13. BÖLÜM - YOLCULUK

1.9K 232 160
                                    




Herkese mutlu yeni yıllar! Umarım bu yıl sevdiklerinizle beraber geçirir ve tüm dilekleriniz gerçek olur! Beni okumaya devam edip bana destek olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Benden size küçük bir yeni yıl sürprizi. Bu bölümü de yazmayı bitirdim ama heyecan beklentisi olanlar için söylemem gerekir ki bu bölüm heyecana hazırlık bölümü oldu. Biraz bilgi sonlara doğru da gizem bürüyor. Umarım beğenirsiniz. Bu yeni yılın ilk gününde iyi okumalar ve iyi dinlemeler. Yorumlarınızı bekliyorum!

🎧Lindsey Stirling - Ascendance

                  

Marcus çantasını takmış İfe'ye gülümsüyordu. İfe de gülümsemesini tutamamıştı.

-        Gelmeyeceğini zannediyordum.

İfe'nin düşünceleri bir anda dökülüvermişti ağzından.

-        Hayatımı kurtardın kelimesini düşündüm ve yaptığım hesaplara göre beni iki Wolfix'den kurtardığın için sana bir can borcum kalmış olabilir.

-        Yani tek Wolfix'den dolayı geliyorsun.

İfe tek kaşını kaldırmış, başka bir cevap bekliyordu.

-        Bir de babana sözüm var tabi.

Güldü İfe ama gene de beklediği cevabı alamamıştı. Fazla üstelememeye karar verdi çünkü sonuçta bir karar almıştı. Kalbinin kapılarını bir daha açmayacaktı. 

Yürümeye başladılar. Yol ayrımına geldiklerinde artık mor çiçeklerle kaplı ormanı ve köyü geride bırakmışlardı. Marcus son kez dönüp baktı köyüne. Sanki bir daha asla geri dönemeyecekmiş gibi... Düşünceli bir hale bürününce İfe hemen yanına gelip elini omzuna koydu.

-        Bir şey mi oldu?

Marcus ağzında birkaç sözcüğü geveledikten sonra " Hayır. Sorun yok." Diyebildi. Yol ayrımına geldiklerinde Wega ormanı yönünde ilerlemeye başladılar. Tabi İfe'nin sormak istediği birçok soru ve söylemek istediği birkaç sözcük vardı.

-        Ben gerçekten özür dilerim.

İfe'nin üzüntüsü sesinden anlaşıyordu.

-        Neden dolayı?

-        Benim yüzümden ağaçlarınız yakılmış ve ben bunları bilmiyordum. Yani annemle Bayan Felix'in arkadaş olduklarını, annemle beni korumaya çalıştıklarını, hatta benim yüzümden katlanmakta olduğunuz şu durumu...

Marcus içindeki burukluğu saklamaya çalışırcasına gülümsedi.

-        Sorun değil. Sonuç olarak dediğim gibi geri hayata döndürmek çok zor bir iş. Şu anda ağacım canlı olsa bile başarılı olunacağını zannetmiyorum.

İfe ne kadar bu cümleden tatmin olmasa da fazla konuyu irdelemek istemedi. Ağaç kelimesi kafasında bir müddet yankılandıktan sonra hemen Marcus'a sorusunu yöneltti.

-        Ağaç. Evet ya. Benimde ağacım var değil mi?

-        Elbette. Her cadının olur.

-        Kendi ağacımı görmen mümkün mü?

-         Mümkün tabi ki de.

İfe'yi heyecanlı bir hal kapladı, yüzünde gülücükler açtı.

-        Gerçekten mi? Peki beni ona götürebilir misin?

-        Seni Wega ormanına götürebilirim ama kendi ağacını bulmak sana kalmış.

FARKLITempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang