26 ♛ Ateş ve Zincir

7.6K 814 100
                                    

♛ 26

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♛ 26. Bölüm ♛

ATEŞ VE ZİNCİR

Buz Diyarı

Kızıl Kraliçe soğuğun, karın ve buzun hükümdarı değildi.

Üzerinde iki pelerin vardı. Biri kalın ve siyah yünden, diğeriyse mor rengi solan ve parçalara ayrılan kadifedendi. Bulunma riskini gözardı ederek yaktıkları ateşin yanı başındaydı. Buna rağmen üşüyor ve titriyordu. Etrafını saran buz kristallerini andıran ağaçları, bu diyardaki her şey gibi soğuk olan yıldızlar aydınlatıyordu. Kristal Saray'dan çıktıkları andan beri kar yağıyordu ve dinmek bir yana azalmamıştı bile. Mysania bu ormandan hemen çıkmak istiyordu.

"Aklında bir şeyler var, Kairos." dedi ondan birkaç adım ötesinde yerde oturan Temsilci'ye bakarak. "Bu buz cehenneminden çıktığımızda nereye gideceğimizi planlanmış olmalısın."

"Evet."

"Aklındakini söylemeyecek misin?"

Kairos başını iki yana sallayarak yanıt verdi. "Bizi bulmamaları için elimden geleni yaptım. Ama bizi izlediklerinden eminim. Bunu hissedebiliyorum."

"Buz Büyücüleri bizi fark etmeden buradan gitmeliyiz o halde."

"Bu kar fırtınasında sarayın etrafı çok daha kötü durumda olmalı. Biraz daha bizi izlemelerini umuyorum." Kairos düşünceli görünüyordu. Altın ve gümüşün tonlarıyla parıldayan gözleri sürekli etrafını izliyordu. Bir zamanlar güneyin güneşinde bronzlaşan yüzünde yara izleri vardı.

Mysania başka bir şey sormadı, dikkatini Kairos'tan ayırıp sol elindeki safir taşı yüzüğe yöneltti. Yüzüğü işaret parmağından çıkarıp ateşin aydınlığına yaklaştırdı. Safir taşı parıldamaya başladı. Yüzüğün büyüsünü hissedebiliyordu. Arkasından gelen bir sesle hızla ayağa kalktı. Ne sesi olduğunu anlayamamıştı. Kairos'a doğru dönünce onun da olası bir tehlikeye karşı hazırlandığını gördü. Yüzüğü hızla parmağına geri takıp belindeki altın kılıca yöneldi. Kımıldamadı, bir süreliğine nefes bile almadı ve sadece etrafını dinledi. Kahverengi gözlerini Kairos'a yöneltti.

"Bir şey hissediyor musun?" diye sordu sadece dudaklarını oynatarak. Kairos birkaç saniye bekleyip başını hafifçe iki yana salladı. Mysania yanındaki ateşe baktı. Ateş onların bulunmasını kolaylaştıracaktı ama ne yapabileceğinden emin değildi. Zamanı yoktu. Sağ tarafından bir adım sesi duydu. Ses uzaktan geliyor olsa da yıllardır geliştirdiği duyuları onu hayal kırıklığına uğratmamıştı. 

Temsilci'ye doğru bir adım attı. "Gidelim." diye fısıldadı. "Birileri geliyor."

Kairos'un yanıt vermesini beklemeden seslerin geldiği yönün tam tersi istikametine doğru yürümeye başladı. Kairos'un onu izlediğinden emindi. Az önce bulundukları alandan yeterince uzaklaşamadan Kairos'un kısık sesi onu durdurdu. "Bizi izlemeye devam edecekler."

EJDERHA'NIN ÖFKESİ ♛ Kraliçelerin Savaşı IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin