34. Bölüm: ''Sakatatların ağasıyım. Şadap plis.''

Start from the beginning
                                    

''Yetmedi annem benle konuşmak için aradığında kolumun kırık olduğunu söyledin. Daha sayıyım mı?''dedim sinirle. Güldü.

''Ya hamsi gibi olduğun zaman çok güzeldi ya. Unlu sakatat .''dedi gülerek. Sakatatda olduk iyimi. Kolum kırıldığı için sakat-at diyordu manyak. (yazarınızın ayağı kırılınca okulda sakatat diye anıldı daslkfls komik değil -,-) Zaten kolumun nasıl kırıldığına şaşıyorum. Bir masa kol kırdı resmen ya. Masa tarafından kolum kırıldı. Şu cümledeki 45342523 saçmalığı bul. 

Neyse. Bora ve diğerleri gülmeye tabiki devam etti ne sanıyorsunuz. Ediz ve yanındaki afet yemakhanenin girişinde görüldü. Bizim masaya doğru geliyorlardı. Ediz'in suratında piç smile vardı. Ben demiştim bu çocuk unutur diye. Bakın aşık olmuş gibi bir hava var mı sizce? Tabikide yok. Aşık olmuş olsa Irmak gibi dalar giderdi. Irmak demişken bu kızın neden gözü seğiriyor. Ayaz'ın yanındaki kızı görünce neden gözünün seğirdiğini anladım. Kusura bakma Irmak ama bir süre sana yardım edemiyeceğim. Malum kolum kırık. Gene bir göz devirme isteği oluştu. Ya masa tarafından kırıldı kolum, aloo. Bir daha masaları demirden yapmamalılar. Mazallah bir dahakine birinin kafası, bir yeri miryeri filan kırılır. Yalnız bir yeri diyince azcık fesatlaştım ben. Bu konu baya saptı ya. Konumda sap takılıyo diye iğrenç bir espiri ile düşüncelerimi kovdum. Evet espiri ile düşünce kovarım ayık ol. 

Ediz ve yanındaki afe- her kıza yavşamayı kesmeliyim artık. Amk iyice erkek gibi oldum. Artık kızları durdurup ' hepsi senin mi?' diyeceğim. Dur bir düşündümde sanırım Bora ile kıro olunca kızlara o lafı dedim. Irmak senden o laflar için çok sori. Elhamdürillah bacımsın. Kafamın içinde bir erkek var! Kafamın içine bir erkek nasıl sığmış diye gene iğrenç bir espiri yaparak günü sonlandırdım. Lütfen artık düşüncelerimle baş başa kalmayayım. İnsanlık için ölüm sebebi. Bazen acaba düşüncelerimi biri duyuyor mu diye düşünüyorum. Sonra belki duyuyordur diye düşündüğüm konuyu değiştirip içimden halay çekiyorum. Yok canım ne anormalliği. %100 hamım. Odunun hasıyım. Biri düşüncelerimin ağzını siksin. Ediz yanımıza geldi ve oturdular.

''Günaydın.'' Hepimiz günaydın diye karşılık verdik. Bu çocuk böyle hali nedense daha iyi. Bir yanım beni unuttuğu için sevinsede bir yanım nedense üzülüyordu. Ama o sevinen yanım üzülen yanımı faktığı için piç smile yaptım. Bu cümleyi kurduğum içinde biri beni faksın. Tövbe... 'Beni değil sürtük düşüncelerimi' diye düzelttim. Ve amin dedim. Ediz masadaki krakerden bir tane aldı.

''Eee bugün n'apıyoruz.'' Valla YJD yapmayı planlıyorum. Yatmak, Dizi, Jelibon. Benii anlatan 3 şey. Tabi beni anlatan özelliklere mütiş, perfect filan de katmalıyız. Birde mütevaziyi eklersek tadından yenmez. 

''Hakikaten, bugün n'apalım.''dedi Bora. Paintbalı ilk duyduğumda painten resim çizicez sanmıştım ve nedensizce sevinmiştim. Acaba paintten birbirimizin sıfatını çizip anıralım fikrini öne atsam nasıl olur? Bence mütüş olurdu.

''Paintten birbirimizi çizip anıralım.''dedim gülerek. Hepsi güldü. Ediz'in yanındaki afe- insancık da gülüyordu. Bora göz devirdi.

''Ya şimdi sen ondada beni çizmek için saçma kıyafetler giydirip cin ali çizersin." Gene güldüler. Irmak;

''O günü hala unutamıyorum.''dedi ve kıkırdadı. Abim bana döndü.

''Arya saçma sapan konuşma. Painten filan resim çizip anırmayacağız.''dedi ve göz devirdi. Neden benim fikirlerimi köreltiyorsun  bidenecik(!) abicim. 

''Ya yapalım işte ne zarar çıkar.'' Hepsi kabul etmek zorunda kaldı neden mi çünkü ben istedim. 

Havalarda uçan bir şey varsa o benim egomdur.

New York'a Giden Çılgın TürkWhere stories live. Discover now