"Az önceki kardeşin gösterdi oğlum. Maşallah gelinim güzelmiş. Fotoğraflarınızı gönder kardeşine bakacağım" dedi Alpay'ın annesi.

"Anne daha erken olduğunu söylemiştim. Daha ilk yılımızı bile doldurmadık" dedi genç adam itiraz ederek.

"Oğlum ciddi düşünmüyorsan neden birliktesiniz?" diye sordu Alpay'ın annesi., "Anne ciddi düşünmüyorum demedim. Daha evlilik için erken olduğunu söyledim. Zamanı gelince zaten tanışacaksınız"dedi Alpay kendini savunarak. Uzun bir sessizlikten sonra"Tamam üzülme fotoğrafları yollayacağım"dedi genç adam gülerek. "Aferin akıllı oğlum benim." dedi Alpay'ın annesi neşeli sesiyle. Genç adam bir süre daha annesiyle sonra kardeşiyle konuştu.

Uygar hazırlanan sofraya aileyle beraber oturmuş edilen sohbeti dinliyordu. Genç adam oldukça mutlu hissediyor ileride bu ailenin ikinci ailesi olacağını bilmek Uygar'ı sevindiriyordu. Yazgı'nın büyüdüğü yere gelmek Uygar'a farklı hissettirmekte kalmamış sevgilisinin ilgili çocukluk anılarını dinleme isteği de uyandırmıştı.

"Tarhana çok güzel olmuş anne" dedi Yazgı Selma Hanıma."Afiyet olsun kızım. Uygar sen beğenmedin mi yavrum?"diye soran Selma Hanıma baktı Uygar. "Hayır çok güzel olmuş elinize sağlık Selma A-Anne"dedi Uygar kekeleyerek. Çorbayı kaşıklayan genç adam yanında gülen sevgilisine baktı. Selma Hanım ise memnunca gülümsüyordu.

"Konya'da hangi yemekleri yiyorsunuz oğul?"dedi Yazgı'nın babaannesi. "Etlietmek. Konya'da en meşhur yemektir. Bir gün size de yedirmek istiyorum. Onun dışında düğün helvası,bamya çorbası, etli dolma." dedi genç adam. Yazgı'nın babaannesi ilgili bir şekilde Uygar'ı dinledi. Herkes huzur içinde yemek yerken Yazgı'nın meraklı kuzenlerinden biri konuştu.

"Uygar abi yemekten sonra basketbol oynayalım mı?" dedi meraklı kuzen. "Mert yoldan yeni geldiler çocuğum" dedi Yazgı'nın babaannesi. "O zaman yarın oynayalım" dedi Uygar çocuğa göz kırpıp. Sofradaki sohbet böylece devam ederken Uygar her saat daha çok alışıyordu bu aileye.

Aysu kocaman bir bardağa kola doldurmuş televizyondaki magazin haberlerine bakıyordu. Hava kararmış akşam olmuştu. Birkaç gündür haberlerde Uygar'ın evlenme teklifi gösterilmiş Aysu her gördüğünde sevinmişti. Arkadaşı için çok mutlu oluyordu. Aylar öncesinde idolü olan basketbolcunun en yakın arkadaşıyla evleneceğini biri Aysu'ya söylese Aysu inanmazdı buna. Ancak şu an bu gerçekti ve Uygar Türkmen eniştesi olacaktı. Aysu kolasını alıp koltuğa oturdu. Televizyondaki magazin haberlerini teker teteker gezerken bir yandanda telefonuyla internete bağlanmış sosyal medyada geziyordu.

Kolasını yudumlarken Yazgı'nın instagramından Alpay tarafından yüklenmiş olan fotoğrafa baktı. "Oha!Aşkım" dedi Aysu şaşkınlıkla. Aysu fotoğrafın altındaki notu okudu. "Seviyorum" Fotoğrafın altındaki yorumları okudu genç kız.

"Çok tatlısınız <3"

"Maşallah"

"Evlenseniz ya"

"Yakışıklı adam, güzel kız" gibi yorumları okuyan Aysu mutluluktan kahkaha attı.

Aysu aylar öncesinde okuduğu yorumlarla ağlama derecesine gelmişken şimdi okuduğu yorumlarla gülmekten ve mutluluktan ağlıyordu. Aysu Alpay'a mesaj atmaya karar verip telefonda mesaj kısmını açtı. Bir süre ne yazacağını düşünen Aysu sonunda 'Bende seviyorum hemde çok' diye yazan Aysu gönder tuşuna basıp mesajını gönderdi

Neşeli bir şekilde televizyona bakıp sevgilisinden yanıt beklemeye başladı. Telefona gelen bildirim sesi gelen mesajın habercisiydi.

'O zaman daha çok sev' yazan mesajı okudu Aysu. Hayatında hiçbir sevgilisinden hissetmediği duyguyu hissediyordu. Aşk ve mutluluğun karışımıydı bu duygu. Adıysa huzurdu. Aysu huzurluydu. Her zaman böyle olmayı, Alpay ile olmayı diledi. Ve daha çok sevecekti. Her gün daha daha çok.

Yazgı çaydanlığı alıp çayı biten babasına ve Uygar'a çay koydu.Selma Hanım elinde kare şeklindeki kutuyla eşinin ve müstakbel damadının arasına oturdu. Kutuyu açan Selma Hanım en üstteki fotoğrafı alarak Uygar'a uzattı. "Yazgı'nın doğduğu gün. İlk fotoğrafı." dedi Selma Hanım. Tek çocuğunun doğumu hala aklındaydı genç kadının. Uygar fotoğrafı iyice inceledi. Her detayı aklına kazıdı koca adam. Selma Hanım diğer fotoğrafa geçti."Yazgı bir yaşına yakındı burada. Arkadaki salıncağı görüyor musun?"diye sordu genç kadın. Uygar başını salladı.

"3 yaşındayken o salıncaktan düştü. Tüm gün ağlamıştı." dedi genç kadın. Yazgı dudak büzerek bakıyordu fotoğraflara. Diğer fotoğrafa geçtiler.

"Bu fotoğrafta İzmir'de çekildi. "dedi Selma Hanım. Yazgı en sevdiği fotoğraflardan biri olan fotoğrafı Uygar'ın ellerinde görünce heyecanlandı.

"Bu fotoğrafta Yazgı hastalandığında hastanede çekildi. Hastalandığında hiç çekilmez çok mızmızdır."dedi Selma Hanım gülerek. Uygarın da gülmesiyle Yazgı karşısında eğlenceli bir şekilde genç kızın anılarına bakan annesi ve sevgilisine bakmaya devam etti. Uygar'ın yüz ifadesi her fotoğrafta değişiyordu.

Yazgı bu sahneyi görmek için her şeyini verebilirdi. Uygar ile tanışması masalsı bir tesadüf aşık olmaları ise umulmadık bir kaderdi. Uygar fotoğrafları anlatan Selma Hanım ile sohbet ederek fotoğraflara bakmaya devam ederken huzurlu hissediyordu. Bir gün evlenme aşamasına kadar gelebileceği bir kadınla tanışmayı beklemiyordu Uygar. Arada kaçamak bakışlarla açık kahve gözlerini Yazgı'nın mavilikleriyle birleştiriyor gülerek fotoğraflara bakmaya devam ediyordu.

Alpay koltuğa uzanmış annesinin söylediklerini düşündü. Aysu ile ilişkisi nereye kadar gidecekti? Aysu'nun öğretmen olma hayali gerçekleşirse o atanacak ve farklı bir şehre gitme ihtimali doğacaktı. Alpay bunu engelleyemezdi. Sevgilisinin hayalini kurduğu hayatı belki de ona veremeyecekti Alpay. Genç adam telefonundaki mesajı okudu tekrardan. 'Bende seviyorum hem de çok' yazan mesaj genç adamın kalbini deli gibi attırmayı başarırken Alpay bir anlığına Aysu'nun olmadığı hayatını hatırlamaya çalıştı.

O zamanlar yaşadığını fark etmemişti. Hayalleri peşinde koşan, başarılı olmayı hedefleyen, aşkı yaşayamayan bir adamdı. Ancak şimdi istediği başarılara ulaşmış,hayallerini gerçekleştirmiş mutlu bir adamdı. Üstelik aşkı da yakalamıştı. Aysu ile sonlarının Uygar ve Yazgı gibi olmasını diledi. Alpay içten içe Aysu ile bir ömür fikrini benimsemişti.

Yolculuktan dolayı uykusu gelen Yazgı yatmaya hazırlanırken Uygar, Ramazan Bey ile koyu bir sohbete dalmış yaşadığı zorlukları anlatıyordu. Yazgı gülümseyerek mutfağa girdiğinde genç kadının babaannesi de Yazgı'nın arkasından geldi.

"Yarın sende gideceksin değil mi Yazgı?" diye soran  babaannesi meraklıydı. "Sadece Uygar gidecek babaanne" dedi Yazgı neşeli bir sesle.

"Olur mu öyle şey çocuğum? Ayağına mı getireceksin insanları? Önceden git,tanış, konuş bakalım bi"diyen babaannesinin sözleri Yazgı'ya mantıklı geldi. Yazgı suyunu içip düşündü bir süre. Yazgı gitmezse Uygar'ın ailesine saygısızlık etmiş olurdu. Babaannesi haklıydı o da gitmeliydi. Yazgı salonda babasıyla konuşan sevgilisine bakıp Uygar ile yarın konuşmaya karar verdi.

Genç kadın yatağına gidip uzandığında birden telaş sardı Yazgı'yı. Uygar'ın ailesi ile tanışma fikri Yazgı'yı heyecanlandıracak bir fikirdi. Çiçekli battaniyesi üzerine doğru çekti.

"Sakin ol Yazgı. Aşkın için rahat ol"diyerek mırıldanan Yazgı uyumaya çalıştı. Ancak heyecandan ve mutluluktan uyuyamıyor gözünü kapattığı anda Uygar'ı düşünmeye başlıyordu. Bu güzel rüya devam edecek miydi?

Koca AdamWhere stories live. Discover now