Bölüm 5

3.3K 95 3
                                    

Tenini tenime sürtmesiyle irkildim. Evet, bu çocuğu hafife almak ona hakaret olurdu.

Süre 5 dakikaydı ve 1 dakikayı geride bırakmıştık. Ara-sıra kolumdaki saate göz atarak bu anın bitmesini diliyordum. Allahım, yardım etmelisin. Yoksa pes edecektim.

Kulağıma eğilerek "Hadi güzelim, sıkma kendini. Bu gece eğlene biliriz" dedi kışkırtıcı ses tonuyla. Sonra saçımı eliyle kulağımın arkasına geçirdi. Kulağımı emmeye başladı. Oradan dudaklarıyla boynumu keşfe çıktı. Yerimde bazen titriyor bazen de nefessizlikten eziyet çekiyordum. Saatime baktım; son 3 dakika. Dayanamam, hayır. Bunun bitmesi gerek. Allahım, bu işgence şu an burada biterse söz, İsimsiz'i ilk gördüğüm yerde 3 saniyeden az olmamak şartıyla öpeceğim.

Boynumdaki sıcaklık yerini soğukluğa bırakınca gözümü açtım. Karşımda Berk'i değil, İsimsiz'i görünce bir hayli şaşırdım. Ama sarhoş halimle şaşırdığımı gülerek dile getirdim.

İsimsiz'in eli kolumu kavradı ve sertçe sandalyeden kaldırdı. Verdiğim sözü hatırladım. İnanamıyordum, işgence bitmişti! Hem de istediğim an! Sözümü tutmam gerekti. Hemen, şimdi!

Hiç düşünmeden İsimsiz'in dudaklarına yapıştım ve 4 saniye öpüştük. Sonra İsimsiz anın şokundan çıkarak beni itti ve kendinden uzaklaştırdı. Sonra kolumdan tuttu ve dışarıya sürükledi. Bense sadece güldüm. Her içince yaptığım gibi.

"Ne yaptığını sanıyorsun? Berkle mi yatacaktın?"

"Sana ne? Soruyorum bak, SA.NA.NE?"

"Nasıl bana ne ya? Nasıl?! Beni niye öptün?"

"Söz yüzünden."

"Ne sözü?" dedi anlamayarak.

Ben sorusuna gülerek karşılık verince kahverengi gözlerin siyahlaştığını gördüm. Durumla alay etmem onu çok sinirlendirmişti.

"Ada, senin başına gele bileceklerden haberin var mı? Sen bir bara geldin, BARA! Hem de bir zenginle! Ve içtin! Bunun ne demek olduğunu.."

"Biliyorum! Senden daha iyi biliyorum! Beni sorgulamayı kes! Senin çocuğun değilim! Nereye istersem oraya giderim! Kimle istersem gezerim! Ben senin bildiğin, barda içip tecavüze uğrayacak kızlardan değilim!"

"Sakın, Ada, sakın! Sakın bir daha o kelimeyi benim yanımda söyleyeyim deme! Yoksa artık seni benim elimden kim kurtaracak, orasını bilemiyorum. Bildiğim tek şu var, eğer şimdi peşimden gelmezsen, bu saatte seni yurta da almazlar. Kalırsın ortalıkta. Dışarısı bu saatte senin gibi kuzu arayan kurtlarla dolu. Bence benim dediğimi yapıp, peşimden gelirsen, hayatını kurtarmış olursun. Eğer tabi kurtarmak istiyorsan" deyip döndü ve yürümeye başladı.

Düşündüm de, doğru diyor. Bu saatte dünyanın en güçlü kızı bile olsam dışarıda yalnız gezemem. Beni yerler. O yüzden İsimsiz'in peşinden gitmem en doğrusu olur.

Neden tecavüz kelimesini dememe bu kadar tepki göstermişti? Neden ismi yoktu? Neden hakkında bir şey bilmiyorduk? Neden her şeyi bizden saklıyordu? Nedenler uzadıkça uzuyordu ve benim uykum gelmişti. Saatime baktım. Saat 1'e geliyordu. Ben erken yatan birisi değildim, ama içki beni çok etkilemişti. Sevmiştim aslında. Bir ara Berk'ten ismini sormalıydım.

Bunu aklımın bir köşesine yazıp koşarak İsimsiz'e yetiştim. Yüzü yine ifadesizdi. Yine gözleri kahverengiydi. Yine isimsizdi. Ben de insanlarla çok samimi olan birisi değildim, ama onun kadar da kaba değildim. Acaba neler yaşamıştı ki böyleydi?Hangi olay onun gözünü böyle karartmıştı?
~~~~~~~~~~~~~~~
İsimsiz tarafından:

Bana yetişmek için topuklularla koşmaya başladı. Ona acıyordum. Bir zenginle dışarıya çıkacak kadar yalnızdı. Bir an durdum ve gelip bana yetişmesini bekledim. Geldi. Ve geldiği gibi de yine konuşmaya başladı.

İsimsiz #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin