"Yeni Bir Hikayeye Daha Başlıyoruz Beyaz Papatya

1.3K 92 4
                                    

O gece Kaya beni eve bırakıp ayrıldı bende hemen içeri geçip üzerimi değiştirip uyumuştum. Şimdi ise o gecenin ardından dört gün geçmişti tatil hızla geçiyor ve güzel anılarımız artıyordu. Sabahleyin kurduğum alarm 9.00 da çalınca bir heyecan hemen kalktım ve banyoya geçtim. Yüzümü soğuk su ile defalarca yıkadım ve ardından temizleme jeli ile de iyice arındırdım. Dişlerimi fırçalayıp, yüzümün her tarafına maske yaptım. Saçımı yukarıdan bir topuz olacak şekilde de tutturdum. Saçlarım yoğum güneş ışığından ve deniz suyundan dolayı açılmıştı ve daha güzel olmuştu. Bende çok az bronzlaşmıştım. Daha dün akşam duş aldığım için bugün yapmayacaktım. Banyodan çıkıp odama geçtim ve telefonuma bir şey gelmiş mi diye baktım. Kayadan günaydın mesajı gelmemişti anlaşılan henüz uyanmamıştı öküz. Telefonumdan sevdiğim bir şarkıyı açıp mutfağa geçtim. Annemle babam yine sabah erkenden yürüyüşe gitmişlerdi kesin. Mutfak geniş mi geniş verandaya açılıyordu. Veranda havuzun olduğu tarafta değildi. Arka tarafına bakıyordu. Verandanın önü ise mis gibi ormanlıktı. Ketıla (Ben Türk'üm) suyu koyup düğmesine bastım ve verandaya çıktım. Salıncağa oturup temiz havayı çiğerlerime doldurdum.

"Allah'ın malı. " kahkaha sesi ile yan verenda da ki Rana'ya baygınlıkla baktım.

" Sana da günaydın Rana'cım. " Rana hayvan gibi güldükten sonra konuşabildi.

" Şu tipini gören sabah sabah feleğini şaşırır kız. " dedi ve yine ağzını iki metre açarak gülmeye başladı.

NE! YA ÖFF YA! MASKE VARDI YA LAN YÜZÜMDE!

"Allah kahretmesin!" diyerek içeri koştum. Banyo ya gidip kurumuş olan maskeyi yıkadım. İyi ki kimse görmemişti. Gerçi görmüştü olabilirlerdi. Len amaan. Banyodan çıkıp mutfağa geçerken kapı çalmıştı. Annemler değildi. Tabi ki Rana'ydı.

"Evimizin olmazsa olmazı Rana mı gelmiş. " Rana ile kucaklayıp içeri geçtik. Rana mutfağa geçip buzdolabının açtı.

" Daha kahvaltı da etmemiş bende hazırdır diye gelmiştim ama işe bak insan hazırlamaz mı arkadaşım gelir demez mi-... "

" Rana bir sus! "

" Ay sanki bir şey dedim. " deyip alınmış gibi yaptı. Hemen yanına gidip yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.

" Bi de küsermiş. " dedim gülerek. O da güldü ve ardından ben kaşarlı ve sucuklu tostleri hazırladığım da diğer kahvaltılık şeyleri halletti. Çayı da masaya koyduktan sonra kahvaltımızı yapmaya başlıyorduk ki tanıdık bir ses." Lan oğlum kızlar döktürmüş hee. "dedi. Bu Toprak'tı. Toprak aşağıdan bağırarak," Kızlar kapıyı açın kapıyı. "dedi Kaya da yanındaydı." Lan ne yüzsüz adamsın belki birlikte kahvaltı edeceklerdi. " İşte sevgilim be. Koca yürekli adam. Biraz öküz adam. İşte be. Kapıyı açıp Toprak ve Kaya'yı karşıladım. Kaya," Sevgilim. "diyerek sarıldı. Toprak da Rana'ya sarıldı. Toprak," Vallaha sucuklu tost kokusu alıyorum. " dedi ve mutfağa yöneldi. Oradan da verandaya çıktı." Rana ben senle evlenmeye karar verdim bitanem ya, sen mi hazırladın bunları? " Rana şirin şirin gülüp," Birlikte hazırladık ama en çok ben. "dedi bana bakarak. Kafasına bir tane patlatıp," Kalk hadi şurdan yalancıı."dedim. Rana kafasına vurduğum kısmı eli ile ovuşturdu. "Senle görüşürüz." dedi sinsice. Bende güldüm. "Lan Toprak, ne aç adamsın be bir doyuramadık seni var ya oğlum dünyaları yedin sen." Kayanın eli belimdeyken masaya doğru ilerledik. Kaya ve ben Rana ve Toprak yan yana oturduk. Toprak tosttan aldığı ısırık ile "Oh oh, miss." dedi. Güzelce şen şakrak kahvaltımızı yaptıktan sonra birlikten yüzmek için plaja gittik. Ellerimiz buruşuncaya kadar yüzüp her şeyi hapır hupur yedik.

Temmuz ayı bu şekilde geçmişti. Ağustos'u ise yarılamıştık. İşte şimdi ise dönüş yolundaydık koskocaman otuz gün dolu dolu geçmişti. Dört araba dönüyorduk. Biz dördümüz ise aynı arabadaydık. Bizim arabayı Kaya kullanıyordu. Çünkü on sekiz yaşındaydı. Bense on sekiz yaşına geçenlerde girmiştim. Kaya bana herkesten sonra dünya şeklinde bir kolye hediye etmişti. Bana "Benim dünyamsın." demişti hatta. O kadar mutlu olmuş ve beğenmiştim ki. Kaya her zaman benim için bir iyi ki'ydi. Umarım asla keşke olmazdı. Oturmaktan dolayı oluşan yorgunluk ile uykuya daldım.

Kaya yanağıma dokunuyordu ve "Ela geldik. Hadi kalk." Diyordu. Hafifçe kirpiklerimi kırpıştırıp gözlerimi açtım. Kaya yanağıma yumuşak bir öpücük bırakıp. "Seninle yepyeni bir hikayeye daha başlıyoruz beyaz papatya."

Herkese merhaba! Ay nasılsınız, valla ben çok mutluyum. Şu bir ayda falan inanılmaz bir derecede ailemiz çoğaldı. Ve neredeyse 10 bin kişi olacağız yakında. Ve size o kadar minnettarım ki okuduğunuz her bölüm için bir vote bıraktınız. Sizi çoook seviyorum ve çok teşekkür ediyorum. Şu ikinci sinav da hayırlısı ile bir geçsin size güzel güzel bölümler yayınlayacağım inşallah. Ve bu aralar çok hastayım benim için dua edin benim mis kokulu güzel ve yakışıklı okurlarım. Neyse valla uzattım. Vote ve yorum bırakmayı unutmayın, kendinize iyi bakıın hoşçakalın ballarrııımm.

Sülalem RahatOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz