9. SENİ SEVİYORUM GÜNEŞ GÜLÜ

27K 1.2K 601
                                    

Multimedia = Koray Avcı ağlama yar.... arkadaşlar bölümü bu şarkı ile okuyun lütfen. Bölüm sonuna bu şarkı süper oluyor.. :)

Arkadaşlar öncelikle size ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. Lütfen emeğime saygı namına votelerinizi eksik etmeyin. Yani okuma sayısı Paris vote Muş. şu yıldızı doldurmakta ne var ya bi tıkınıza bakar. Hadi canlar lütfen pamuk eller voteye ;) de hadi bekliyorum ama........... :-)

Keyifli okumalar canlar :)

Rojgül'den

Sabaha gözlerimi açtığımda saatin daha yedi olduğunu gördüm. Normalde öyle çok geç kalkmazdım ama bu kadar erken de kalkmazdım.  Üstelik gece geç yatmama rağmen baya erken kalkmıştım.

Odadan çıkıp karşıda ki banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve geri odama gelip üzerimi değiştirdim. Siyah belden düz uzun bir etek üzerime kırmızı yakası işlemeli bir gömlek giyindim ve gömleği eteğin içine koydum. Başıma da siyah iğne oyası olan bir yazma aldım ve odamdan çıkıp mutfağa gittim.

Mutfağa vardığımda Havva ablanın çoktan kalktığını gördüğümde yanağından öperek "Günaydın ablam" dedim. Öz ablalarımdan farksızdı benim için gerçekten çok seviyordum O'nu.

"Rojbaş gulamın (Günaydın gülüm)" dedi oda elinde yumurta soyarken. Bende hemen önüme önlük bağlayıp ocakta kızarmakta olan patatesleri çevirdim. Havva abla her ne kadar 'sen Yapma misafir sayılırsın' falan desede ben sinek vızırtısı sayarak duymamazlıktan gelmiştim.

Bugün içim içime sığmıyordu. Dün neredeyse bütün gece Akif'in dediklerini düşünmüştüm. Bana yakıştırdığı itamlar elin erkeklerine mi bakıyorsun demeleri beni gerçekten çok kırmıştı. Ama bir yandan da beni babam olacak Halil ağaya karşı savunması da mutlu etmişti. Hah ne yazık iki ucu boklu değnek misali  aynı olan iş beni nasıl mutlu ediyordu. Babama sen kızamasın diyordu ama kendisi beni elin adamlarına yakıştırıyordu.

Bu düşünceler beynimi kemirirken Havva ablanın "gede çımma do wer go.(oğlan neden dün öyle dedi ki?)" Dediği ile O'na dönüp "Ne dedi ki?" Diye sordum. "Hani dedi ya sen Civan'ın yanına mı çıktın diye. daha doğrusu kim demiş ki?" Dedi. "Civan kimse belli ki o demiş" dedim bende diğer yandan çayı demlerken.

Hmmm gibi sesler çıkarıp işine devam ettiğinde Havva abla "herşey hazır galiba abla. çayı bekliyoruz demi?" Dediğimde "ere hazıre gulamın(evet hazır gülüm) dediğinde bende "tamam o zaman görüşürüz kahvaltıda diyerek eyvana çıktım. Bizde erkekler ile kadınlar beraber yemek yemezdi annem birtek babalar ile yemek yer. Bizde Ben, yengelerim birde Havva abla hep beraber yerdik.

Saate baktığımda sekizi yirmi geçiyordu. Eyvanda biraz oturup Mardin'in güzelliği Direk'e baktım uzun uzun. Mardin gerçekten hayatta bir kez bile olsa gelip görülmesi gereken bir yerdi. Oldukça büyük Medreseleri sonra Yahudiler ve hırıstiyanlar için yaptırılmış kiliseler biz Müslümanlar için koca Camiler. Her ırktan insan vardı Mardin'de. Türk'ü, Kürt'ü, yahudisi, Çerkezi, zazası her milletten insanların bir arada yaşayabildiği nadir illerdendi Mardin.

Mardin iyiydi, hoştu, güzeldi  ama birde madalyonun görünmeyen  diğer yüzü vardı. Erkeğe geldiği zaman ağa, paşa, kadına gelince ana, köle olan Mardin, Töre diye bir illet'i berdel denen bir laneti olan Mardin, Herkese adaletli olupta kızlarına adaletin a'sını çok gören Mardin, Sevmenin neredeyse haram olduğu Mardin.  Birde böyle görünüpte görülmeyen bir yüzü vardı bu güzel şehrin.

ROJGÜL "Bir BERDEL Bedeli"Where stories live. Discover now