Bölüm 20

1.6K 49 18
                                    

"Ne?"

Nefes sesleri.

"Bırak!"

Nefes sesleri.

"Dokunma bana!"

Bağırma sesi.

"Dokunma dedim!"

"Hayır!"

"Allah belanı versin! Yapma!"

"Anne... Anne yardım et! Yardım edin!"

Çocuk bu.

Bu ben yaşta.

Bana tecavüz eden.

"Bıraaaaak!"

Kan-ter içinde uyandım sabah. Kaç gündür böyleydim. Sürekli tecavüz sahnem gözlerimin önünde canlanıyordu, kabusum oluyordu.

Önceler hiç bu kadar çok kabusum olmamıştı. Yani, aynı şeyi defalarla görmemiştim. Neden? Ne değişmişti? Bana aynı kabusu defalarla gördürecek kadar mı nefret ediyordu hayat?

Neden?

Telefonum çaldı. Ekrana bakıp Gül'ün aradığını gördüm. İstemsizce telefonu açtım.

"Ada! Derslere niye girmedin?"

"Ne dersi? Saat kaç?"

"Saat 2. Ve sen hala uyuyorsun."

"2 mi? Yorgundum biraz, o yüzden olmalı."

"Ee,biz dışarı çıkıyoruz. Geliyor musun?"

"Hayır siz gidin. Ben biraz daha uyuyacağım."

"Ayı gibi tüm gün uyusun! İyi tamam, akşam görüşürüz. Öptüm."

"Bende."

Telefonu yatağa bıraktıktan sonra ayağa kalktım ve kendime baktım. Rujum dağılmış, yüzüm bok gibi... Her zaman görmeye alıştığım bir görüntüydü bu. Farklı olan bir şey yoktu.

Orospu gibisin? Dediğinizi duyar gibiyim de. Değilim. Ola da bilirim. Bu insanları hiç ilgilendirmezdi.

Üç gün önce olanları hatırlayıp gülümsedim.

Ne mi olmuştu?

Bir çocuk bana laf attı. Ve İsimsiz'in dayaklarına maruz kaldı.

Gülümsetmeli bir durum. Öyle değil mi?

Banyoya girip işlerimi hallettikten sonra dışarıya çıktım. Parkta oturan İsimsiz'i görünce keyfim birden yerine gelmişti.

"Merhaba."

"Merhaba uyuyan ayı."

"Bana güzel demeni beklemezdim zaten."

"Bekleme zaten."

"Niye?"

"Çünkü değilsin."

İsimsiz #Wattys2018Where stories live. Discover now