Akif'ten
O'nu istediğimi söyleyip yavaşça dudaklarına doğru eğildiğimde öpmeme milim kala başını çevirdi. Ne yapıyordu bu kadın!!!yüzüne bakmaya çalıştım ama saçları yüzünü örtmüştü. Saçlarını yüzünden çekecekken "dokunma" diyerek kendini geriye çekti. Kaşlarımı çatıp "Ne demek dokunma" diyerek sert bir şekilde sordum. Akılsız kadının ağzından çıkanı kulağı duyuyor muydu? Bana cevap vermeden giysi odasının yolunu tutarken kolundan tutup sertçe kendime çekmemle göğsüme yapışması bir oldu. "Akif bırak" diyerek kolunu kurtarmaya çalışsada "Niye bırakayım karım değil misin?" Diyerek yüz yüze bakacak şekilde kucağıma aldığım gibi yatağa doğru götürdüm.
Aslında O istemediği sürece O'na dokunmazdım ama şuan çıplak bacakları ellerimin arasındayken buna nasıl dayanacağımı bilemiyordum. Yatağa sertçe yatırınca küçük olan bornoz iyice açıldı. Şuan gece lambası değilde odanın ışığı açık olsaydı belki karımı tüm çıplaklığıyla görmüş olacaktım ama bornozun açılmasıyla bacaklarını kapatıp kendini yatak başlığına doğru çekmesi bir olmuştu.
Iki ayak bileğinden tutup kendime doğru çekince "Y-yalvarırım yapma." Dedi kekeleyerek. Zaten yapmayacaktım ki sadece içimde ki isteği doyuracaktım. Ayak bileklerini bırakıp bacaklarının üzerine oturdum ve ellerinin bileklerinden tutarak ellerini baş ucunda birleştirdim. Bir kuşak, sadece bornozun bir kemeri göğsü ve kadınlığı arasında ki yeri kapatmasını sağlıyordu.
Sessizce yüzüne yaklaşırken nefesini odayı inletecek türden alıp veriyordu. Bornozun açıkta bıraktığı göğüs kafesi aşağı yukarı doğru hızla kalkıp inerken başını yana yatırmış, korku içinde olacakları bekliyordu. Yüzümü açıkta bıraktığı boynuna gömüp kokusunu çektim içime. Bu koku neydi, neydi Allah'ım neydi?.
"Yasemin" dedim fısıldayarak yüzüm hâlâ boyun girintisindeyken. Bulmuştum kokusunu aynı yasemin gibi kokuyordu, evet evet kesinlikle öyle kokuyordu. Benim birden yasemin dememe anlam veremediği için "ne?" Diyerek sordu inanmaz ve şaşkın bir ses tonuyla. Gözlerim yavaş yavaş yüzünün her bir karışını yoklayıp gözlerine çıkarken "Yasemin...... Aynı yasemin gibi kokuyorsun" dedim.
Ellerimde ki bileklerini kurtarmaya çalışsada başarılı olamıyordu "Boşuna kendini yoruyorsun güneş gülü. Uğraşma bırakmam. Hem sen debelendikçe görüntün daha da güzelleşiyor" dedim gözlerimle açılan göğüs kısmını göstererek. Başını hafif kaldırıp açık olan yerlerine baktığında bende baktığı yere doğru eğilip ufak bir kaç öpücük bıraktım iki göğsünün arasına. Sadece bir kaç öpücük olacaktı ama beni zorlayan erkekliğim daha fazlasını, çok daha fazlasını istiyordu.
Utanıyor olmasının yanında korkuyordu da bunu biliyordum o yüzden dudaklarına doğru yaklaşıp "Korkma sen istemediğin sürece sana dokunmam" dedim ve küçük bir öpücük bıraktım dolgun dudağının hemen kenarına. İlk kez dudağına yakın öpmüştüm O'nu ve kahretsin ki bir öpücükten tahrik olacak haldeydim şuan, ama olmazdı O istemediği sürece dokunmazdım O'na.
Bir kez daha öpmek istedim ama gerisini de getirirdim biliyordum o yüzden hızla üzerinden kalkıp yanına yatağa attım kendimi. Benden kurtulunca hemen yerinden kalkıp giysi odasının yolunu tuttu.
Ardından bakmakla yetindim. Demek beni istemiyordu ha, peki öyle olsundu. "Bende Akif'sem seni ikna edeceğim güneş gülü o kalbin benim olacak." Diye söylenip yatağın içine girdim. Aradan geçen neredeyse yarım saatten sonra üzerine pijamasını giyinmiş bir şekilde çıkıp geldi. Yatağa girmeye çekiniyordu ama başka şansının olmadığını da bildiği için küçük adımlarla gelip yatağın en uç kısmına kıvrıldı.
Belinden tutup kendime doğru çekip sarıldığımda elimi itmek istedi. Ama yok bu kadar da olmazdı canım. "Bak sen benim karımsın ve artık seni kırmak istemiyorum ama sen işi iyice yokuşa sürüyorsun. Yeter artık." Sert bir şekilde söylediğime hızla arkasını döndü ve dolu dolu gözlerini üzerime dikip "Ben beş ay öncede senin karındım. Buraya ilk geldiğim günde ondan sonraki günlerde senin karındım. Yasemin gibi koktuğunu söylediğin karından bir zamanlar tiksiniyordun unuttun mu?" Diyerek içindekileri kustu.
