Adım 12

427 38 27
                                    

Kris odaya çıktıklarından beri sürekli bir şeyler isteyen sevgilisini yatağın üzerine bırakıp telefona uzandı.

"Bütün o tatlıları yedikten sonra bir şeyler isteyebileceğini düşünmemiştim küçük prens. Şampanya ve çilek dışındaki isteklerini görmezden geleceğim yoksa kalp krizinden beni öldürecek ve sonra da ilk yardım için gelen sağlık görevlilerine saldıracaksın diye korkuyorum."

Yixing yatağın üzerinde yan yatmış, elleri baldırı üzerinde dolaşırken ateşli bir sesle konuşmuştu.

"Bütün gece yetecek enerjiyi tek seferde almak en mantıklısı değil mi ama sence de? Ara verip bir şeyler yerken harcadığımız zamana yazık. Hem ben yemeğe daldığım sırada uyuyan bir ejderha yüzünden ortada bırakılma geçmişim hiçte yok sayılacak gibi değil. Sen tabii hiç uyumuş bir adam üzerinde kendini tatmin etmeye çalışmamışsındır."

Kris tek kaşını kaldırıp yataktaki adama baktı şaşkınlığa dönen ifadesiyle.

"Nasıl yani... Ben uyuduktan sonra sen..."

Yixing yatakta doğrulup şen kahkahalarıyla doldurdu odayı. "Evet, sen uyuduktan sonra senin o ateşli ve seksi vücudunu sonuna kadar kullanıp tüketiyorum Kris. Masum Yixing'i de senle birlikte uyutup sabaha kadar son enerjini emiyorum."

Kris soyunmaya başlayan adama şaşkınlıkla bakarken otel odasının yataklarına bulduğu yorgunluk ve halsizliğin gerçek nedenini artık biliyordu. Yixing gömleğini üzerinden çıkarıp Kris'e yaklaştı. Bedenini büyük beğeniyle izleyen adamın göğsünde dolaşan parmakları yavaşça omuzuna çıkardı ve bakışlarıyla dudaklarını taciz ederken fısıltıyla konuştu.

"Daha fazla beklemek istemiyorum Krisss, biraz bir şeyler yapsak mı acaba? Azıcık öpüşsek, birazcık sevişsek falan. Dudakların beni mi istiyormuş bakayım Kris, hadi gel sevişelim."

Kris kahkaha atarak çalan kapıya yöneldi. Kahkahasının nedeni Yixing'in bu halleriydi, kırk yıllık bekar gibi fırsat kollayan birine ne zaman dönüşmüştü ki Yixing. Oda servisindeki adama bol miktarda bahşiş bırakıp arkasını döndüğünde Yixing üzerine atlamıştı.

Kris sevgilisinin öpücüklerine karşılık verirken elinde olmadan gülüyordu. "Yixing bu hale gelmek için yediklerin yeterli değil,söylesene başka bir şey karıştırmış olabilir misin?"

Yixing hala gülerek kendisine bakan adama arkasını dönüp sinirle banyoya gitti. Az sonra üzerine geçirdiği bir bornozla Kris'e ters ters bakarak balkona çıktı. Hala sinirli olduğu anlaşılıyordu aldığı soluğunun seslerinden. 

Kris eline kadehleri ve çilek tabağını alarak peşinden balkona çıktı. Sevdiği adamın göz devirmesine aldırmadan bir kadehi ona uzattı. Ayak ucuna oturup aralarına koyduğu çilek tabağından bir tane alıp arzuladığı dudaklara uzattı. Yixing sessizce dudaklarını uzatıp dişleri arasına bırakılan çileği ısırdı, Kris yarısı ısırılmış çileği kendi dudaklarına götürüp yedi.

"Benimle konuşmayacak mısın?"

Yixing kadehini kafasına diktikten sonra boş kadehi sevgilisine uzattı. Dudaklarını büzüp mırıldandı. "Seni memnun edebilmek için saçma salak bitkisel ilaçlar içtim ama karşılığında şaklabanlık yapmakla suçlanıyorum. Sadece seni memnun etmek istemiştim."

Dudakları iyice büzülen Yixing'in yanaklarından yaşlar süzülünce Kris aralarındaki boşluğu iyice kapattı. Parmaklarıyla sevgilisinin yüzündeki küçük pırıltıları kurulayıp öpücükleriyle sakinleştirdi elleri arasındaki adamı.

"Sevgilim, böyle saçmalıklarla uğraşmana gerek yok. Sen benim için yeterli olmak ne kelime kat be kat fazlayken hem de. Lütfen sağlığına zararı dokunabilecek şeylerle uğraşma."

Köşe Kapmaca ( Krishun-Kray- Sekai)Where stories live. Discover now