2 - Accepting

72 8 3
                                    

Adam çok da korkmuşa benzemiyordu.

-Sanırım o da senin bulman gereken bir şey Char.

Bu adam beni deli ediyor. Zaten deli manyak bir şeyim iyice zıvanadan çıkmak istemiyorum.

Derin nefesler alıp kendimi sakinleştirirken bu adamla ne yapacağıma karar verdim.

Ona doğru yürürken biraz korkmuş gözüküyordu. Ne kadar geriye gitmek istese de gidemiyordu.

Cebindeki telefonu gözüme kestirdim. Korkması yapacağım şeyi değiştirmiyordu. Telefonunu aldım ve cebime attım. Ağzını sıkıca bantlayıp ellerinin ve ayaklarının sıkıca bağlı olduğundan emin oldum. Üstünde oturduğu sandalye yere sabitti bu yüzden hiçbir yere kıpırdayamazdı. Arkamı döndüm ve ondan uzaklaşmaya başladım. O bazı sesler çıkarırken ben lambaları söndürdüm. Dışarıya çıktım ve kapıyı kilitledim.

Evime ulaştığımda derin bir uykuya ihtiyacım olduğunu düşündüm fakat bana uyku haram. Kardeşim o pisliğin elindeyken nasıl uyuyabilirdim ki? O aracı olan adamdan aldığım telefonu aldım ve rehbere baktım.

Tek bir kişi vardı ve adı "Patron"du. O numarayı aradım. Bir kaç sefer çaldıktan sonra tanıdık bir ses cevap verdi.

-Selam, Charlotte. Sana Charlotte diyebilirim değil mi?

Derin bir nefes aldım.

Bu adamı bulabilirdim fakat artık tüm bağlantılarım gitmişti ve bir daha benimle çalışmak isteyeceklerini hiç sanmıyorum, bu da demek oluyor ki yalnız başımayım ve onu yalnız asla bulamam.

- Yapacağım.

- Yarın saat tam 13.00 da tüm anlaşmalarını yaptığın iskeleye gel.

- Sıkı bir hayransın anlaşılan.

- Sadece senin gibi genç yetenekleri takip etmeyi seviyorum desem?

- Pek de umurumda değil desem?

Dediklerimi duymazdan geldi.

- İyi bir uyku çek, ihtiyacın olacak.

Dedi ve telefonu yüzüme kapadı. Aslında bir daha arayıp "Sen telefonu kimin yüzüne kapıyorsun lan" diyip benim telefonu onun yüzüne kapayasım geldi ama yapamadım. Ama haklıydı. Bu işi yarın yapacağım belli ki ve bu işi yapmak en azından işi konuşacak halim bile yoktu. Hemen yatağıma girip kıvrıldım ve derin bir uykuya daldım.

Uyandığımda rahatsızca yerimde kıpırdandım. Zorla ayağa kalktım, hızlı bir duştan sonra dışarı çıkmak için hızlıca giyindim, silahlarımla dolu çantamı aldım ve kendim dışarı attım.

İskeleye varmıştım. Buraya o kadar çok geldim ki bir ara sahibiyle konuşup buraya benim adımı vermeleri için onları zorlamayı bile düşündüm. Geleli birkaç dakika geçtikten sonra depomdaki adamın telefonunu açıp şu patron denilen adamı aradım. Telefonu açmadı fakat telefonun çaldığını duyabiliyordum ve adam çok yakındı. Arkamı döndüm ve karşımda sarı saçlı, takım elbiseli, heybetli bir adam duruyordu.

-Selam Charlotte. Tanıştığıma memnun oldum.

-Keşke bende senin için aynı şeyi söyleyebilsem, Bay?

-Edmund, Nathaniel Edmund.

-Peki Nate. Abim elindeymiş. Kanıtın olmadan nasıl sana inanmamı bekliyorsun.

Eli cebine gitti. İçinden bir fotoğraf çıkardı ve bana uzattı. Aramızdaki 4 metrelik farkı 1 metreye indirip fotoğrafı aldım. Fotoğrafta abim ve Mia birer sandalyeye bağlanmışlardı. Kollarında hafif mor izler vardı. Mücadele ettikleri belliydi. Etraflarında nerede olduklarını gösteren hiçbir şey yoktu. Fotoğrafı geri uzattım. Sinirden kızardığımın farkındaydım.

Derin bir nefes aldım.

-Benden ne istiyorsun, Edmund?

-Sana da önce de bahsetmiş olduğum 4 kişiyi kendi tarzınla, işkence ederek, öldürmeni istiyorum. Aynı zamanda bunu tüm dünyanın bilmesi gerekiyor. Gerekli güvenliği sana ben sağlarım. Artı olarak ölümleri uzun ve acı verici olmalı, canlı olarak bir siteden yayınlanacak ve bu sırada yüzün görünmese bence daha iyi olur ama yine de karar sana kalmış.

-Bu çocuklar sana ne yaptı da bu şekilde ölmelerini istiyorsun?

-Onu daha sonra anlatırım şuan sadece bu teklifimi kabul etmeni istiyorum.

-Neden ben?

Elinde bu kadar çok para ve imkan bulunan büyük bir adam neden kirli işlerini yapmak için beni seçsin ki, çok saçma.

-En çok senin stilini seviyorum da o yüzden.

Geçerli bir sebep değil sanki bu işin altında başka bir şeyler var gibi duruyor. Herneyse abimi kurtarmak için kabul etmeliymişim gibi duruyor.

-Teklifinizi kabul etmeden önce yapmam gerekenleri detaylı olarak anlatabilir misiniz?

-Öncelikle onların güvenini biraz kazanman lazım. Senin onların konser ekibine katılmanı sağlayacağım ve sen de orada sana verilen işi yapıp onlarla biraz sohbet kursan gerisi hallolur. Bu güveni sağlayınca onları bir kafeye davet edeceksin, paparaziler gelecek ve onları arkadan çıkarıp kendi arabana bindireceksin. Sana verdiğim depoya geleceksin, adamlarım sen arabadan çıktıktan sonra onları bayıltıp depoya alacak. Eğlenceli kısım ise ondan sonra başlayacak.

Açık konuşmalıyım bu gerçekten ilgimi çekmişti. Senaryo hazırdı sadece bir baş role ihtiyacı vardı ve bu başrol bana verilmişti. Nate bir saniyeliğine duraksadı. Devam etmesi için konuştum.

-Dinliyorum.

Serial Killer || mgcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin