[story]
"Jaehyun! Hiç yardımcı olmuyorsun!"
"Kendi çantanı kendin taşıyamıyor musun Tanrı aşkına?"
Jaehyun hafif bir sinirle çantayı Seulgi'den aldı ve trafik ışıklarının yanında durdu.
Seulgi'ye, küçüklüğünden beri yanında olan arkadaşına bakıp derin bir iç çekti. Çantasını her seferinde kendisine taşıtıyordu ve işin kötü yanı Jaehyun onun çantasını taşımaya öyle alışmıştı ki bu durum onun için su içmek kadar normal bir hale gelmişti.
Tebessüm edip gözlerini karşıya çevirdiği sırada onu gördü, Taeyong'u. Yaklaşık bir haftadır ortalarda görünmüyordu, öyle ki Jaehyun onun kötü bir durumda olduğunu düşünerek kendini üzüyordu.
Saçlarını hafif kestirmişti ve karamel rengine boyatmıştı. Taeyong yine harika görünüyordu.
"Jae!"
Seulgi'nin koluna vurmasıyla irkilip gözlerini Seulgi'ye çevirdi.
"Dalıp gidiyorsun her seferinde."
Jaehyun hafifçe başını salladı. Gülümsedi ve kolunu onun omzuna attı.
"Haklısın, üzgünüm."
Yeşil ışık yanar yanmaz, arabaların durmasıyla birlikte koşmaya başladı Taeyong. Jaehyun'un yanından geçerken yüzüne bile bakmadı. Acelesi vardı ve selam verecek vakti bile yoktu.
Jaehyun ise biraz tuhaf hissetmişti.
Neden böyle olmuştu ki?
ESTÁS LEYENDO
traffic lights | jaeyong
Fanfiction"Yeşil ışık yandığında, arabaların durmasıyla birlikte koşmaya başlardı." ©renvoin
