T W E N T Y - F O U R

1.1K 80 97
                                    

*pazartesi sınavlar başlıyor ve bu bölüm, sınav haftasından önceki son bölüm, bir sonraki bölümü sınav haftasından sonra atacağım tenks*

*medya; hayal etmeniz için ellie dolley'in saçları*

Justin, parmaklarının arasında duran sigarayı tekrardan dudaklarına götürdü ve dumanın içine işlemesine izin verdi.

Sigara içiyordu ve bunu Ellie bilmiyordu. Fakat Justin, herkesten farklı olarak sadece berbat hissettiği anlarda sigara içerdi. Ve şimdi berbat hissettiği anlardan birindeydi. Babasıyla kavga etmişti ve ikisi de birbirlerine hiç hoş olmayacak cümleler söylemişti.

Konu tamamen Ellie Dolley ile ilgiliydi.

Babası, oğlunun bir ilişkisi olduğunu biliyordu. Ama kanser hastası bir kızla ilişkisi olduğunu bilmiyordu. Ona gidip biraz kız arkadaşından bahsetmeyi düşündü. Eğer kız ölürse, Justin yıkılırdı ve büyük bir çöküntü yaşardı. Babasının tek isteği oğlunun iyiliği olmuştu. Ama bunu konuşurken biraz yanlış kelimeler seçmişti. Justin duyduklarından sonra çok fazla sinirlenmişti.

Babası direk, ''Kız arkadaşının, sanırım adı Ellie'ydi değil mi? Ne kadar zamanı kaldığını öğrenmek istiyorum.'' dedi.

Justin bunları duyduğunda, kan beynine fırladı. Karşısında babası bile olsa, onun suratına bir yumruk indirmek istemişti.

''Baba, sen ne diyorsun?''

Babası hafifçe başını salladı. ''Evlat, sadece senin iyiliğini düşünüyorum. Eğer Ellie'yi bir gün kaybedersen, kendini mahvetmeni istemiyorum.''

Justin ellerini yumruk haline getirdi. Tanrım, babasının bu kadar düşüncesiz olduğunu bilmek içini acıtıyordu.

''Baba, bırak saçmalamayı. Ben onu hiç bir zaman kaybetmeyeceğim. A-anlıyor musun? Hiç bir zaman kaybetmeyeceğim.''

Babasının bir şey demesine fırsat bile vermeden arkasını döndü ve hızla oradan uzaklaştı. Fakat babası, Justin'in giderken ona söylediği kelimeyi duydu ve oğlundan bir an bile olsa nefret etti.

''Orospu çocuğu.''

---

Ellie kaşlarını çattı. Justin'in göğsünden kalktı ve ona biraz daha yaklaştı. Aldığı fakat ne olduğunu bilmediği bir koku vardı ve Ellie ne olduğunu oldukça merak ediyordu.

''S-sigara kokuyorsun..''

Ellie berbat hissetti. Justin'in sigara içtiğini bilmiyordu.

''Önemli bir şey değil bebeğim..'' Justin Ellie'yi tekrardan göğsüne çekti, Ellie parmaklarını Justin'in çıplak göğsü üzerinde gezdirdi.

''İçtiğini bilmiyordum.''

Justin mırıldandı. ''Bende bilmiyordum.''

Ellie'nin anlamadığını fark etti ve bir yalan uydurdu. ''Sadece sinirimi bozan şeyler oldu Ellie. Önemli olmadığını söylemiştim.''

Ellie başını kaldırdı ve dudaklarını Justin'in boynuna bastırdı. Justin dudaklarının arasından bir küfürü kaçırdı. Kendini zor tutuyordu.

''Ben her zaman buradayım Justin. Her zaman buradayım.''

Ve o anda Justin'i yıkan cümle bu oldu. Canı ne kadar yansa da bunu belli etmedi. Uzanıp Ellie'yi kendi altına aldı, ve onu sayısız kez öptü. Kollarının altında duran bu kızı kaybetmek istemiyordu. Nefret ediyordu. Tanrıdan ve onun belirlediği kaderden nefret ediyordu.

to do list :: bieberWhere stories live. Discover now