kalemi kendisine verdiğini, en önemlisi de neden kendisinin kullanmayı seçmediğini sormak istiyordu.

Hukuk sektöründeki birisi için çok kullanışlı olabilirdi. Fakat aramaları sonuç vermemiş ve avukatı bulamamıştı. Turtle'ın kayıtlarında geçen avukatın ismini araştırmıştı ama bu ismin baroda kayıtlı olmadığını öğrenmişti.

Bu iş gizemli olmaya başlıyordu. Avukat rolü yapmak büyük bir suçtu. Bu suçu işleyen kişi, neden bir kalemi kendisine vermek için riske girmişti buna anlam veremiyordu.

"Hey! Yalan Detektörü. Sana iki numaralı sorgu odasında ihtiyaç var."

Alex düşüncelerinden sıyrılıp iki numaralı sorgu odasına gitti. Kapının üzerinde on üç yazıyordu. Aslında iki yazmalıydı ama bu olay, on üç rakamında iki numara var diyerek, iki numaralı sorgu odasına esprili bir yaklaşım getiren yüzbaşının başının altından çıkmıştı. Yüzbaşı "çünkü diğerinde sadece bir yazıyor" diye kendi fikrini savunmuştu.

Bu odaya her gelişinde yüzbaşının soğuk esprisine gülümsemeden edemiyordu. Kapıyı açıp içeri girdiğinde, şüphelinin yalnız olduğunu fark etti. Alex avukat istemeyen şüphelilere saygı duyardı. Onlar yalanlarını kendileri söylemeye çalışan insanlardı. Başka yalancılara ihtiyaç duymazlardı.

Şüphelinin karşısına geçip, avukat tutma hakkından feragat etmek isteyip istemediğini bir kez daha sorarak kayıtlara geçirdi. Adamın sakin bir duruşu vardı. Dosyasında yazdığı kadarıyla cinayet ile suçlanıyordu.

"Bay Dering, ben sorgu memurunuz Alex Martin'im. Soracağım sorulara net cevaplar vermenizi rica ediyorum" diyen Alex, özel kalemini çıkarıp, kapağını açtı. Artık yazacağı tüm yazıların sadece gerçekleri göstereceğini biliyordu.

"Sizi tutuklayan memurun ifadesinde, maktulün yanında duruyormuşsunuz ve ellerini kanlıymış."

"Evet."

"Ayrıca laboratuvardan gelen sonuçlara göre, cinayet silahında parmak izleriniz bulunmuş."

"Cinayet değildi." Alex adamın cevaplarını yazmaya başladı.

"Peki cinayet değilse, bıçağı kazayla kendine mi sapladı?"

"Evet."

"Kanlı ellerinizi ve parmak izinizi nasıl açıklayacaksınız?"

"Yardım etmeye çalışıyordum. Bıçakta parmak izim var çünkü orası benim de evim. Ara sıra mutfakta kullandığım bir bıçak."

Alex "ne güzel yalanlar" diye düşündü. Kaza gibi gösterilmeye çalışılan cinayetlere alışkındı. Adamın bu kadar saf olmasına şaşırmıştı. Avukatı olsaydı, en azından daha başarılı yalanlarla, şüpheyi kendisinden uzaklaştırabilirdi.

"Neden avukat istemediğiniz?"

"Çünkü ben bir suç işlemedim."

"Anladım" diyen Alex yazmaya devam etti.

"Eklemek istediğiniz bir şey var mı Bay Dering?"

"Hayır."

"Öyleyse beyanınızı okuyup imzalayın lütfen."

Adam kendisine uzatılan kâğıdı okudu ve imzaladı. Alex kendisinden emin bir şekilde kâğıdı geri alıp okumaya başladı. Ne kadar yalan söylediğini görmek için sabırsızlanıyordu. Fakat kâğıtta yazan hiçbir şey değişmemişti.

Tüm söylediklerinin doğru olduğu anlamına geliyordu. Ya da kalem büyüsünü kaybetmişti. Her şekilde görevini yaptığı için kendisini etkilemeyeceğini düşündü.

Alex kalkarken "size inanıyorum Bay Dering" dedi.

"Aslında kaleminizin işe yaramadığını düşünüyor olmalısınız."

Alex sandalyesine geri oturdu. Adamın gözlerine dikkatle bakarak, "kalemim hakkında ne biliyorsunuz?" diye sordu.

"Size ait olmadığını Bay Martin" dedi adam.

-DEVAM EDECEK-

Yayımlanma Tarihi: 21.05.2016

Gerçekleri Yazan Kalem (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin