YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ - 6

500 32 0
                                    


- Alo buyrun Nil Gıda

- İyi günler Mehmet Bey'le mi görüşüyorum

- Evet, buyrun.

- Ben Alfa Ticaretten arıyorum, nasılsınız Mehmet Bey?

- Hamd olsun, iyiyiz her zamanki gibi. Sizler nasılsınız?

- Şükür, bir yaramazlık yok.

- Buyrun efendim

- Eee benim bir maruzatım olacaktı.

- Buyrun dinliyorum.

- İstediğiniz mallar, teknik sebeplerden ötürü biraz gecikebilir. Elimizden gelen en erken zamanda yola çıkaracağız. Fakat aksilik işte, ilk defa oluyor.

- Önemli değil, elimizde bir haftalık ürün var. Ama bir haftayı geçerse sorun olabilir. Şöyle yapalım: Bir gecikme durumu olursa, haber edersiniz, biz ürün ayarlamış oluruz.

- Olmaz, olmayacağını umuyorum, üç gün içinde çözeriz. Dediğiniz gibi bir aksilik olursa, biz haber ederiz. Anlayışınız için teşekkür ederim.

- Ne demek, elimizden gelen hususlarda yardımcı oluruz.

- Tekrar teşekkür ederim. İyi günler.

- İyi günler.

Akif telefonu kapattığında notlarını tekrar kontrol etti. Önce yazdıklarını temize çekti. Karşıdaki sesin vurgu yapıp tekrar ettiği yerlerin altını çizdi.

- Ferhat, Ferhat

- Geldim Akif abi. Buyur

- Benim çıkmam lazım, müşterilere uğrayacağım, gelen olursa, beşe kadar ancak gelir dersin.

- Tamam abi.

- Selamun aleykum, kapının önüne dikkat et

- Aleykum selam, ederim abi.

Akif dükkandan çıktıktan sonra birkaç müşterisine uğramıştı. Etrafın temiz olduğundan emin olunca, ankesörlü bir telefon kulübesine girdi. Kağıtta yazılı olan numarayı üç defa uzun uzun çaldırdı. Sonra kapattı.

Serhat telefonun üç defa uzun çaldığını duyunca çıkmak için hazırlandı. Beklemediği için biraz tedirgin olmuştu. "Yaramaz bir durum yoktur inşallah" deyip hazırlıklarını tamamladı.

Yaklaşık birkaç saat sonra Ulucami'deydi ikisi de. Akif daha önce gelmiş dinlenmişti. Saati gelince lavaboya geçti, az sonra Serhat da gelmişti. İç kısımda seri bir hareketle elindeki kağıdı Serhat'a teslim etti ve çıktı. Serhat on beş dakika lavaboda bekledi, Akif'in uzaklaştığından emin olunca o da çıktı.

Görünüşte takip yoktu, göze çarpan bir tuhaflık olmamıştı. Ama tedbir tehlike olmadan önce gerekliydi. Serhat taşıdığı sorumluluğun farkındaydı. Dikkatsizlik sadece ona değil, birçok insana zarar verebilirdi. Mutmain oluncaya kadar dolaşmış, neredeyse iki ayrı semt değiştirmişti. Eve yaklaşınca son tedbiri de uygulamak istedi. Bir apartmana girmiş, üst katlardan bir zile basıp, bir şahıs sormuştu. Sorduğu isimde birinin apartmanda oturmadığı anlaşılınca inmiş, apartmandan çıkmıştı. Böylece fark edemediği bir takip varsa, süre kazanmış olacak, geri çıktığında fark etmiş olacaktı.

Kapıdan çıktığında Allah'a hamd etti. Sokakta girdiği durum dışında bir terslik yoktu. Her zamanki duasını yeniledi; "Allah'ım bizi ve Müslümanların bizde olan sır ve emanetlerini muhafaza et."

Artık gitmesi gereken yere doğru yola koyuldu. Bildiği tüm tedbirleri uygulamış, Rabbine tevekkül etmişti. Onun bu göreve getirilmesi bu dikkatinden olsa gerekti.

Anahtarıyla kapıyı açtı. Bir müddet perde gerisinden sokağı izledi. Her şeyden habersiz, top oynayan çocuklar dışında sokakta insan yoktu.

Odaya yöneldi, kapıyı çalıp selam verdi. Biraz bekledikten sonra, selamına karşılık aldı ve odaya girdi.

- Selamun aleykum abi.

- Aleykum selam Serhat, buyur hoş geldin.

- Nasılsınız abi?

- Hamd olsun, iyiyim. Sen nasılsın, bugün beni yalnız bıraktın.

- Hakkınızı helal edin abi. Haber vardı, randevuya gittim.

- Hayırdır inşallah.

- Buyrun abi.

- Sen iyisin değil mi? Solgun gibisin.

- Hamd olsun abi. Fazla yürüdüm ondandır.

Kâğıdı alan Beşir Hocaydı. Artık yaşlanmıştı. Çalışmaya başladığı yıllarda kırklı yaşlardaydı. Neredeyse yirmi beş yıl olmuştu. Bu yıllara kardeşlik, hicret, cezaevi, şehadet, ayrılık, ihanet... O kadar fazla şey sığdırmıştı ki, bir asır yaşamış gibiydi. Nurlu yüzünde bu yılları yansıtan derin çizgiler oluşmuştu.

                                                                                                                                                 Devam Edecek...



YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜWhere stories live. Discover now