♛ 31. Bölüm ♛
YEŞİL VE DENİZKIZI
RN 1501 Riera 8 - Batı Denizi
Aiolis, ablalarının Deniz Kralı'nı ikna edememesine şaşırmamıştı. Bir sonraki konseyde yine odasındaydı. Kimseyi beklemiyordu.
Kapı çalındığında ve içeri mavi saçlı bir denizkızı girdiğinde Aiolis hızla yerinden kalktı. "Duave? Yoksa dostlarımdan haber mi getirdin?"
Duave hızla konuşmaya başladı. "Evet, Prenses Aiolis." Ardından kapıyı kapattı. Hızla yüzerek Aiolis'in yanına geldi ve konuşmasına devam etti. "Ak Kraliçe bir şeylerden şüphelenmiş, kara büyücüyü esir almış."
"Ne?" dedi Aiolis şaşkın ve yüksek sesle. Auramos? Auramos'u mu yakalamışlardı? Tuzlu deniz suyunu birkaç saniye ciğerlerinde hissedemedi. Gerçek birkaç dakikalığına tüm gücüyle zihnine hücum etti. Dostları, onun yüzünden tehlikede miydi?
Düşüncelerini bölen şey Duave'in devam eden konuşması oldu. "Ak elf onu kurtarmış. Sedef Saray'dan çıkmanın bir yolunu bulmuşlar. Sonra nereye gideceklerini bilemiyorlar. Onlara sizden haber iletmemi istediler."
Aiolis rahat ve derin bir nefes çekti içine. İyilerdi.
"Bu sefer sana gerek yok, Duave. Herkes sirenlerle olan savaşı konuşuyor. Kimse yokluğumu fark etmeyecektir."
"Ancak... Prenses Aiolis, bu gerçekten çok tehlikeli. En azından izin verin sizinle geleyim."
"Tamam, hemen gitmemiz gerekiyor. Deniz Ejderi'nin Gücü aşkına... Çok korkmuş ve endişeli halde olmalılar. Acele etmemiz gerekiyor."
♛
Aiolis, Batı Denizi'nin en önemli bölgelerinden birine Duave ile gitti. Okyanus'un Gölgesi'nin turkuaz sularına vardığında, karada karanlığını hissettiği dostunu fark etmişti. Kıyıya çıktığında büyücü onu bekliyordu.
"Rhdenya burada değil, Aiolis." diye açıklamaya başladı Auramos. "Kızıl Kraliçe'yi bulmaya gitti."
"Neler oldu, Auramos?" diye sordu Aiolis. Kara Büyücü'nün üzerindeki beyaz renkli pelerin onun Sedef Saray'dan kurtulmasının işaretiydi. Fakat nasıl?
"Kızıl Kraliçe'yi kurtarmamız tahminimizden hızlı yayıldı. Rhdenya'yla çok geçmeden ayrılmıştık, o Ak Kraliçe'nin yanına dönerken ben de Kara Ülke'ye gitmeyi planlıyordum. Yolun yarısında ak muhafızlar beni yakaladı."
Aiolis endişeyle başını salladı. Auramos konuşmaya devam etmeye hazırlanırken Aiolis kendini yukarı doğru çekip suyun yüzeyindeki bir kayaya oturdu. Auramos onun birkaç adım ilerisindeydi. "Devam et."
"Zindandan kaçmayı başardım ama saraydan çıkamadan yine yakalandım. Bu sefer bana yardım eden kişi beni yakalayan savaşçıydı." dedi Auramos koyu renkli gözleriyle Aiolis'in altın renkli gözlerine bakarak. Gözleri onun kurtarılmasına yardım eden savaşçının gözüyle aynı renkteydi ama farklı tonlara sahipti. Denizkızının suyun yüzeyinde olduğu için gün ışığının ışıltısıyla parıldayan altın renkli saçlarında mercan ve deniz kabuklarından yapılmış ve incilerle süslenmiş bir taç vardı, üzerinde ışıldayan bir zırh ve sırtında ise bir mızrak vardı. Yardımcısı Duave her ihtimale karşı biraz uzakta etrafı gözlüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA'NIN ÖFKESİ ♛ Kraliçelerin Savaşı I
FantasyDiyar'ın son hakiminin ölümüydü Diyar'ı ikiye ayıran, Aydınlığın ve karanlığın savaşıydı durdurulamayan, Bir kar kraliçesinin hükmüydü imkansız sayılan, Deniz insanlarının isyanıydı tahmin edilemeyen, Ve öldüğü sayılanın yaşamasıydı vaat edilmeyen. ...