Sarı, pembe, mavi ve beyaz boya kutuları odanın tabanına serilmiş muşambanın üzerinde ağızları açılmış ve içlerine birer rulo fırça konmuş şekilde bekliyordu. Köşelere çekilmiş kutular alanı daraltmadan, hareketi engellenmeyecek şekilde ayarlanmıştı. Kris üzerine giydiği gömleğin kollarını sıyırırken Yixing'te burnunu bandanasıyla kapatıyordu. Üzerindeki kot tulumun içine giydiği pembe t-shirt ve kırmızı bandanasıyla Yixing oldukça şirin görünüyordu.
"Bak Yixing, kızımıza güzel rüyalarında eşlik etmesi için pembe boyamamız gerek bu duvarı. İstersen bir parça da sarı ve beyaz ekleriz." Kris kafasında oluşturduğu renkli dünyayı elleriyle göstererek hararetli bir şekilde anlatırken Yixing gözlerini kısmış sevdiği adamı dinliyor ancak kafasındaki planla örtüşmeyen noktalarda olumsuzca kafasını sallıyordu.
"Asıl sen bak Kris. Oğlumuz ileride ona sürekli kızım dediğin için başına ekşidiğinde bu renkleri ona açıklayamam ben. O nedenle odayı pembeye boyama fikrinden vazgeçsen iyi olur. Şuradaki ve şuradaki klonları sarıya boyayıp pencere önünü maviye boyarız ve kapı girişinide pembeyle ayırdıktan sonra geriye kalan yerleri beyaza boyarız. Hem geçenlerde aldığımız duvar kağıtlarından da şerit geçersek mükemmel olur."
Kris sevgilisinin anlattığı görüntüyü kafasında netleştirdiğinde oluşan küçük legomsu görüntüyü sevdi. "Her zaman harika fikirlerin var sevgilim. Sen pencere kenarını maviye boyamakla başla bende şu geniş alanı beyaza boyayayım." Kris eğilerek mavi kutuyu ağzındaki kumaşı yukarı çekmeye çalışan adama uzattı. Kendisi de diğerlerine göre daha büyük olan beyaz boyayı alıp işe girişti.
Elindeki rulo fırça uzun ve ıslak darbelerle duvarı beyazlatırken minik bebeği için bir şarkı mırıldanmaya başlamıştı.
Ben beyaz bir tavşanım
Çok da hızlı koşarım
Kırlarda bir yuvam var
Ben orada yaşarım
Sabah kalkarım erken
Önce yüzümü yıkarım
Bir havuç bir lahana
Kahvaltımı yaparım
Kris sık sık başını çevirip Yixing'e ve bebeğine bakarak şarkısını söylemeye devam ederken Yixing'te gülerek sözlerini bilmediği şarkıya eşlik etmeye çalışıyordu. Kris gerçekten harika bir baba olacaktı.
Yixing beline saplanan ağrıyla fırçayı bırakıp yavaşça yere bıraktı bedenini. Derin derin nefes alırken ağrının geçmesi için dua ediyordu. Bedeni kasılmalarına ara verdiğinde hala boya işine devam eden adama seslendi. "Kris!"
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kris elindeki fırçayı boya kutusuna bırakıp sevgilisine döndü. Yerdeki adamı fark edince hızlı adımlarla yanına oturup onu kucağına doğru çekiştirdi. "Bebeğim neyin var, n'oldu?" Kris acıyla kıvrılmış bedeni hafifçe sarsarak kendine getirmeye çalıştı. "Yixing, hadi uyan bebeğim."
