29

7.8K 527 32
                                    

Aslı

Hani demiştim ya, güneş neden bize doğmuyor diye. Güneş doğdu, sadece beklemek gerekiyormuş. Artık bir ailem vardı, herkes gibi. Ailemi buldum, çocukluğumu kaybettim. Benim uğruna canımı vereceğim insanlar, beni bırakmıştı. Onlara ailenle gidemezsin diyemezdim. Buna hakkım yoktu. Ama beni bırakmamalılardı. Kim ne derse desin, bu benim düşüncemdi, ve doğruydu.

Oturduğum koltukta rahatsızca yerimde kıpırdandım. Bugün yeni bi okula yazılıyordum. Evet, eski okulumdan ailem naklimi aldı. Aslında bu benim içinde iyiydi. Asrın ve it sürüsünü görmeyecektim. Duyduğum kadarıyla da kızlar da hâlâ okula devam ediyormuş ve onlarla aynı ortam da olmak benim için hep iyi bi durum değildi. Yeni okulum ise kolejdi. Abim de bu okuldaymış. Benden 2 yaş büyük ama liseye gitmesini garipsemiştim. Ona sorduğum da ise sınıfta kaldığını Lise 4'te olduğunu söyledi. Ben ise lise 3'idim.

Müdür bana baktığında bakışlarımı annemden alıp ona çevirdim.

-Başarılı bi öğrenci olduğun belli Aslı, ama biraz yaramazsın sanırım.

Yapmacık bi gülümseme takındım. Yaramazlıkmış. Anan diyesim gelse de sessiz kalmayı tercih ettim.

-Yeni okulun hayırlı olsun. Umarım memnun kalırsın.

Başımla onaylayıp ayağa kalktım. Annemle müdür tokalaştıktan sonra beraber okuldan çıktık. Arabaya binerken homurdanıyordum.

-Para manyağı adam. Anne ben bu adamı hiç sevmedim.

Ona her anne demem de gözlerinde ki parlamayı görüyordum ve bu beni mutlu ediyordu.

-Biz de sevmeyiz kızım ama idare edeceksin artık.

Yarın okulun olduğunu hatırlamamla somurttum. Yeni okul ve yeni insanlar. Ve özel okul. Kasıntı çocuklar, egolu insanlar, kendini beğenmiş kızlar, kendini Angelina Jolie sanan ama kezban olanlar. Gerçekten işim zor. Başımı geriye atıp ofladım.  Bunlara gerçekten uzaktım.

4 saat sonra eve geldiğimiz de yorgunlukla kendimi kotluklardan birine attım. Annemle beraber alışverişe çıkmıştık. Odam için eşyalar almıştık ki hepsi beyaz-siyah renklerdi. Annem her ne kadar renkli şeyler istese de ben şiddetle reddetmiştim. Oda alışverişi bittikten sonra kıyafet arayışıma girmiştik. Ki bu sebepten dolayı annemin ne kadar alışveriş delisi bi kadın olduğunu anlamıştım. Annem de yanıma oturduğun da gülüyordu. Alışveriş merkezin de öyle bi isyana girmiştim ki, sürekli gülüyordu.

-Bi daha asla seninle alışverişe çıkmam anne. Bütün mağazalara girdin resmen.

Kahkaha attığında kaşlarımı hayretle havaya kaldırdım.

-Ay Aslı, güzel kızım biz kadınlar alışveriş yapmadan duramayız. Hayır yani yanımda başka biri olsa hâlâ oradaydık, ama sen tutturdun gidelim diye.

Kaşlarımı çatarak ona baktım.

-Bana ters böyle şeyler.

Bi kahkaha daha attığın da ciddiliğimi koruyamayıp bende güldüm. Böyle gülüyorum ama aklımdan çıkmayan düşünceler var. Mesela kızlar. Gitmekten vazgeçmelerine rağmen affedemiyorum onları. Affedeceğimi de düşünmüyorum ya zaten. Hatırlamamaya çalışıp aileme odaklanmalıydım.

Abim geldiğin de beraber arka bahçeye çıktık. Aslında ben istemedim ama o arkadaşlarıyla iyi anlaşmamı, onlarla arkadaş olmam gerektiğini uzun bi şekilde açıklayınca sözünü kesip 'kapa çeneni de gidelim' demek zorunda kalmıştım. Ne yapayım? Sanki onu susturmasam bi asır konuşacakmış gibiydi. Bahçeye çıktığımız da boş sandalyelerden birine oturdum. Abim de karşıma oturduğun da somurtmaya devam ettim. İnsanlarla çabucak arkadaş olan bi yapıp yoktur, genel de yeni bi ortama girdiğim somurturum.

DELİKANLI KIZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin