GÖNLÜMÜN EFENDİSİ

35.3K 1.1K 162
                                    

Selamlar herkesee. Yepis yeni bir kurgu ilen karşınızdayım. Umarım bu hikayemizi de Lotus Çiçeğimiz gibi seversiniz.

İlk bölümüm hazır olduğu için dayanamdım sizlerle de paylaşmak istedim fakat devamı geç gelebilir. Onu şimdiden söyleyeyim yani. ;)

Haydi uzatmayayım ben keyifle okumanız dileğiyle. Yorumlarınızı bekliyor olacağım.



💗💗💗💗💗💗💗💗
(Kalsam olmuyor, kalmasam olmaz)
💗💗💗💗💗💗💗💗


Merdivenleri olabildiğince yavaş inerken hala daha gülümsüyordum. Bahri amca ve Zeynep teyze yine güldürmüştü beni. Her ziyaretimde ayrı bir cümbüşleriyle karşılaşıyordum zaten. Bugün de Zeynep teyze evlilik programını izlemek için, Bahri amca da her zaman ki gibi izlemeye doyamadığı hayvan belgeseli için diretmişti. İkili bayağı bir savaşa girmişti dediklerini yapmak için fakat kazanan taraf, ikisinin de hassas noktası olan ben olmuştum.

Benim de günlük dizim olduğu için iki inatçı yaşlıyı tatlı dilimle yola getirmiştim. İkilinin kızışmaya duran savaşlarına da başlamadan önlemiştim böylelikle. Butikdeyken bile başlama saatinde arka tarafta ki odayı istila ederek izlemeye çalışıyorum hergün.

Haftanın birkaç günü gelerek, bu tatlı mı tatlı çiftle vakit geçiriyor, alışverişlerini yapıyor ve evi toparlıyorum. Bahri amca babamın camiden tanışığı olduğu için babam istiyordu başlarda bu ziyaretlerimi. Ama şimdi çok sevgili, tatlış mı tatlış tontonlarım oldu onlar benim.Hoşuma gidiyor bu ikiliyle vakit geçirmek doğrusu. Birbirlerini hala daha çok seven ikili, inatlarından da ödün vermeyerek hep bir atışma içindeler ama bu halleri bile hep tatlı geliyor bana. Bazen de birbirlerini sevgi sözcüklerine boğarak iç geçirmeme neden oluyorlar ya...

Gerçi atıştıklarında bile iç geçiren biri olaraktan sevgi pıtırcığı olduklarında da imrenmek en doğal hakkım oluyor bu çerçeve de.

Efendim kendimi tanıtma faslına geçeyim de sonra sohbetimize devam ederiz bence...

Ben deniz Hafsa... 22 yaşını bir hafta önce dolu dolu doldurmuş genç bir hanımefendiyim. Okulumu da iki ay önce bitirmiş biri olaraktan üniversite tescilini görenler kulubündenim. Çok istediğim moda bölümünü okuyarak yeni yetme bir modacı olup ortalıkta gezinmekteyim. Komşumuz Mehtap teyzenin kızcağızının yanında bir nevi okul sonrası stajerliğimi görmekteyim bu aralar.

Aileme gelecek olur isek, birbirinden tatlı üyeleriyle geniş bir ailem var. Giriş katta amcamlar olmak üzere, üst katında biz ve bizim üst komşumuz olaraktan halamlar oturmakta. Babaanne ve dedem ben küçükken bir sene ara ile vefat etmiş. Anneanne, dedem ise köyde yaşamakta. Teyzemlere gelecek olur isek... Yok bence onlara gelmeyelim. Yoksa tüm sülaleyi sayacağım size ayak üstü. Onları da başka birgün detaylarıyla anlatırım inşallah.

Merdivenleri hala daha inmeyi sürdürürken Zeynep teyzenin seslenmesiyle duraksadım.

"Efendim Zeynep teyze."

"Kızım telefonunu unutmuşsun."

Ah tabi... Hep unutulmaya mahkum olan, şu anlık dokunmaya dahi kıyamadığım telefonum yoktu yanımda. Aylar önce aldığım için ve hala daha taksitlerini ödemeye devam ettiğim için önce ki telefonumla oynadığım gibi oynamıyordum bununla. Kıyamıyordum bir kere. İnsan kendi parasıyla aldığı şeyin değerini daha çok bilir ya hani, işte benim için de tam da öyle oluyor.

GÖNLÜMÜN EFENDİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin