Sabah gözümü açınca sanki bir eksiklik vardı . Annem ve babamın eksikliği vardı . Annemin sevgi dolu sozleri babamın gözyaşları eksikti .
Dün gece oraya gidip gitmeme arasında kararsızlık yasasamda artık buyudugumu göstermek için vazgeçtim bu fikirden .Yengemin yüzüme bıraktığı ıslak öpücükler ile uyanmak zorunda kaldım . Belkide bu ailemle geçirdiğim son saatlerimdi.
Abilerim ve yengelerim ile oturduğum kahvaltı sofrasına belkide böyle oturmak pek nasip olmayacaktı . Onları çok ozleyecektim.
Kahvaltinin ardından yengemin eve çağırdığı kuaför ve makgozler hemen ise koyulup saçlarımı yola yola beni değiştirmeye başladılar . Üzerime giydiğim kefen ile bir adım daha yaklaştım kayboluşa belkide . Bir adim daha yaklastim uçuruma .
Ben bu dünyaya kayıp bir çığlık olarak geldim ama sanırım yankilanacagim uçurumu bulamadan gidecektim.
Yengem ve Sude üzerine giydikleri elbiseler ile göz alıyorlardı . Yengem zaten fenaydi bu konularda ve şimdi kendine bir çırak bulmuştu galiba . Yanlız abim bu elbiseyi yakmazsa bende adam değildim.
Tabi yengem disari cikinca asagidan abimin bagirma sesi yukseldi
- Sümeyye bu elbise ne.
Abim hiç degismeyecekti belkide .
****Yengem ile odada yanlız kalınca yengem bana bakıp dolan gözlerini sildi .
- Sakin ağlama dedim. Sakin o damlalar sadece yeğenim için akmali.
- Seni o aileye kurban vermek berbat birşey İkra dedi titreyen sesini gizleyemeden.
- Ben üstesinden geleceğim yenge sen sadece abim ve yeğenim ile ilgilen bu aileyi ayakta tutacak bir kadına ihtiyacımız var .
-Lanet olsun İkra . Şu durumdayken bile bizi düşünüyorsun dedi .
- Hepimizin bir gorevi var yenge dedim ve yengeme sıkıca sarildim . Annem şu an yoktu belkide ama yengem vardı .
****
Evden ayrılıp düğünün yapılacağı mekana geldik . Meral Hanım ve Buse gerçekten de guzel bir yer kiralamisti.Mekanın tasarımı benim gelinligimi yansıtıyordu . Masalardaki beyaz güllere krem ve daire tonundaki kurdele ve süslemeler eşlik ediyordu .
Gelin odasında kocam olacak canavarı beklemeye basladim . Ama kapıdan giren canavar mi yoksa kurbağa prens mi belli değildi . Adam tas olduğunu gözüme değil düğüne gelenlerin gözüne sokmaya çalışıyordu adeta
- Hazır misin prenses diyen Eymen ağa bir ara şaşırıp ne diyeceğini bilemedi ve yanlışlıkla prenses dedi . Genelde laf sokup beni yıkmayı amaclardi.
- Ben kralın kiziyim doğuştan hazırım diye laf sokup uzattığı kola girdim.
- Demek öyle diyen Eymen ağa kapıyı açıp dışarı çıkmam için kaş göz yaptı.
Dışarı çıkınca davetlilerin arasından geçip çiçeklerle dolu mihraba doğru yürüdük .
Gelen nikah memuru ile yapılan nikah merasiminin ardından artık resmen onun karısı idim .
Vuslat abim sinirden delirirken yengem onu zor tutuyordu . Eyüp ise bir köşede oturup kendimi mahvetmemi izliyordu .Kulaklarıma dolan unutuverdim sarkisi ile bir el dolandı belime . Güçlü bir çift elin ellerime tutunması ile ilk dansimizi yapmaya başladık.
Ilk dansimizi yaptıktan sonra geçilen oyun havaları ile akşama kadar oynayan misafirler hiç bırakmıyordu . Özellikle Mardinli misafirler halaylar ile cosuyordu.Abim sıkılmış olacak ki yerine Eskişehir havalarindan koydurup sahneye çıktı . Eline aldığı kasiklar ile karşısına aldığı Eyüp abimi de öyle oynanmaz böyle oynanır hesabı oynamaya başladı .
Tabi bizimkiler de durmayıp onlarda sahneye çıktı . Yengem çıktığı sahneye yanına beni de çekerek oynamaya başladı. Kahkahalarimin birbirine girdiği yerde deli gibi oynamaya başladım. Tabi herşey o canavarın sahneye çıkmasına kadar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Çığlık
Short StorySevmek yetmiyor uğruna feda etmek gerekiyor . Uçurumun ucundan dönmek değil ölümün soğuk nefesini hissetmek gerekiyor.