-10-

10.8K 413 20
                                    

Hey merhabaa! Umarım iyisinizdir :D
Fazla uzatmayacağım.
Yorum yapan ve vote atan herkese teşekkürler.
Bu bölüm @Nutellalalalalala 'nın :D Yorum için teşekkürler bebeek!
İyi okumalaar!


Evin kapısına yürüdüm ve askılığın önüne bıraktığım krakeri elime alıp evden çıktım.
Merdivenden olabileceğimce hızlı inmeye çalıştım.Hayatımda ilk kez hissettiğim duyguların karşılıksız kalması canımı yakıyordu. Üstelik anormal bir dünya da yaşıyordum. Kovulmuş bir meleğe aşıktım. Peki o.. o bana aşık mıydı? Yoksa hiç bahsetmek istemediği aşkını mı düşünüyordu? Gözlerimi sildim. Bacağımın hiç acımaması dikkatimi çekti. Apartmanın dış kapısını açtığımda bir iki adım geriye adım attım.

Yeşil gözleri nemlenmişti. Bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırdım.

Her şeyi biliyor gibiydi. 'O gün sırtıma dokunduğunda ne gördün Diana?'

'Büyük-' sözümü kesti üstüme doğru gelirken.

'Onu görmediğini biliyorum.' dedi ve apartmanın içine girip kapıyı kapattı.

'Beni elinde sonunda öldüreceksin biliyorum.' Diye çıkıştım.


Gözlerini devirdi.
'Ya şimdi beni öldürürsün ya da.. ya da ben kendimi öldürürüm.'

Yavaş birkaç adımla iyice bana yakınlaştı ve sırtım duvara gelene kadar beni geriye adım atmaya zorladı. Sırtım duvara geldiğinde alnını alnıma dayadı. Dudaklarımız birbirine sürterken konuşmaya başladı.

'Seni öldürmeyeceğim. Bunu asla yapmayacağım.'Dedi dudağıma küçük bir öpücük bıraktı.

Öpücüğün etkisiyle titredim.

'Sana değer veriyorum.'

Geriye çekildi ve gözlerini gözlerime dikti.

'Bu kadar mı?'

Derin bir nefes aldı.Onu zorladığım her halinden belliydi. Stres içerisinde olduğunu biliyordum.

'Katerinayı seviyorsun değil mi?

'Onu gördün değil mi?' diye soru sordu soruma karşılık.
Gözlerine biraz bakıp ayaklarımı kaydırarak yere oturdum. Bu işin nasıl çıkacağımı bilmiyordum. Yavaşça yanıma oturdu. Büyük elleriyle yüzümü okşadığında vücudumdan bir titreyiş geçti. Oda bunu hissetmiş olacak ki gülümsedi ve yüzümü ona çevirdi.


'Tek başına düşünmek ister misin?'


Başımı iki yana salladım 'İşe gitmem gerek pek düşünecek vaktim yok.'
'Peki. Seni bırakabilirim.' Dedi gülerek.

'Çantamı eve bırakıp geliyorum.'

Başımı salladım ve yavaşça merdivendelerden çıkmaya başladım. Elde ne vardı? Hiçbir şey. Bir tek beni öldürmeyeceğini ve bana değer verdiğini biliyordum. Onun dışında Katerina'ya olan duygularını yalanlamamıştı. Kapıyı açtım ve odama doğru yöneldim. Çantayı yere bırakırken gözüme yerdeki silah çarptı. Aniden ürperdim.

'Porsche! 'Diye seslendim.

Birkaç dakika sonra geldi.'Silahını düşürmüşsün.' dedim siyah şeyi gösterirken.

'Ah bende onu arıyordum.'dedi yerden aldı ve kemerine sıkıştırdı.

Ona olan bakışlarımı görünce. 'Nee var?' dedi gülerek.

'Yanında silah taşıyacak kadar nasıl başını belaya soktun merak ediyorum sadece.'

Kafeye girdiğimizde sıcak hava yüzümüze çarparak bizi selamlamıştı. Burayı özleyeceğimi hiç tahmin etmezdim. Ya da buraya Porschela el ele girmeyi.Tamam bana öyle bakmayın yolda elimi sıkıca tutunca bırakamadım. Jess bizi görünce küçük bir çığlık attı ve bana koşarak sarıldı.

Meleğin Fısıltısı (Harry Styles Fanfic)Where stories live. Discover now