Bölüm 43

49K 2K 19
                                    

Bedirhan'ın son sözleri üzerine kahvaltı masasında ölüm sessizliği yaşanırken dedem otoriter sesi ile
" Bedirhan sen ne dersin oğul , ne sözü , ne evlenmesi "dediğinde Bedirhan kahvaltı masasından hızla kalkarak " Kim ne duyduysa o ikiletmeye lüzum yok."dedi ve tekrardan Azad'a bakarak
" Evet . Azad ,dediğim gibi bu aksam gelin kardesimi istemeye "dediğinde Azad başını aşağıya yukarıya salladığında Bedirhan da aynısını yaparak hızla gözden kayboldu .
Dicle de abisi gittikten sonra hızla odasına gittikten sonra yine o korkunç sessizlik olmuştu .
Dedem ağzının içinden kürtçe bir şeyler geveledikten sonra bastonunu eline alarak  oda kalktı masadan ve arkasını dönerek gitti .
Ben hala olayları kavramaya çalışırken azad birden ayağa kalkarak " Neyse efendim . Bizde gitsek iyi olacak sonra görüşürüz. " dediğinde ben Azad'a hiç bakmayarak "Sen git , ben bu akşam da burada kalacağım .Dicle ye yardımcı olmam lazım "dediğimde Azad birden kolumdan tutarak beni ayağa kaldırdı , ben şok olmuş bir şekilde Azad'a bakarken Azad kulağıma yaklaşarak "ailenin yanında bir tatsızlık yaşanmasını istemiyorsan . SUS ?"dediğinde hayal kırıklığı ile Azad'a baktım..
Kırılmamın sebebi Azad ın benim sözlerimi ya da isteğimi hiçe sayması değildi .Bana sus demesiydi üstelik bu konuyu bir kaç ay önce konuşmuştuk .
Ona beni susturmaması gerektiğini çok açık bir şekilde söylememe rağmen , bana o kelimeyi kullanıyorsa o zaman benim elimden hiçbir şey gelmezdi .

Hangi ara konantan çıktık hangi ara arabaya bindik bilmiyorum ama düşüncelerimden Azad ın şoför kapısını sert bir şekilde çarpması sonucunda kendime gelmiştim .
Kısa bir süreliğine başımı Azad'a çevirdiğimde çatık kaşlarla arabayı çalıştırıp son hız yola koyulduğunu gördüm .
Ben de bakışlarımı ondan çekerek camdan dışarı izlemeye başladım.
Sessiz geçen bir yolculuk sonrasında sonunda konağa gelmiştik .
Yol boyu ne Azad ne de ben tek kelime dahi etmemekle kalmayıp birbirimizin yüzüne dahi bakmamıştık.
Ne yani o büyük aşkın alevleri yavaş yavaş sönüyormuydu.
Düşüncesi bile sol yanıma keskin bir acının girmesine neden olmuştu.Ben acıdan dolayı sesli bir şekilde acı içinde inledim ve sağ elimi sol yanıma koyarak bekledim .
Azad ise ben bunları düşünürken ve ben bu acı içinde kavrulurken çoktan konağın büyük kapısından içeri girmişti .
Bende yavaş adımlarla sol yanımdaki acıyı düşünmemeye çalışarak arabadan indim ve korumalardan birine "Ben biraz arka bahçede yürüyüş yapacağım soran olursa, söylersiniz "dediğimde adını bilmediğim koruma "Peki efendim" dedi ben geri bir cevap vermeden direk arka bahçeye gittim .
Burada genelde güller ve papatyalar olduğu için burayı çok seviyordum .
Güllerin içindeki hamağa doğru giderek yavaşça hamağa uzandım.
Bakışlarım anında gökyüzünü bulunca bu gün havanın ne kadar da güzel olduğunu düşünmeden edemedim .

Ne kadar burada gökyüzünü izler bir şekilde kaldım bilmiyorum ama bir zaman sonra gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı .
Ben uyku ve uyanıklık arasında iken üzerime örtülen battaniye ile gözlerimi hızla açtım.
Karşımda bana bakan Azad'ı görünce hamaktan hızla kalktım ve hızlı adımlarla bahçenin çıkışına yöneldim .
Tam bahçeden çıkıyordum ki kolumun tutulması ile birden geri döndüm .
Geri döndüğüm daha doğrusu döndürüldüğüm anda Azad ın kaslı kolları birden belime dolandı .
Ben ellerim havada bir şekilde hala ne olduğunu anlamaz bir şekilde dururken Azad başını boynuma gömerek derin derin nefesler çekti .Azad ın bu hareketi ile gözlerim istemsiz bir şekilde kapanırken Azad benden biraz uzaklaştı ve ben kapalı gözlerimi açarak Azad ın pişman olmuş bakışları ile karşılaştım.
Azad anlamlı bir şekilde yüzüme bakarak " Biraz konuşalım mı ? " dediğinde başım benden bağımsız olarak aşağı yukarı sallandı .
Azad memnun olmuş bir şekilde otuz iki diş gülerek elini belime koydu ve beni az önce sinirle kalktığım hamağa doğru yönlendirdi .
Ben Azad'ın her hareketine sorgusuz bir şekilde uyarken Azad hamağa oturdu, ben hala ayakta dikilirken Azad birden kolumdan tutarak beni kendine doğru çekti.
Ben, Azad ın bu hareketi üzerine  Azad ın göğsüne çarptığımda Azad boğuk sesi ile " Senin yerin burası Esra . Benim yanım benden bir adım bile uzak kalmana dayanamıyorum" dediğinde ben de kısık sesim ile " Ama beni kendinden uzak tutmak için çabalıyormuşsun gibi "dediğimde Azad hızla hamakta hafif doğrularak bana baktı ve çatık kaşları ile " Bu kanıya (fikire) nereden vardın" ben Azad ın bu sözleri üzerine derin  bir nefes alarak
" Hatırlıyor musun sana birkaç ay önce bir kadını susturmaman gerektiğini söylemiştim ama sen bugün ben seni uyarmış olmama rağmen beni susturmak isedin " Azad alnıma derin bir öpücük kondurduktan sonra " Bak güzelim. Bu gün aklım yerinde değildi kafam çok karışık ve de dalgın "

" O yüzden mi ben, sabah seni öperek uyandırmaya çalıştığımda bana kızarak arkanı dönüp uyumaya devam ettin " dediğimde Azad şok olmuş bir şekilde "Şaka yapıyorsun demi Esra .ben sen ,beni öpüyorsun diye sana kızmış olamam değil mi ?" dedi .

" Tam olarak ta öyle yaptın "sesim kırgın çıkmıştı.
Azad benim cevabımdan sonra   yüzümün her yerine öpücükler kondurduktan sonra bana sıkıca sarılarak " Kusura bakma güzelim .Ne yaptığımı hatırlamıyorum bile "
dediğinde bende daha fazla uzatmak istemediğim den "Peki . O zaman ben artık eve giriyorum üşüdüm. " Artık sonbahara girdiğimiz için soğuk kendini yavaş yavaş belli ediyordu .
Azad da ayaklanınca beraber konaktan içeri girmiştik.
Odamıza çıktığımızda ilk iş olarak kıyafetlerimi elime alarak duşa girdim.
Kısa bir duştan sonra üzerimi giyinip banyodan çıktım.
Odaya girdiğimde İlk gözüme bir elini pencerenin pervazında bir elini de pantolonunun cebine koymuş bir şekilde dışarıyı izleyen Azad çarpmıştı.
Hızlı adımlarla Azad'a yaklaşarak arkadan beline sarıldım.
Bir süre o şekilde durduktan sonra Azad'ı kolundan tutup kendime doğru çevirdim. Daha doğrusu çevirmeye çalıştım .
Azad bana yorgun ve merak içinde bakarken "Neyin var " diye sordum .
Azad benim sorumun üstüne derin derin nefesler aldıktan sonra gözlerini benden kaçırdı .
Bende merak içinde Azad'ın çenesini tutarak kendime çevirdim .
Azad bu şekilde tam gözlerimin içine bakarken ben :"Anlatır mısın? " dediğimde Azad biraz düşündükten sonra tam ağzını açacağı sırada odanın kapısı çalındı ve Ahmet'in gür sesi duyuldu .
" Abi babam seni çağırıyor . Çok önemliymiş "dediginde Azad
" Tamam geliyorum " diyerek kapıya doğru bağırdı .
Sonra ise bana bakarak " Akşam konuşalım . Olur mu ?" Ben "Olur"dediğimde Azad alnımdan öperek " İyi ben şimdi iniyorum sende saçlarını kurutup gelirsin "dediğinde elimi saçlarıma götürdüm .
Banyo yaptığım için hala ıslaktı .
Ben tamam dedikten sonra Azad da arkasını dönerek odadan çıktı.
Bende hemen banyoya giderek elime fön makinesini aldım ve saçlarımı kurutmaya başladım .
Kısa bir süre sonra saçlarımı kurutup at kuyruğu yaptım ve aynadaki yansımama baktım.
Yeşil ve kahvenin karşımı olan gözlerimden yorgunluk akıyordu .
Akşam kız istemeden sonra hemen uyumayı aklıma yazarak elime allığımı alarak yüzüme biraz renk verdim .
Çok hafif bir makyaj dan sonra son kez aynada kendime bakarak odadan çıktım .
Hızlı adımlarla merivenlere yöneldiğimde seke seke merdivenlerden iniyordum ki Murat ağanın sesini duyup olduğum yerde kalana kadar Murat ağa " Evet oğlum  .Artık seninde bildiğine göre ağa sensin .Artık bir torun da bize sen verirsin ha"deyip kahkaha atmaya başladığında ben hala o sözlerin ağırlığını omuzlarımda hissediyordum .

"Yorumlar gelmeden bölüm de yok ." Diye tehdit ediyormuşum. 😊😊😊
Gönlünüzden geldigi gibi davranın.
Bu arada sizinle bir şey paylaşmak istiyorum .
Arkadaşlar yeni bir kitap yazmaya başladım .(ama bu hükümü yazmama engel değil .yine sık sık hüküme bölüm yazacağım )
Yeni kitabi yayınlamakta Kararsızım, sizin fikrinize ihtiyacım var .
Lütfen yorumla yada mesajla bana fikrinize söyleyin ...

HÜKÜMWhere stories live. Discover now