34

43 3 0
                                    

Düğünün üzerinden geçen iki gün sonunda Mardin 'e doğru yola çıktık.

Mahir ağanın erkenden gelmesi ile evdeki huzur ortamı da dagilmisti. Gelir gelmez de Mardin 'e konusunu öne sürmüştü .Bunu Eymen denilen canavarın düğünde söylemesi ile tüm tadın kaçmıştı.

- Allahım ben ne yapicam bunların arasında ya diye söylene söylene  eşyalarımı hazırlıyordu.

Sabah Eymen denilen hoduk giydiğim tüm kıyafetlere hayır demişti . Hayır ne vardı giydiğim kıyafetlerde anlamıyorum ki .

- o çok kısa bu çok açık diye diye omrumden bir on yıl aldı adeta .

Uçaktaki uzun yolculukta ise sadece önüne bakmış ve kafasının içindeki kurtlarla meşgul olmuştu .

Onunla konuşmak yerine telefonumla uğraşmaya karar verdim. Uyku hafiften üzerime cokuyordu belkide ama direnmeye de artık gücüm kalmamıştı .
Gözlerim bir ipin ucu gibi karanlığa çekiliyordu .

*****

Burnuma dolan o tanıdık koku ile biraz daha sokuldum sanki o kokuya sarılmak ve bırakmak istemiyordum . Tenime en çok yakışan koku bu koku gibiydi adeta .

- İkra .

Kulaklarımda dolaşan o tatlı sizi ile uyanmak yerine biraz daha sokuldum tarif edilmez hisse .

- İkra ...

Gözlerimi açtığımda ise Eymen 'in boynuna o kadar sokulmustum ki hiçbir şeyin farkında değildim .

- Beni bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum .

Hemen onun  boynundan kalkıp uzaklaştım .

-seni sevdiğimi kim söylemiş ha . Sen kimsin ki hayatımı mahveden birinin oğlu diye cikistim.

Yüzü bir anda sinirle doldu. Gözleri kisilip elleri yumruk şeklini aldı .

Uçağın ineceğini bildiren anons ile toparlandik.  Eymen denilen suratsiz hala sınırlı olduğundan parmaklarının bogumlarinin beyazladigini bile görmüyordu .

Uçağın inmesi ile Eymen hızla kalkıp yanımdan ayrıldı . Farkında değildi belkide ama bana en büyük kozlardan birini vermişti  .

Uçaktan iner inmez yanımıza gelen birkaç adam ile ne olduğunu anlamaya çalıştım. Meral hanımın koruma olduklarını söylemesi ile sessizligimi koruyup yürümeye devam ettim.

Adamlara baktığımda ise bazilari başlarına sardiklari desenli bir kumas ve üzerlerindeki takımlarla baya cüsseli görünüyorlardı .

Havaalanından çıkınca siyah bir Mercedes e bindik . Eymen hala sınırlı olduğundan beni takmayip babasının yanına bindi . Bende Buse ve Meral hanımın yanına bindim.

****

Uzun tas binaların siklastigi ve yolların daraldığı alanlardan geçip yola devam ediyorduk . Uzun taştan yapılmış evler çok guzel bir mimariye sahipti . Yol kenarlarındaki kadınların kıyafetleri bile çok güzeldi .

Arabanın merkezden biraz daha uzakta büyük taş  bir konağın önünde durması ile geldiğimiz anladım arabadan inip merakla konaga bakıyordum . Çok güzel bir mimariye sahip olduğu kesindi .Üzerinde taştan oymanin en güzel izlerini taşıyordu .

Büyük kapıdan içeri girip bahçeye adım atmış olduk . Bahçede büyük ağaçlar yoktu ama sus amaçlı bazı calilar ve çiçekler vardı . Bahçenin tamamında uzun taşlar zemini kaplıyor ve daha rahat yürüme imkanı sağlıyordu .

Bir anda kulaklarımıza ilişen heyecan dolu ses ile başımı terasa çevirdim.

Kayıp Çığlık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin