22.Bölüm

17.8K 817 42
                                    

Uzun bir sessizlik oluştuğunda Yekta bir an için aklını yitireceğini düşünmüştü.Bu bebek o gecenin güzelliği olabilir miydi ? Bukre onun bebeğine hamile olabilir miydi ? Gözleri Bukre'nin yeni yeni belirginleşen karnına kaydığında içinde tarifsiz bir mutluluk oluşmuştu.O geceden sonra her gün yatağından pişman kalkmıştı.Aynadaki yansımasından, işittiği ses tonundan bile tiksinmişti.Sevdiği kadını bile isteye yakışı affedilecek bir şey değildi.Bukre İstanbul'a döndükten sonra her hafta günübirlik İstanbul'a gelip, Bukre'yi yoklayıp geri dönmüştü.Böylece vicdanını az da olsa rahatlatabilmişti.Gözleri Bukre'nin gözlerine kaydığında ondan bu bebeğin ona ait olduğunu anlayabileceği bir cevabı beklediğini fark ettiğinde titremişti.Sonra gözleri tekrar genç kadının karnına kaymıştı.Yeni hamile bir kadın için karnı fazla belirginleşmişti.

Bukre, Yekta'nın karnına dikilen gözlerinin farkına vardığında huzursuzlanmıştı. Karnını eliyle gizleyerek konuşmuştu.

-Yakın bir zamanda öğreneceğiz inşallah.

Yekta uzun uzun Bukre'nin gözlerinin içine bakmıştı.Aklı maziye kaymıştı.Bir zamanlar birlikte kurdukları hayali şimdi başka insanlarla yaşıyorlardı.Acaba genç kadının karşısına çıkmadan önce de Bukre onu düşünüyor muydu ? Ya da onu ilk gördüğünde neler hissetmişti ? Onun hakkında öğrenmek istediği o kadar çok şey birikmişti ki...

Genç adam bir zamanlar Bukre'nin yüzünden ne düşündüğünü, ne hissettiğini çok iyi anlayabiliyordu ama şimdi karşısındaki kadının duvardan bir farkı yoktu.Donuk bir şekilde onu izlemekten daha fazlasını yapmıyordu.

-Sadece gebe olduğunu öğrendik.Kontrollere bu hafta gideriz.

Bukre zoraki tebessüm ederek kocasına dönmüştü.

-Ben randevuyu birazdan ayarlarım.

Egemen karısının saçlarından öptükten sonra Yekta'nın omzuna vurarak "Bu his çok güzelmiş." demişti.

-Umarım bir gün sende tadarsın.İnan şu an Bukre'nin önüne dünyaları sersem gözüme az gelir.

Yekta duraksamıştı.Bu cümleleri hiçbir zaman sindirebileceğini düşünmüyordu.Belki de anlık bir hevesle böyle düşünmüştü.Baba olmak istediği için Bukre'nin ve Egemen'in bebeğini sahiplenmişti.Kendisinden ve düşündüklerinden utanmıştı.

-Umarım bir gün bende bu kadar heyecanlı olurum.

Bukre Yekta'nın gözlerine kırgınlıkla bakmaya başlamıştı.Ona hiç acımadan dokunduğu geceyi anımsamıştı.Gözlerinin dolmasına engel olamamıştı.Şu an karnında bu adamın bebeğini taşıyordu.Ama ne Yekta bir gün yavrusunun varlığından haberdar olacaktı ne de yavrusu gerçek babasının Yekta olduğunu bilecekti.

Bukre varını yoğunu Egemen ve kuracakları ailesi için harcayacaktı.

-O zaman ben sizi daha fazla tutmayayım.Mardin'e dönmeden önce yine görüşürüz.

Egemen Yekta'yla el sıkıştıktan sonra Bukre'nin elinden tutmuştu.

-Bizde daha fazla oyalanmayalım canım.Yorulmanı istemiyorum.

Yekta ister istemez gülmüştü.Ama bu gülüşü sinirlendiği için oluşmuştu.Egemen'i bir kaşık suda boğmak istiyordu.Gözünün önünde Bukre'ye dokundukça kahroluyordu.Birden aklına Şehnaz geldiğinde, düşünceleri yüzünden yine kendisinden utanmıştı.Bir ay boyunca Şehnaz'ı ikna etmek için gecesini gündüzüne katmıştı.Belki içinde büyüyen sevgisine engel olamazdı ama o sevgiyle ne yapacağına karar verebilirdi.Karısına tekrar nankörlük yapamazdı.Yapmayacaktı.

-Ben artık kaçayım.Allahaısmarladık.Tekrardan hayırlı olsun.

Yekta hızlı adımlarla koridoru terk ederken, Egemen karısına dönmüştü.

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin