bir saat kırk dokuz dakika

2.4K 254 242
                                    

bir saat kırk dokuz dakika on saniye

"Fena değildi."dedi Harry, burnunu çekerek. O böyle söyleyince yanındaki kızıl ona ters ters baktı.

"Fena değil miydi?" dedi kız, peçete ile göz yaşlarını silerken. "Benden fazla ağladın Harry."

Harry, inkar eden bir nida çıkardı.

"Saçmalama." dedi a'ları uzatarak. Ginny ona tuhaf tuhaf baktı ve hızla Harry'nin gözünden, gözlüğü çekti.

"Hey, ne yapıyorsun?" diye söylendi Harry ama gözlüğünü almasını önlemek için hiçbir hareket yapmadı.

"Bunlar ne Harry? Gözlüğündeki ıslaklıkları görüyor musun, işte onlar göz yaşı. Yani ağladın." Harry, yeşil gözlerini Ginny olduğunu tahmin ettiği kızıllığa dikerken yamuk bir sırıtış eşliğinde konuştu.

"Aslında göremiyorum çünkü gözlüğüm yok." Ginny sabır dilenircesine derin bir nefes alınca, Harry gülümsedi. Ginny ise, gözlüğü Harry'ye tekrar taktı. Bilerek, onu kafasına vurarak. Sonrasında, yamuk olduğu gerekçesi ile Harry'nin tam önünde durdu. Bir süre, gözlüğü yerleştirmek ve gözyaşlarının ıslaklıklarını silmekle uğraştı. Bilerek biraz oyalandı. Ginny geri çekilene kadar ikisi de nefessiz kaldıklarının farkında değildi.

Harry, bir süre soluk alıp vermesinin normal düzene girmesini beklerken sokakta yürümeye devam ettiler.

"Pizza yer misin?" diye sordu Harry, yeşillerini karşılarındaki pizzacıya dikerken heyecanını belli etmemekte çalışarak.

"Elbette."dedi Ginny. Ve Harry, Ginny'nin kolunu tutup onu dükkana doğru sürükledi.

Dükkanın dış kısmındaki masalardan birine oturdular. Masanın tam ortasında bir vazo vardı. Vazonun içinde ise Harry'nin dikkatini çekmeyen birkaç adet zambak...

Mutfak önlüğü takan orta yaşlı bir kadın onlardan şiparişlerini aldı ve yaklaşık on beş dakika sonra pizzalarını getirdi.

Ginny, pizzayı ketçaba adeta buladıktan sonraparçalardan birini elinde aldı. Harry ise, çoktan bir parçanın yarısını yemişti.

Onlar hiç konuşmadan yemek yerlerken onlardan sipariş alan kadın elinde bir fotoğraf makinesi ile çıkageldi.

"Eğer rahatsız olmayacaksanız bir fotoğrafınızı çekmek isterim. Bu pizzacıda, 1976'dan beri pizza yiyen çiftlerin fotoğrafını çekip duvarımıza asarız da."

Ginny, ağzındaki pizza parçasını yuttuktan sonra kadına baktı ve kibarca söze girdi.

"Şey, biz bir çift değil-" Ama Harry, onun sözünü kesip boşta kalan eli ile Ginny'nin sol elini kavradı.

"Tabii çekebilirsiniz."

Kadın gülümseyerek onların fotoğrafını çekerken Ginny fazlasıyla şaşkındı.

Kadın, makinenin üst kısmındaki düğmeye bastı ve birkaç saniye içinde makinenin ön tarafından bir kağıt çıktı. Kadın, tebessüm ederek fotoğrafı salladı ve netleşmesini bekledi. Sonrasında fotoğrafı onlara birkaç saniyeliğine gösterdi ve içeri geri girdi.

Harry, sonunda elini Ginny'nin elinden çektiğinde ikisi de dürüstçe, kendini boşlukta hissetmişti.

Onlar, ara sıra saçma sapan konulardan konuşarak yemeklerine devam ederken içeride çalışanlar hayretle iki fotoğraf karesine bakıyordu. Hepsi delirmek üzere olduklarını düşünüyorlardı.

Birisi, 1977 yılının Nisan  ayındandı. Diğer fotoğraf ise, Elizabeth'in az önce çektiği fotoğraftı.

İki fotoğraf arasında bir sürü ortak yan vardı.

Mesela her ikisi de aynı masada çekilmişti.

Her ikisinde kızıl saçlı güzel bir kız ile kuzguni siyah, dağınık saçlarını olan bir genç vardı.

Fotoğraflardaki erkekler, neredeyse aynıydı. Göz renkleri dışında.

Yeni fotoğraftaki çocuğun göz rengi, ilk fotoğraftaki kızıl saçlı kızınki ile aynı renkti.

Tüm çalışanlar ilgi ile bu iki fotoğrafı incelerken Allison en sonunda dayanamadı ve dışarı çıkıp oğlana sormaya karar verdi.

Ama dışarı çıktığında gördüğü tek şey boş bir masa ve 22 Pound'dı.

İçeri geri girdi ve 1977'de çekilen fotoğrafın yanındaki fotoğrafı panodan söktü. Yeni çekilen fotoğrafı onun yanına iğneledi.

Yıllarca süren bu gizem, 2022'ye kadar çözülmedi.

yirmi üç saat elli yedi dakika » ronmione Where stories live. Discover now