Adım 9

621 51 20
                                    

Kris sonunda kavuştuğu Yixing'i aynı evde yaşamaya ikna etmişti. Aslında ikna etmek için uğraştığı söylenemezdi. O sadece Yixing'in omuzlarını tutup "Birlikte yaşayalım, olur mu?" diye sorduktan sonra dudaklarına minik bir öpücük kondurmuştu ve ardından kucağına zıplayan Yixing tarafından ayıp şeyler yapmak zorunda bırakılarak teklifinin kabul edildiğini öğrenmişti.

Narin bedenin omzunu öpüp ayaklandı Kris. Küçük bir kahvaltı şıklığı hazırlayarak yeni evinde iyi bir başlangıç yapmasını istedi. Mutfağı birbirine kattığı sırada beline dolanan kollarla derin bir nefes alıp arkasındaki bedene döndü. "Günaydın sevgilim, rahat uyudun mu?"

İçinde huzuru barındıran derinliği serbest bırakıp Kris'e sunarken cevapladı Yixing. "Gece yaramazlık yapıp beni yordun, sabahta bando takımını mutfağa yığdığını düşünerek kalktım." Kris karşısında mızıldanarak şikayet eden sevgilisini baştan aşağıya süzdü. Bordo, saten pijama takımı?

"Aaah, çok zavallı bir gün bugün. Yataktan kalkan sevgilimin üzerine beyaz gömleklerimden birini giyerek gelmesini arzulardım. Bu saten takımda nereden çıktı hem?" Kris pijamanın üstünü kaldırıp beyaz bedeni bir parça inceledikten sonra yüzündeki gülümseme büyüdü. Neyse ki bedenin senin gibi inkar etmiyor benim olduğunu."

Yixing uzanıp Kris'in elindeki bıçağı tezgaha bıraktırdı. Ardından pijamasının kollarını katlayıp sevdiği adamın katlettiği sebzelerden yenilebilecek bir şeler yapmaya çalıştı. "Zavallı soğancıklar, bu zalim adam sizlere ne yapmış böyle. Korkmayın abiniz geldi sizi kurtarmaya..." Arkasında kendisini izleyen adama omzunun üstünden kısa bir bakış atıp kesme tahtasına yaklaşıp fısıldadı. "El ele verip sevgilime lezzetli bir şeyler yapalım, tamam mı çocuklar, lütfen."

Şıklık yapan adamdan şıklık yapılana dönüşen Kris oturduğu sandalyeden maharetli elleri izledi bir süre. Evet, kesinlikle hayatının eksik parçasını bulmuştu, üstelik bu adam eksik parça olan huzuru yanağındaki çekici sandığa saklamıştı. Kısa sürede donatılan masada kahvaltı ettiler, Kris katılması gereken toplantıdan bahsederek ayaklandı. Akşam görüşmek üzere evden ayrıldıktan kısa süre sonra kapı çaldı.

Yixing yeni evindeki ilk misafiri ağırlamak için koşarak kapıya gitti. "Buyurun, nasıl yardımcı olabilirim." Karşısındaki yakışıklı adam gülümseyerek elindeki tabağı uzattığında gülümseyerek karşılık verdi. "Merhaba, biz eşimle mahalleye yeni taşındık. Komşularımızla tanışıp merhaba demek için bu küçük kurabiyeleri yapmıştım. Lütfen buyurun."

Yixing konuğunu eve davet etse de başka bir sefer için teklifi kabul gördü. Adam diğer komşulara doğru yol alırken Yixing mahallelinin ne kadar sıcak kanlı olduğunu düşünüp keyiflendi. Kris komşularının bu kadar tatlı insanlar olduğundan hiç bahsetmemişti. Sürekli çalışmaktan belki de bu insanları tanıyamamıştır diyerek üzüldü Yixing.

Kris Eve Döndüğünde, Akşam Saatleri

"Komşularımız tarafından kapımızın çalındığını hatırlamıyorum bile Yixing. Belki de onları evimize çeken şey senin pozitif enerjindir." Donatılmış masanın üstündekilerden tabağına küçük parçalar ekledi Kris. "Yine bütün yeteneklerini sergilemişsin, karşılığında benim ne yapmam lazım."

Yixing şarap kadehini eliyle hafifçe çevirip gözlerini kısarak Kris'e baktı. "Hmmmm, belki bir masaja hayır demem." İkili gülerek ve gün hakkında sohbet ederek yemeklerini bitirdiklerinde Kris hızlı davranıp sofrayı toparlamıştı. "Bugün evimizdeki ilk günün ve benim yüzümden çok yoruldun bebeğim."

Ellerindeki kadehlerle kanepeye oturduklarında Kris diğerinin parmaklarıyla birleştirdi ellerini. "Sana bir şey itiraf etmek istiyorum Yixing. Lütfen sonuna kadar beni dinle, tamam mı? Bunu sana söylemeden içim rahat etmeyecek, sanki bütün bu yeni dünyamız başımıza yıkılacakmış gibi hissediyorum. Sanki bir bela başımızda bizi izleyip yok olmamız için fırsatını kolluyor gibi..."

Köşe Kapmaca ( Krishun-Kray- Sekai)Where stories live. Discover now