to do list :: bieber

T W E N T Y - F I V E

herkese iyi seneler! *cıngıl bel cıngıl bel*

*çok fazla ayrıntıya inmeyin, justin o fotoğrafları elbet bir şekilde çekmiştir yada başka birine çektirmiş olabilir*

*dediğimi bölümü okuduktan sonra anlayacaksınız*

*finale son 3*

1 Gün Sonra:

Ellie gözlerini açtığında, yatağında olmadığını fark etti. Gördüğü ilk şey masmavi gökyüzü ve ağaçlar olmuştu. O anda kaşlarını çattı ve endişeyle yerinde doğrulup etrafına bakındı. Bir ormandaydı.

Evet, bir ormandaydı ve papatyaların arasında uyanmıştı. Buraya ne zaman veya nasıl geldiğini hatırlamıyordu ve korkmuştu. Justin'nin nerede olduğunu merak ediyordu.Şimdi onun yanında olmayı istiyordu çünkü yalnız başınaydı ve korkuyordu.

Üzerinde sadece bembeyaz bir gecelik vardı ve üşüyordu. Etrafına daha dikkatli baktı ve sol tarafında, siyah bir ceket ve üzerinde bir kağıt gördü. Elleri titrerken, yavaşça cekete uzandı ve hızla alıp üzerine giydi. Ve o tanıdık kokuyu fark ettikten sonra, ceketin Justin'e ait olduğunu anladı. Şimdi biraz daha rahatlamıştı çünkü elinde tuttuğu kağıtta onun yazısı vardı.

''Papatyaları takip et Ellie Dolley.''

''ufak bir not: o soğuk çimenlerin üzerinde sadece 5 dakikadır yatıyorsun ellie, bütün bir geceyi orada geçirmedin,''

''daha ufak bir not: bütün geceyi o çimenlerin üzerinde geçirmene asla izin vermezdim''

''daha da ufak bir not: ceketi giymeni istiyorum, onu üzerinde göreceğim,''

Ellie notları okurken, gülümsemesine engel olamıyordu. Şimdi bütün korkusu kaybolmuştu ve papatyaların sonundaki sürprizi merak ediyordu. Ayağa kalktığında, papatyalardan oluşan ince bir çizgi gördü ve o yolu takip etmeye başladı. Her bir adımını attığında bastığı yerler ses çıkarıyordu. Etrafa göz attı. Kozalaklar ağaçların altında birikmişti, uzaklardan bir kaç kuşun sesi geliyordu.

Ellie birkaç dakika yürüdüğünü fark etti ve papatyaların arasında bir not daha gördü. Papatyaların arasına gizlenmiş notlar vardı ve bunları görebilmesi için daha dikkatli bakması gerekiyordu. Eğilip yerde duran kağıdı aldı ve özenle açıp okumaya başladı.

''Yolun sonuna vardın bile Ellie, az kaldı.''

''Şimdi, bitişe varmadan önce, etrafa çok iyi bakmanı istiyorum, özellikle ağaçlara,''

''ufak bir not: ceketi giydin değil mi?''

Ellie kahkahasını tutamadı. Tanrım, midesinin içindeki kelebekler ayaklanmıştı ve her yerini gıdıklıyordu. Ellie cekete daha da sarıldı ve ormanın, çiçeklerin ve havanın kokusunu içine çekti. Kağıdı katlayıp ceketin cebine koydu ve biraz daha yürümeye başladı.

Ve Justin'in dediğini yapıp ağaçlara daha dikkatli baktı. Sağ tarafında biraz uzakta duran ağaçta bir ip asılıydı ve ipin ucunda bir fotoğraf vardı. Ellie meraklanıp papatyalı yoldan çıktı ve ağacın yanına gitti. Fotoğrafı nazikçe tutup baktığında, gördükleri ile donakaldı.

Justin ile ilk tanıştığı zamanlardan bir fotoğraftı. Hatırlıyordu, Justin onu yıldız tepesine götürmüştü ve onun fotoğraflarını çekiyordu. Ellie'nin burada saçları uzundu ve omuzlarına geliyordu. Justin kamerayı ona doğru tutmuş ve bir sürü fotoğrafını çekmişti. Ellie'nin gözleri şimdiden dolmuştu. Fotoğrafın arkasını çevirdi ve okudukları ile beraber gözyaşlarının akmasına izin verdi.