-23-

8.2K 322 13
                                    

Acelem var hemen hepinize teşekkür ediyorum. Yorum ve vote'lar beni duygulandırıyor geç geldiği için özür dileriiim hepinizi çok seviyoruuum yeni bölüm hafta içi gelecek o zaman ithafenlerde yapacağııım =) 
İyi okumalarr :)


Gözlerimi devirdim. Zaten iyi bir haber beklemiyordum daha çok böyle bizi uğraştıracak şeyler bekliyordum ya da kavga etmemizi sağlayacak. Mike kararlı görünüyordu yani pek şaşırmış gibi değildi daha çok gözlerinde bir buhu vardı ve o buhunun arkasında bize açıklayacağı birçok şey. Ürkütücü şey.

Omuz silktim. 'Zaten iyi bir haber bekleyen yoktu.'
Porsche umursamadı ve soğuk bir sesle 'Anlat.' dedi. Bazen çok kaba oluyordu. Sadece bazen değil sürekli kaba halindeydi.

'İnsan vücudunda kovulmuş meleğin kanı sadece 1 ay durabilir.'
İşte şimdi daha ayrı bir boka batmıştık.

'Yani sonra kan vücudumdan çıkacak.'
Mike dudaklarını ıslattı ve başını iki yana salladı 'Öleceksin tabi dönüşmezsen.'
Harry'den anormal bir tepki bekliyordum ama o sadece gülmüş ve 'Bu saçmalık.' demişti. Ne kadar da açıklayıcı konuşuyordu.

Ben burada ölecektim ama onun tek dediği şey saçmalıktı ya saçmalık değilse? O zaman ne yapacaktım?

Mike açıklama yapmaya çalışıyordu ama Harry onu dinlemiyordu. Şimdi bir kavgayı kaldırabileceğimden emin değildim.

'Arkadaşların umrumda değil bu saçmalık.'

'Kes sesini Harry ve dinle.' diye bağırdım.

Mike Harry'nin susmasından yararlanarak 'Bir kötü haber daha var.' dedi

Harry aptalca bir gülümsemeyle dalga geçerek 'Ah ne güzel!' diye bağırdı.
Dişlerimin arasından 'Harry.' diye onu uyardım.

'Kovulmuş melekler bir mistral öldürürse hislerine geri kovuşuyor. Tabi onu dönüştüren kişi hariç.'

'Etkileyici.'
En azından Porsche beni bu nedenden dolayı öldürmeyecekti.

'Sana güvenmiyorum hepsi yalan senin tek amacın onu mistrala dönüştürmek. Söylesene bu işten çıkarın ne? Yoksa sende mi onlardansın ha?' diye saldırdı Harry.

Bazen aptal olduğunu biliyorsunuz değil mi?

'Harry-'

Mike sözümü kesti ' Böyle düşünmeye devam ederse giderim ve iki kişi kalırsınız.'

'Siktir.'

'Harry yeter kes sesini!'Diye bağırdım. Boş tapınakta sesim defalarca tekrarlandı.

'Zaten herkes ne yapacağını biliyor. Mistrala dönüşeceğim ölmek istemiyorum.'

Hızla odadan çıktım ve boş tapınağın içinde nereye gittiğimi bilmeden yürümeye başladım.

Harry aptalca davranıyordu. Zaten bir sihrin etkisindeydi. Var ya da yok gibi bir şeydi. Bu işte tek kalamazdım. Yalnız olamazdım çünkü korkuyordum. Hem de çok… Gözlerimi duvarlarda gezdirdim. Boş duvarlarda…

HARRY

Diana odadan çekip gidince yalnız kalmıştık. Aslında bir amacım da Mike la yalnız kalmaktı. Ona döndüm.

'Ne yapacağız?'

'Bilmiyorum.' diye kısa bir yanıt verdi.
Onu dönüştürmek istemiyordum. Sonradan pişman olacağını biliyordum ve dönüştürmek istemiyordum. Onuda kirletmek istemiyordum.

'Dönüştürürsek koruyamayız ve zaten katerinanın amacı belli oldu.'

'Arkadaşım eğer ona başka bir kovulmuş meleğin kanını verirsek bu durumdan kurtulabileceğini söyledi ama bu sadece rivayet. Ona kan verirsek ve beklememiz lazım yani ölebilir.'

'Lanet olsun!' diye tısladım. Hiç bu kadar çaresiz olmamıştım ve bu benim egomu zedeliyordu. Sanki aşalanıyordum.

'Ona senden bahsettim.. Şu sihiri.'

Başımı salladım.

'Bu bir baş melek sihri.'

'Ne yani baş melekler kanunları mı çiğniyor?'

Mike onaylarcasına başını salladı ve boş bakışlarını kapıya yöneltti 'Mutlaka bir sebebi olmalı.'

'Acilen bu sihirden kurtulmam lazım...' diye sayıkladım. Diananın korunmaya ihtiyacı vardı ve ben bu aptal sihrinin etkisindeyken onu koruyamazdım.

'Arkadaşım baş meleklerle bu konuyu senin için konuşacak.'

'Güzel.. Peki bu arkadaşın kim sorabilir miyim?'

'Bunu neden soruyorsun?'

'Mike söyle.' diye mırıldandım.

Diana için sakin olmaya çalışıyordum ama pek başarılı sayılmazdım.

'Eskiden baş melekti ama kovuldu.'

İnledim.'Tanrım! Eski bir baş melekle mi iletişim kuruyorsun?'

'Kovuldu diyorum.' diye üstüne bastı.
'Mike sen-sen bizi cehenneme attıracak Diana’yıda öldürtmek mi istiyorsun?'

'Hayır!' diye bağırdı.
Sanki öldürtmek istese evet diyecekmiş gibi. Onu dikkate almadım.

Derin bir nefes aldım ve etrafa bakındım. 'Başka bişey?'

Başını iki yana salladı. Başımı salladım ve odadan çıkıp Diana'nın yanına gitmek için iki adım attım ki odada sesi yankılandı 'Harry onu dönüştürmeliyiz.'

DİANA

Mistral.. Mistral’a dönüşmek. İnsan olmamak. Farklı bir ırkı tekrar ortaya çıkarmak… Sonsuz olmak. Hiç ölmemek ama hep ölme ihtimalinin olması… Ah tanrım ben kimi kandırıyorum sonsuz olmak falan istemiyorum. Kendim olmak istiyorum sadece 1-2 ay önceki kendim. Harrynin de olmasını istiyorum ama böyle değil. İnsan olmasını, hissetmesini… Onla el ele gezmek, sinemaya gitmek, barlarda içip sarhoş olmak, onunla seks yapmak, ona kahvaltı hazırlamak, onun bana sürprizlerinin olması ve çocuklarımızın olmasını… Ama hepsi bize o kadar çok uzak ki… O kadar ulaşılmaz… İmkansız… Tanrım! Ben kimi kandırıyorum ben sadece kendim olmak istiyorum.

Tepedeki yıldızlara baktım ve kayan bir yıldız aradım. Belki bir dilek tutardım ve gerçekleşirdi. Beni 1-2 ay önceme götürürdü.

‘Özür dilerim.’ Diye bir fısıltı yayıldı.

‘ne için?’

‘Sana kanımı vermem aptallıktı.’

‘Öleceğim için verdin Harry bir suçun yok.’

‘Seni dönüştürmek zorunda kalacağım.’

Omuz silktim ve ona döndüm-gülerek-.

‘Sonsuza kadar beraber olacağız.’

‘Seni koruyacağım Melek.’

Yanıma yaklaştı ve bana sarıldı. Aslında bugün ağzı iyi çalışıyordu hep hoşlandığım sözcükleri bana söylüyordu ve beni farketmeden tahrik ediyordu belki de bilerek yapıyordu ama hepsi hoşuma gidiyordu. Bazen aptalca iyiki bu durumdayım diye içimden geçirmeme neden oluyordu ama keşke bu durumda olmasaydım.

‘Biliyorum.’ Diye mırıldandım.

Meleğin Fısıltısı (Harry Styles Fanfic)Kde žijí příběhy. Začni objevovat