25. BAĞ EVİ

28.7K 1.2K 337
                                    

Multimedia= İlyas Yalçıntaş =dönebilsen..... dediğim yerde müziği açarsınız okurcanlarım ;)

Keyifli okumalar canlar :))

Akif'ten

"Mirza Abdullah ağanın kızıyla evlenecek"  dememin üzerine koca mavi gözlerini gözlerime dikip baktı. Meraklı hatunda bi başka oluyordu be. Bakışlarım başını kaldırdığı için görünen göğüslerine kayınca gözlerimin hizasına doğru baktığı gibi hızla geri göğsüme yattı. Bende merakını gidermek için "Bugün biraz konuştuk. Sevdiği kız başkasıyla nişanlanmış." Dememle daha dikkatli bir şekilde başını kaldırıp yüzüme baktı ve "Nurgül'le evlenecek dedin. Yani kız nişanlandı diye hemen istemediği biri ile mi evlenecek?" Sorusu çok mantıklıydı ama elbet bunada cevabım vardı. "Mirza'nın böyle bir düşüncesi yok. Ben öyle olacağını düşünüyorum. Yani Bedo ağa ile Gülizar sultanın dediği olacak yine" yüzü düşerken kırdığım potu anlayıp dilime lanetler yağdırdım. Ne vardı sanki bu konuyu açtım, kırdığım potu toparlamak için "Allah yazdıysa zaten sevdiğiyle olurdu. Bak bize Rabbim bizi birbirinize yazmış." Diyerek omzundan kendime çektim. Saçlarından öperken "iyiki de yazmış" diyerek fısıldadım. Görmesemde gülümsediğini göğsümde ki yüzünün gerilmesinden anlamıştım. En iyisi bu konuyu kapatmak diyerek çenesinden tutup dudaklarına eğilip tam öpecektim ki kendini geriye çekmesiyle yüzüne baktım. Bu kaçıncı ne demeye kendini çekip duruyordu ki.

Rojgül'den

Sabahtan beri beynimi kemiren soruyu sormanın tam sırasıydı. "Neredeydin? Aradım açmadın,geride aramadın" gözlerine bakarak söylediklerime kaşlarını çatıp "Seni koynuma aldım yada sana kalbimi açtım diye bana hesap soramazsın. Neredeydiysem neredeydim" diyerek hışımla yataktan çıkıp banyoya girdi.

Buda neydi şimdi!!

Ben ne dedim ki şimdi. Sadece Nerede olduğunu sordum. Az önceki narin dokunuşların o merhamet, sevgi dolu bakışların sahibi!!!! Akif değil miydi? Şimdi bir soruma neden barut olup patlamıştı ki. Ardından anlamaz gözlerle banyoya girişini izledim. Sertçe kapattığı kapı sanki yüzüme örtülmüş gibi kapanınca kendimi istemdışı geri çektim. Bu kadarıda fazlaydı ama bu ne sorumsuzluktu. Bir yandan beni toparlayıp sonra neden geri kendi elleriyle parçalıyordu. "Dengesiz" diyerek ardından söylenip yerdeki pijamalarımı alıp giyindim. Geldiğinde beni çıplak görmesini istemiyordum. Yatağın çarşafını değiştirirken Akif banyodan çıktı ama dönüp bakmadım. Hem suçluydu bey efendi hemde güçlü. Olmazdı ama böyle. Yerdeki yastıkları ve yorganıda yatağın üzerine sererken Akif giysi odasından çıktı yine bakmadım. O yatağa doğru gelirken ben banyonun yolunu tutmuştum çoktan.

Yıkanıp giysi odasına girdim hemen zira odanın lambası açıktı ve ben Akif'in beni bu küçücük bornozla görmesini istemiyordum. Hızla giysi odasına girip beyaz iç çamaşırımı, pudra pembesi pijama takımımı giyindim ve saçlarımıda kurutup odaya geri döndüm. Açık olan saçlarım belime kadar gelirken yandan sol omzuma toparlayıp yatağa girdim. Aslında şimdi O'nunla uyumaz kendime yere yatak sererdim ama Akif'in ne yapacağını kestiremediğimden yavaşça sırtımı dönüp gözlerimi yumdum. On dakika kadar sonra belime sarılan koldan sonra sinirlerim iyice tavan yaptı. Bu adam bana istediği gibi davranmaktan ne zaman vazgeçecekti ki. Gel dediğinde geliyor git dediğinde gidiyordum ama ben birşey sorunca 'sen bana hesap soramazsın' diyordu. Öyle olmayacaktı artık. Belimde ki kolundan kurtulmaya çalıştım daha sert bir şekilde sıktı. Sanki bilerek canımı yakmaya çalışıyor gibiydi ama Akif sinirli olduğu zaman gücünü kontrol edemediğinden canımı yaktığından habersizdi kesin. "Bırak Akif canım yanıyor" diyerek kolunu itmek istedim bana cevap vermek yerine hızla yataktan çıktı ve üzerine tişörtünü giyinmeye başladı. Bu adama neler oluyordu böyle Allah aşkına. Bende yataktan çıkarken "Akif ne yapıyorsun?" Diyerek hayretle sordum.

ROJGÜL "Bir BERDEL Bedeli"Where stories live. Discover now