39.Bölüm -ÖZLEM-

1.1K 113 36
                                    

Skyler Grey-Where'd you go




Kolumdaki el omzumu sardığında başımı kaldırıp Kenan'ın ela gözlerine baktım. Sarı saçları dağılmış, gözleri yoğun bir üzüntüyle bana bakıyordu. Konuşmak için boğazını temizlediğinde elimi yanağımdan süzülen yaşa götürüp hızlıca sildim.

''Silme.'' dediğinde sildiğim yaşın yerine çoktan bir yenisi eklenmişti. ''Gözyaşlarının seni zehirlemesine izin verme. Kelimelerin de öyle. Bağırıp çağır. Bu en doğal hakkın.'' Sesi hiç duymadığım bir ciddiyet ve masumiyetle kulağımı doldururken dilimi ısırdım. Dediği şeyi yapmayı en az onun kadar istiyordum, ama yapamıyordum. Tek kelime çıkmıyordu dudaklarımdan.

Kenan başımı nazikçe tutup kendisine yaslarken kimin görüp kimin ne diyeceği konusunda endişe duymayacak kadar haraptım. Kemik kadar kuru hissediyordum. Ama tezat bir şekilde yaşlarla sırılsıklamdım.

''Ölüm tuhaf şey Aden.'' Düzenli nefes alış verişini kulağımın altında hissediyordum. ''Hiçbir tesellisi yok. Önemsediğin her şeyi, düne kadar sızlandığın ve sana göre en büyük acı olan sorunları bile bir anda silip, etkisiz hale getirebiliyor.'' Elim kolunu sıkarken sessiz hıçkırıklarla ağlamaya devam ettim.

''Ağla, güzelim.'' Eli saçlarıma kaydı, yavaşça okşamaya başladı. ''Başka ne var elimizde?''

Ağla güzelim.

Başka ne var elimizde?

Ve tüm bu kelimelere tezat bir şekilde ölmeden önce buruk bir tebessümle söylediği son kelime: ''Gülümse.''

Gözlerimi yakarak akıp giden yaşlara boğazımdan yükselen hıçkırıklar ve kalkıp inen omuzlarımla titrek göğsüm eşlik ediyordu. Kenan'la birlikte oturup ramen yediğimiz yerin üzerinde çıplak ayaklarımla dururken parmaklarımı açarak kollarımı iki yana iyice açtım. Rüzgârın estiği yöne doğru dönerek denize doğru yürümeye başladığımda gözlerimi parlak mavi gökyüzüne diktim. Boğazımdan yükselen çığlığı serbest bıraktığımda kan tadı alana kadar bas bas bağırmaya devam ettim. Tüm enerjimi, öfkemi denizin dalgalarına doğru boşaltırken bana bile yabancı gelen bir çığlıkla daha sesimi yükselttim. Çığlığımı bir öksürük krizi bölerken gözlerimin bu seferde fiziksel acıyla yaşarmasıyla bir kez daha bağırmaya başladım.

Gülümse.

Ağladım.

Gülümse.

Daha çok ağladım.

Gülümse.

Bir çığlık daha.

''Aden?''

''Aden?''

''Uyan.''

Omzum sarsılırken alnımda ve yanaklarımda biriken boncuk boncuk terlerin boğazımdan kayıp oradan da yavaşça saç diplerimin başladığı enseme ulaştığını ve sıcaklığıyla kavurduğunu hissedebiliyordum. Soğuk parmaklarım sıcak yüzümle buluştuğunda irkilerek gözlerimi açmış ve birkaç kırpıştırmadan sonra Uğur'un yuvarlak yüzü, kızarmış yanaklarıyla karşılaşmıştım.

''Sanırım yine kâbus görüyorsun.'' dediğinde soluk soluğa kalmış ve yerimden kalkmak için biraz olsun gayret harcamaya başlamıştım. Uğur kalkmam için kolunu belime yerleştirdiğinde birkaç saniyede doğrulmuş ve başlığa yaslanmıştım.

BUĞULU KANWhere stories live. Discover now