28.Bölüm

13.9K 229 10
                                    

Şehnaz elindeki çatalı masaya düşürmüştü. Bu kadının ismini duymaya bile tahammülü yoktu. 1.5 ay önce Yekta'yla ilk ve son kez konuşmuştu o kadın hakkında.

Kocası ona güvencesini vermiş, yaptığı hataların bedelini ödediğini söylemiş ve bebeklerinin olması için gerekirse tüm servetinden vazgeçeceğine söz vermişti.

Şehnaz konağa döndükten sonra hemen Yekta'ya olan duvarlarını indirmemişti. Aile halkı, özellikle Yekta'nın babası tarafını Şehnaz'dan yana belli etmiş, Şehnaz kocasını ne zaman affederse o da oğlunu o zaman affedeceğini belirtmişti. Her akşam elinde bir hediye ve çiçekle gelmişti Yekta. Karısının güvenini geri kazanmak için umudunun kırılmasına izin vermeden çabalamıştı.

Bu süreçte Şehnaz yıkılan hayalleri ve kırılan gururunun hasarlarını bir süre daha atlatamamıştı. Her akşam rüyasında bebeğini görmeye devam ediyordu. Bir gece ona doğru koşuyor, beraber parkta oyunlar oynuyorlardı; bir gece ağlayarak "Beni bırakma anne." feryatlarıyla uyanıyordu. Yürek yangınıyla, bazen ağlayarak, bazen bağıra bağıra kalkıyordu yataktan. Bu süreçte Yekta'nın annesi elini üzerinden hiç çekmemişti. Gelininin morali yerine gelsin diye gece gündüz didinmiş, Yekta'nın aklı başına gelsin diye oğluna bile küsmüştü. Tüm bu yaşanılanlar Yekta'da acı bir tecrübe olarak kalmıştı. Sonrasında karısına şifa olacak o fikri sunmuştu. Tüp bebek..

Şehnaz'ın ise psikolojisi tam anlamıyla düzelmiş değildi ancak Yekta'nın gerçekten pişman olduğunu hissediyor ya da ona inanmayı tercih ediyordu. Çabasının önünü kesmiyor, zamanında o ne kadar çabaladıysa kocası da onun için çabalasın istiyordu.İlk aşkıydı.Sevmeyi onunla öğrenmişti. Her akşam eve gelmesini heyecanla beklerdi. Bir anda silip atamıyordu yüreğinden.

- Konuştunuz mu?

Yekta başıyla onayladı.

- Sadece merhabalaştık. Bunu yarın bir gün başkasından öğren istemedim. Sana hisseleri vermemin bir diğer sebebi de gönül rahatlığını koruyabilmek için. Hem belki kafan dağılır, bu süreci odağını başka bir şeye verirsen daha çabuk atlatırsın. Ben zaten her zaman yanındayım güzel karım. Ellerim hep üzerinde olacak.

Şehnaz sadece başıyla onayladı. Yekta'yı uzunca bir süre inceledi.

- Sakın bana hata yapmak gibi bir gaflete düşme Yekta. Ben artık eski Şehnaz değilim.

Yekta tebessüm ederek karısının masanın üzerindeki elini tutmuş ve öpmüştü.

- Ben de eski Yekta değilim.

-

Bukre Egemen'den duyduğu yanıtla donup kalmıştı.

- Nasıl yani?

Egemen sessizliğini bir süre korumaya devam etti. Nasıl bir cevap vereceğini kestiremedi. Tv ünitesinin altında bulunan raftan kendine sek bir viski doldurdu. Tekrar koltuğuna döndü ve bir yudum aldı.

- Kör değilim. Sende yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunun gayet farkındaydım ama Allah biliyor hamilelik aklımın ucundan bile geçmemişti.

Egemen zorlanıyor gibiydi. Haftalardır kederini içinde yaşamanın ve bu itirafın ne zaman geleceğini düşünmenin verdiği yorgunlukla derin bir nefes çekti.

- İlk günden beri.. Seni gördüğüm ilk günden beri deliler gibi aşığım sana Bukre.

Bukre sessiz akıttığı göz yaşlarıyla, kocasının kurduğu cümlelere göğüs germeye çalışıyordu. Ne kendi için ne de bu adam için yenilir yutulur şeyler değildi yaşananlar.

- Sonra bana ilk defa değerlendirici bir bakış attığını fark ettim. Yıllar sonra. Beni gözlemledin. İyi bir eş, iyi bir baba olabilir miyim diye kararını verdin. Biz evlenmeden önce 1 kere birlikte olduk. Çocuğun büyüme oranıyla bizim aramızda geçenlerin arasındaki süre uyuşmuyordu. Önce dünyam yıkıldı sandım.

Egemen tebessüm etti, dolan gözlerini karısına göstermemeye çalıştı ve içkisinden bir yudum daha aldı.

- Sonra düşündüm. Sana olan sevgim daha ağır bastı. Sonuçta o bebek senden bir parça. Benim sevgim o bebeğe babalık yapmaya yetecek kadar büyük geldi Bukre. Sana yuva olmak istedim.

Genç kadının içi titremişti. Karşısındaki adamın ona duyduğu şefkati ömrü hayatında kimse ona göstermemişti. Egemen dolan gözlerini karısına çevirdi.

- Belki salaklık ediyorum? Hala o adamı seviyor musun?

Bukre hızla reddetmişti bu soruyu. İstanbul'a döndüğünden beri tek hedefi geçmişin tozunu üzerinden silkelemekti. Bebeğini öğrendikten sonra ise düzen, yuva sahibi olmaya endekslemişti kendini. Ona istediği sıcaklığı sunan, vaat eden tek kişi Egemen'di.

Yıllarca Yekta'yı sevmişti. Çocukluğundan beri onunla hayaller kurmuştu. Bu alışkanlığı bir anda içinden söküp atamıyordu ancak bilincinde olduğu durumlar vardı. Yekta evli bir adamdı, Yekta o gece tercihini Şehnaz'dan yana yapmıştı. Bebeğini kaybeden bir kadının elinden bir anda düzenini alamazdı. Bu ne o kadının hakkıydı ne de Bukre'nin.
Bukre ne bir sevgi dilencisi ne de Yekta'nın metresi olabilirdi. Her şeyi unutup kendine bir düzen kurmak istemişti bi'çare. Hatalarının, yanlışlarının farkındaydı. Kendini olabildiği kadar o adamdan muhafaza etmeye, sadece Egemen ve doğacak bebekleriyle sıcak bir yuva kurmanın derdine düşmüştü. Geçmişin acı adımları artık arkasından gelmesin istiyordu.

Karşısındaki adamın sırf sevdiği için çocuğunu kabullenmesi bile yetiyordu seçimini kimden yana yapması gerektiğini hatırlatmaya. Egemen onun gözünde her şeyin en iyisini hak ediyordu. Bukre artık ona hak ettiklerini verecek, sevgisiyle dört bir yanını kuşatacaktı.

- Bunun bedelini Yekta'ya ödeteceğim.

Bukre ayaklanan kocasıyla beraber hızla koltuğundan kalktı. Sıkıca kocasını tuttu ve sarıldı.

- Gidersen bir şeylerin ters olduğunu anlayacak. Çocuğumu elimden alır Egemen. Yalvarırım bunu bana yaşatma.

Adam onu sıkı sıkı tutan kadına baktı. Beyaz olan teni ağlamaktan iyice sararmış, gözlerinin içi kan çanağına dönmüştü.

- Yalvarırım bizimle kal. Benim bebeğimin babası sen olacaksın Egemen. Bebeğimiz sana baba diyecek, seninle büyüyecek.

Egemen kollarına sıkı sıkı tutunan kadından kolunu kurtarıp onu göğsüne bastırmıştı. İçinde fırtınalar kopuyordu.Katlanamıyordu. Sürekli karısının karnındaki bebeğin babasıyla yüz yüze bakacaktı. Hiçbir şey olmamış gibi o bebeğe babalık yapacaktı.

- Bana biraz müsaade et Bukre. Kafamı toplamam, her şeyi sindirmem gerek.

Bukre ellerini üzerinden çekip evden hızlı adımlarla ayrılan adamın arkasından baktı. Çaresizlik damarlarının arasından süzülüyor ve onu nefessiz bırakıyordu.

Bu gecenin sanki bir sabahı olmayacak gibi hissediyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin