Bölüm 9

2.6K 84 2
                                    

İsimsiz tarafından;

O kadar meraklı, saf ve temizdi ki. İnsan bakmaya bile kıyamıyordu.

Siz Ada'dan mı bahsettiğimi sandınız?

Kesinlikle hayır.

Şu an Doruk'un elinde meraklı gözlerle bize bakan kediden bahsediyordum. Doruk hayvancağızı tutmuş, sabahtan beri seviyordu. Hayvan da onun elinden kurtulmak için sabahtan beri bana yalvaran gözlerle bakıyordu. Sonunda dayanamayıp Doruk'un elinden aldım. Ve yere bıraktım. Doruk sinirle "Ne yapıyorsun abi ya! Bir izin vermesiniz ha, hayvan da sevmişti beni" dedi. Cevap vermeyerek güldüm.

Bu sırada dikkatimi Emre çekti. Sabahtan beri hiç konuşmuyor, elindeki telefona gelen mesajlarla askı yutmuş gibi sırıtıyordu. Hayret, kiminle mesajlaşıyordu?

Doruk da farketmiş olacak ki "Oğlum ne sırıtıyorsun sabahtan beri, paylaş biz de bilelim bir" dedi. Ama Emre oralı bile olmadan mesajlaşmaya devam etti. Doruk sessizce yerinden kalktı ve Emre'nin arkasına geçerek mesajları okumaya başladı. Ağzıyla sessizce bana "Mesajlar Seren'den" diyerek sırıttı. Demek ki, güzel mesajlar vardı.

Emre birden telefondan kafasını kaldırınca Doruk'un nefesini boynunda hissetmesiyle korkudan yerinden fırladı. "Ne yapıyorsun ulan, amına koyayım! Korktum!" diye homurdanmaya başladı.

"Lan, sevgili misiniz?" diyerek pişkin-pişkin sırıttı Doruk.

"Yok öyle bir şey, biz sadece arkadaşız" dedi Emre açıklamak istercesine.

Doruk alayla "Kameralarımıza ne demek istersiniz Emre bey? Bebek var mı, bebek? Ne zamandır sevgilisiniz? Tüm bu bilgileri hayranlarınızla neden paylaşmak istemediniz?" diye sordu.

Emre Doruk'u itince Doruk "Şok,şok, şok! Kameralarımıza saldırdılar!" deyince ben bile bir kahkaha patlattım. Emre bozulmuş gibiydi. Sessizce yanıma oturunca onu korumak isteyerek "Doruk, sende işler sanki daha iyi de böyle konuşuyorsun?" dedim.

Emre hemen lafa atlayarak "Doğru söylüyor, Gül'le aranı düzelt de, sonra gel bana laf anlat Doruk efendiii" dedi.

"Abiciğim, sen kimin tarafındasın?" diye sordu Doruk. Ben de omuz silkerek "Adaletin" dedim.

Doruk'la Emre bir şeyler almak için yanımdan gittiklerinde tek başıma oturup sigara içmeye başladım. Huzurla dumanı içime çekerken yine esmer cadıyı yanımda buldum. Bu kızın benimle derdi neydi?

Tarihi hatırladım. 7 Ekim. Bu tarih, Ada için hüzün dolu olmalı. Belki de unutmuştur?

Öğrenmek için ona sormayı denediğimde hiç bir cevap almadım ve konuşamıyorsak-sevişelim' den yola çıkarak gitmesini engellemek için kolunu kavradım ve yanıma yeniden oturttum. Kendime iyice bastırdım. Cazibeme zor dayandığını göre biliyordum. Ne yalan söyleyeyim, ben de zor dayanıyordum ona. Çok seksiydi ve her erkeğin üzerine atılacağı bir tiptendi. Yüzünü dikkatle izlerken bakışlarımın altında rahatsız olduğunu farkettim. Neydi onu benden bu kadar uzaklaştıran?

Sen kendinsin, aptal! dedi bilinçaltım. Doğru. Kendim soğuktum, ciddiydim. Sır küpüydüm. İnsanları kendimden uzaklaştırmaktan keyif alıyordum resmen. Hiç kimseye güvenmezdim, güvendiklerimi de kaybetmiştim zaten. Değmezdi, bu koca götlü dünyada birine güvenmeğe değmezdi, zararlı çıkıp, ağlamaya değmezdi.

"Seni, burada, şu an becermemem için bir sebep söyle" dedim. Ve Berk'lerin geldiğini o da duymuş olacak ki, onların geldiğini söyledi ve çevik bir hareketle ayağa kalktı. Berk bir iki şey zırvaladıktan sonra gitti. Ben de laf soktum tabi ona. Sokmadan duramazdım. Herif götün tekiydi. Tipine dayanılmıyordu resmen.

Ada yeniden yanıma oturduğunda bu kez sigara üfledim yüzüne ama bana geri göndermesini beklemiyordum. Bizim dilimizde bu bir seks teklifiydi ve Ada'ya bunu dediğimde istemsizce kızardı. Ama farkında değildi. Utanmamasını söylediğimde ise regl olduğunu söyleyip gitti.

Şimdi abi, hangi kız, bir erkeğe regl olduğunu söyler ki? Hele bu erkek arkadaşı bile sayılmazsa? Tabiki Ada Keskin! Bu kız tamamen her kızdan farklıydı, ve bu... Hoşuma gidiyordu. Garip bir şekilde Ada'nın etrafımda olmasından rahatsızlık duymuyordum artık. Birazdan ona güvenmeye başlarsam bile şaşırmayacaktım.

Ama o bana güvenecekti mi? Yaptıklarımı öğrenirse yüzüme bile bakmazdı, kaldı ki güvenmek, onu asla yapmazdı. Yaptıklarımı öğrenmemesi lazımdı, ama bir gün öğrenecekti, çünkü hiç bir şey gizli kalmazdı şu kahpe dünyada. Bak o zaman ne yapacağımı kestiremiyordum artık. İnşallah, hayatımda bir kez istediğim bir şey olurdu. İnşallah Ada gerçekleri öğrenmezdi. Aramızda kuvvetli bir bağ olmasa da, bir çekim vardı ve bunun ne olduğunu henüz anlamış değildim.

Benim için kadınlarla ilişki yalnızca tek gecelik olurdu. Anneme bile hiç bir zaman güvenmiyordum. Bana göre kadınlar, erkek düşmanlarıydı, satanistlerdi.

Kadınların Elli Tonu.

Yakıştı.

Bir de ellerine kelepçe, ceza çektirsinler tüm erkeklere şu yeryüzünde. İstekleri de zaten bu değil miydi?

Arkadaşlar, özür dilerim, bu bölüm birazcık kısa oldu. Ama gelecek bölüme uzun bir şeyler yazmayı düşünüyorum, o yüzden bu kadar kısa yaptım bu bölümü.

Hikayeyle ilgili görüşlerinizi, neyi beğenip, neyi beğenmediğinizi yorumlara yaza bilirsiniz. Bölümü beğendiyseniz, yıldız tuşuna tıklayıp yazarınızı daha da sevindire bilirsiniz. Öpüldünüz!

İsimsiz #Wattys2018Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora