-hatırlıyor musun?bir gün salonda otururken bana mesaj gelmişti.

Hatırlıyordum.batuyu tehdit eden bir mesajdı ."hayatının bir parçasını terk etmeye hazır ol" gibisinden bir şeyler söylüyordu.belli belirsiz başımı sağladıktan sonra devam etti.

-o beni senle tehdit eden kişi belki sen hatırlamıyorsun ama lisede sürekli senle konuşan ve yıllarca peşini bırakmayan koraydı.

Açıkçası hatırlayamamıştım.ama yinede cevap verdim

-yani?onun bir mesajı yüzünden mi beni terk ettin.

-hayır bak...o mesajdan sonra her ihtimale karşı seni korumaya çalıştım.ama asıl amacı farklıymış....asıl amacı kardeşimmiş.

Taşlar şimdi birbirine oturuyordu.şimdi daha kim olduğunu bilmediğim bir koray salağı tarafından batu beni terk etmişti.

-yani mecbur kaldım seninle kardeşim arasında seçim yapmamı istedi.bende...

-sende benden ayrılmayı tercih ettin.selini kurtarmak için tek yolun bu muydu?...polise şikayet edebilirdik mesela.

-ahhh! Reyhan sence polise gitsem selini canlı bırakırlarmıydı.

Belki de haklıydı bırakmazlardı ama yinede beni terk etmesine bana acı çektirmesine kızıyordum.kabullenemiyordum.
Ben bu yaşıma dek sadece batuyu Sevmiştim ve halada seviyordum.insan en çok sevdiğine incinir derler ya benimkide o hesaptı.

-bilmiyorum.bilmiyorum batu.

Derin bir nefes alıp konuşmama devam ettim.

-hani hatırlıyor musun bana "senden ayrı bir gün geçirdim uykum beni terk etti,senden ayrı bir hafta geçirsem ömrüm beni terk eder."demiştin.görüyorum ki her şey sadece birkaç kelimeden ibaretmiş.

Diyip arkamı dönüp gidiyordum ki verdiği cevapla olduğum yerde kaldım bunlarda sadece birkaç kelimeden ibaret değillerdi değil mi?

-bu ayrı kaldığımız süre boyunca gerçekten yaşadım mı sanıyorsun.ben sadece nefes alan bir ölüydüm.sadece seni düşünen,seni seven bir kalptim.

*********

Beyzanın saçma uyandırma şekillerine karşı hala uyanmamıştım.burun,kulak ve yamağımı çekmeler.göz kapağımı açmalar.yorganımı açmalara dayanıp uyanmamıştım.çünkü uyanırsam yine her zaman ki gibi ağlıyacaktım.hatta bu seferki daha şiddetli olucaktı bundan emindim.

Beyzanın birden gıdıklamaya başlamasıyla gözlerimi açıp kıstık ve gülmeye başladım.işte benim uyanma şeklimi bulmuştu.kahkahalarla gülerken aklıma yine batu gelmişti.oda istediğini yaptırmak için beni gıdıklıyordu.pislik!

-ah! Ta tamam Beyza.

Beyzanın durmasıyla bende kalktım ve bu seferde beyzanının gıdıklanma vaktiydi.hemen beyzayı yatağıma atıp,gıdıklamaya başladım.Beyza benim gibi çok gıdıklanmazdı o yüzden kahkaha yerine sadece gülmayi tercih ediyordu.en sonunda Beyza pes ediyorum sesi çıkarmıştı.bende bırakmıştım.tabi bırakır bırakmazda odadan kaçmıştı.

Yatağından kalkıp komidinin üzerindeki saç tokamı aldım.telefonum çalıyordu.ama şu an tabiki de önemli olan saçımdı sonuçta yıldız arıyordu.

Saçımı bağladıktan sonra telefona cevap vermemle yıldızın bana cırlaması bir olmuştu.

-ya kızım niye cevap vermiyorsun.tam yarım saatte elli defa aradım sense elli birincide cevap veriyorsun.

-telefon sessizdeydi ve daha sabahın körü uyuyodum.

-sabahın körümü? saat onbir.

Gerçekten on bir miydi? Neden beni bu saate kadar kaldırmamışlardı.?

KÜÇÜKLÜK SÖZÜWhere stories live. Discover now