10 ♛ Güven ve Kalsedon

13.7K 1.3K 246
                                    

♛ 10

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♛ 10. Bölüm ♛

GÜVEN VE KALSEDON

Ak Ülke, Kalsedon

Ak Kraliçe bunun olacağını tahmin etmişti. Ancak bunu fark ettiği vakit, her şey için çok geçti.

Kar Kraliçesi onun hükmünden zaten çıkmıştı, isyanı sayesinde bağımsız sayılırdı. Ak Kraliçe'nin onun üzerinde en ufak bir etkisi bile kalmamıştı. Bu, sorunlarından biriydi.

Diğeri ikiz kardeşi Kara Kraliçe'ydi.

Kara Kraliçe'nin kendisini dinleyeceğini sanmıyordu. Kara Kraliçe en çok halkını dinlerdi ve karanlık halk, aydınlık halkı hiçbir zaman tamamen sevememişti. Aydınlık ve karanlık, her daim savaşa hazır olan ama sonucunda birbirini yenemeyen iki güçtü. İki güç, iki halk ve iki hükümdar da hakimiyetini paylaşmak istemiyordu.

Ak Kraliçe'nin en önemli sorunu buydu ama çözmesi gereken ilk sorunu bu değildi. Savaş onun önceliği değildi, onun önceliği halkıydı. Bir Diyar hükümdarı olarak var oluş amacı hükmetmek, korumak ve savunmaktı.

Kehanetler, Diyar'ın birçok bölgesinde farklı anlamlara sahiplerdi. Büyüye karşı çıkan aydınlık halk için bile değerliydi ve dikkate alınırdı. Onların aksine karanlık halk, kahinlere ve kara büyüye verdiği değeri kehanetlere vermezdi. Kehanetlere inanılır ancak onların binlerce olasılıktan yalnız biri olduğu varsayılır ve pek umursanmazdı. Kara Kraliçe de bu konuda halkıyla hemfikirdi.

Ak Kraliçe ise unutamıyordu. Okuduğu cümlelerin hiçbirini unutmamıştı. Kehanete ise tüm kalbiyle inanıyordu ve önlemini almaya çoktan başlamıştı.

"Khalrane? Ne öneriyorsun?" diye sordu Kraliçe, masanın öteki ucunda oturan elfe bakarak.

Khalrane birkaç dakika boyunca yanıt vermedi. Genç kadın, safkan ve soylu bir ak elfti. Son günlerde mavi gözlerinde endişe kaybolmuyordu. "Kara Kraliçe tıpkı dediğin gibi hiçbir şeyi önemsemeyecek. Ülkeyi hem ona hem de isyancılara karşı savunmalıyız."

Temsilci Ladonion onu onayladı. Sedef Saray'ın konsey odasında sadece üçü vardı. "Ülkeyi savunmalı ve kehaneti önlemeliyiz."

"Kardeşim beni dinlemeyecek." dedi Ak Kraliçe elini başına götürerek. "Ama ona haber göndereceğim. Kehanetin bizim savaşımızdan önemli olduğunu anlaması gerek." Oysa kendisi bile bunu yapamıyordu. Kehaneti önlemezse Diyar'ı ve Ak Ülke'yi kurtaramayacağını bilse de tüm Diyar'a hükmetme fikri baskın çıkıyordu. "Ladonion." Temsilci, Kraliçe'nin bu sözüyle ona baktı. "Dymentsia'yı ikna etmemiz gerekecek. Az sonra mektubumu yazacağım ve hemen göndereceğim. Ulaklardan birini çağırabilir misin?"

Ladonion hemen ayağa kalktı. Başıyla Ak Kraliçe'ye selam verip odadan ayrıldı. Kraliçe, onun gidişini izledi.

Sedef Saray'daki en yakın olduğu iki kişi Khalrane ve Ladonion'du. Khalrane onun en yakın dostuydu. Ladonion'un da öyle olması gerekiyordu, fakat değildi. Aynı ejderhanın gücünü koruyorlardı, yıllardır birbirlerini tanıyorlardı, buna rağmen yeterince yakın değillerdi.

Nmerysa, Khalrane'e baktı. "Kar Kraliçesi'nin gücü inkar edilemez ama elfler, buz insanlarından kalabalıklar. Kraliçe Salirhenia yeterince güçlü değil. Kristalleri harekete geçirmek için Kızıl Kraliçe'yi kullanacak."

Khalrane'nin şaşkınlığı yüzünden anlaşılıyordu. "Kar Kraliçesi'nin onları çoktan uyandırdığını sanıyordum. Tüm Diyar gibi."

".Ve ikizim gibi. Dymen'in duyguları bilgisinin önünde. Kar Kraliçesi, bir Diyar Kraliçesi'nin gücü olmadan onları uyandıramaz. Bırak kardeşim böyle bilsin. Mysania'yı benim esir aldığımı veya Salirhania'nın esir aldığını, fark etmez. Konuştuğumuzda Dymentsia'nın ne diyeceğini adım gibi biliyorum. Ordularını hazırla geliyorum, diyecek. Kehanetin umurunda olmadığını, ordusunun karşısında ne benim ne Salirhenia'nın ne de Mysania'nın durabileceğini söyleyecek."

"Yanılıyor, kraliçem."

"Aynen öyle." dedi Ak Kraliçe. "Bırak saldırsın bize. Biz, hem onunla hem Buz'la hem de Deniz'le savaşacağız."

"Peki ya kehanet?"

Ak Kraliçe şimdi söyleyeceklerinde haklıydı.

"Tüm hepsini atlatırsak eğer..." diye başladı derin bir nefes alarak. "Kehanette yazılan gerçek kraliçenin kim olduğu zaten anlaşılacak. Diyar'ın en güçlü halklarıyla savaşan Savaşçı Kraliçe, diyor kehanet. Hepsini yenen o olacak."

"Sen zaten bunu yapıyorsun. O sensin." Khalrane, Nmerysa'ya güveniyordu. Ve onun tek gerçek hükümdar olmasını umut ediyordu.

"Öyleyim. Aydınlığım, karanlığın düşmanıyım." Ayağa kalkarak kalsedon taşlarıyla süslenmiş kapıya doğru yöneldi. "Ben, Ak Kraliçe'yim."


Okuduğunuz bölümlere oy vermeyi ve fikirlerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın ♡

05.12.2015, 15.55

2.246, 404, 590

Düzenlenme Tarihleri: 11.07.2016 - 11.09.2017 

EJDERHA'NIN ÖFKESİ ♛ Kraliçelerin Savaşı IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin