12.Bölüm

42.5K 2.1K 37
                                    

Merhaba gençler :D Vallahi hızla büyüyoruz.Ben sizin bu çıtanızı takip etmekten yoruldum inanın ki :) Ama çok çok mutluyum.Bu aslında bende harika bir yazma isteği uyandırıyor ama kendi stresimden midir nedir bu aralar ilham perilerim hiç yok.Neredeyse bu bölümü bile zorla yazdım.Kafamda ki kurguyu bir türlü dökemedim kelimelere.Bunun için sizden çok özür dilerim.Ayrıca bu bölümde çok kısa.Dediğim gibi kafamdakine bir türlü uyduramadım ve bu bölümde üç kere silip en son yazdığım bölüm.Halimi siz düşünün artık.Bu sıkıcı bölüm için çok özür dilerim.Sanırım bu 12 sayısı bende pek iyi çağrışım yapmadı,kanım bir türlü ısınmadı. :P Ama 13.bölüm çok tatlış olacak emin olabilirsiniz.Hepinize iyi okumalar.Çok çok öptüm :) :)




Sabahın ilk ışıkları yüzüne vururken genişçe gerindi genç kız.Dünden kalma sırıtması,hemen yine yerini alırken dün gece olanlar aklına gelince yine bir kahkaha kopardı.En çok güldüğü ise genç adamın kendisine cevap veremeyip aval aval yüzüne bakmasıydı.



Ali El Diab onu kıskanmıştı! Bunu kabul etmek istemese de olan tamda buydu.Genç adam kendisine hesap soran ifadesi aklına geldikçe Bade'nin içinde de garip kasılmalar oluyordu.Bu kendi kuruntusu olamazdı öyle değil mi?Genç adam açık açık o adamın kim olduğunu sormuştu.Hemde üstün bir sinirlilikle.

Kıskanılmanın böyle güzel hissettireceğini düşünemezdi Bade.Üniversitede de birkaç flörtü olmuştu.Hatta sevgilileri onu kıskandığında bu durumun abartı ve saçmalık olduğunu düşünürdü.Fakat şimdi anlamsız bir mutluluk içini sarıyordu.Bunun üzerinde fazla durmadı genç kız.Öğlene olan toplantıya yavaştan hazırlanmak için yataktan kalktı.


* * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Bade elleriyle saçına şekil verdikten sonra onları arkasına aldı ve lüle lüle sırtından kalçalarına doğru dökülmesine izin verdi.Bedenine yapışan bordo mini bir elbise giymişti.Dolgun dudaklarında da olan bordo mat rujla oldukça iddalıydı.Ebru,toplantıdan sonra lüks bir bara gideceklerine dair kısa bir mesaj atmıştı.Ona göre giyinmeliydi öyle değil mi?


Ali El Diab'ın kendisini bu kıyafetin içinde gördüğünde ne gibi bir tepki vereceğini merak ediyordu.Aslında bu kadar iddialı bir elbise giymek pek kendisinin harcı değildi ama en azından bir giderinin olduğunu düşünüyordu genç kız.Hayatı boyunca rahatsızlık duyduğu uzun ince bacakları mini elbisesinin altında daha bir hoş duruyordu sanki.



Dünden beri genç adamı görmemişti.Onun bu geziyi kendisine zindan edeceğini düşünürken genç adamın herhangi bir girişimde bulunmaması onu şaşırtıyordu.Tebeşir olayı aklına geldikçe de utanıyordu.Sırf gitmemek için yaptığı bu hareketin aslında gereksiz olduğunu şimdi anlamıştı Bade.Yine de genç adamın kendisine olan çıkışı yapacağını yaptı demekten de kendini alıkoyamıyordu.Sahi ne zaman kurtulurdu bu adamdan?

* * * * *  * * * * * * * * * * * * * *

Toplantı da en son kalan imzalar atılmış ve petrol nakliyatına gelecek ay başlanması hakkında da konuşulmuştu.Herkesin üzerinde ki büyük yük kalkerken derin bir nefeste Bade almıştı.Bakışları Ali El Diab'ı buldu.Genç adam diğer şirketin başkanıyla mutlu bir şekilde el sıkışıyordu.Yüzünde ki gülücük olduça içten duruyordu ve buda genç kızın göğsünün sıkışmasına yetmişti.Bir adam nasıl bu kadar güzel gülebilirdi?Aklı almıyordu Bade'nin.Ama o gülücüğe kanmamakta lazımdı.Bu Arap Adamı,ona az çektirmemişti ve halende çektireceğe benziyordu.

Düşüncelerinden kendisine gülümseyerek gelen Oktay sayesinde sıyrıldı.


"Sen yine birilerini kalpten göndermeye mi karar verdin?"

Bade gelen iltifatla yüzünün kızarmasına engel olamadı.Bünyesi pek alışık değildi böyle iltifatlara.Sadece küçük bir tebessümle Oktay'ın mavi gözlerine baktı.




"Sende sanırım burada ki kadınları kalpten gidermeye karar verdin?"


Oktay pişkince sırıtırken gerçekten de genç adamın üzerine yapışan jilet gibi takım elbiseyle harika görünüyordu.Vücudu Ali El Diab'la kıyasla daha zayıf kalırken yine de bir giderinin olduğunu düşündü Bade.Yaptığı şey ile kaşları istemsizce çatıldı genç kızın.Ne diye Oktay ve Ali'yi kıyaslıyordu ki?

Düşüncelerinin gittiği saçma yönü fark ettiğinde kendine çeki düzen verdi Bade.O adam onun umuru olmayacaktı.Üstelik Fulden Hanım'la da gayet samimiydi.

"Buradan eğlence için bara gidilecekmiş.Beraber gidelim mi?Benim arabamla?"

Bade,bakışları Ali El Diab'dan çekip kendisinden cevap bekleyen Oktay'a çevirdi.Genç adamın sorusunu gayet arkadaşça sorduğunu biliyordu Bade.Bunun rahatlığıyla kabul ederken herkesle beraber dışarı çıkmışlardı.Gidilecek mekanın adresini öğrendikten sonra ilerde duran siyah BMW arabaya doğru ilerlerken Ali El Diab'ın sesiyle oldukları yerde durdular.

"Bade gelmiyor musun?"



Genç adamın sözleri sormaktan daha çok hadi araba seni bekliyor tarzındaydı.Derin bir nefes aldı genç kız.Genç adamla geldikleri bu yere Oktay'la gidecekti şimdi bara.Ela gözleri kahverengi harelerin en içine bakarak konuştu Bade.

"Hayır Ali Bey.Ben Oktay'la gideceğim."


Kaşları çatıldı Ali'nin.Daha dünün kızgınlığı üzerinde dururken bu cadının ne yapmaya çalıştığını anlamamıştı.Üstelik bu yanında ki herifle de bu kadar samimi olması genç adamı aşırı rahatsız ediyordu.İtiraz edemedi Ali.Ne diyebilirdi ki? Keskin bakışlarını karşısında ki ikiliden geçirip kendi arabasına yöneldi.Aradan zaman geçmemişti ki,Fulden'de ön koltukta yerini aldı.

Çatık kaşlarıyla bu durumu izlemişti Bade.Hoş genç adamın kendisiyle gelmesi için ısrar etmeyeceğini biliyordu ama eğer onunla gitseydi demek ki Fulden'de onlarla gelecekti.Kendisini arka koltukta onların üvey evlatları gibi gideceğini düşünmek bile istemiyordu.Bu durum sinirini bozarken içinden "iyi ki gitmemişim." diyerek kendini kutluyordu.

Ah!Takmaması gerekiyordu ama genç adamın her yaptığı hareket aklına takılıyordu işte genç kızın.Düşünceleri neden böyle olduğuna dair kendisine fısıldarken onları susturmak kendisi için hiçte kolay olmamıştı.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Geldikleri mekan bar gibi değildi.Sadece alkollü içecekler bulunuyordu ama ortamı oldukça lüks ve elit insanların olduğu belli idi.Bade ve Oktay köşede olan bir masaya geçmişlerdi.Diğer arkadaşları da onların olduğu masalara geçerken Ali El Diab ve Fulden onların biraz karşılarında bulunan masaya geçmişlerdi.Bakışlarını hissedebiliyordu genç kız.Lakin kafasını çevirip kahverengi harelere bakamıyordu.Bedenini delip deşecek kadar derinden bakarken genç adam,Bade'nin yaptığı kendisiyle konuşan Oktay'la muhabbet etmekti.


Zaman güzel bir şekilde geçerken kimileri dans ediyor,kimileri muhabbet ediyordu.Bade'de arkadaşlarının zoruyla biraz dans etmiş daha sonra da Oktay'la muhabbetlerine devam etmişti.Ortamda ki müziğin bir an slow parçaya bölünmesiyle herkes dansa başlamıştı.Tabi ki Oktay'da geri kalmamış,Bade'yi dansa kaldırmıştı.İkili dans ederken Ali El-Diab'ın ise öldürücü bakışları bir an bile üzerlerinden çekilmemişti.Elleri sinirden yumruk olurken,nedenini bilmediği bir ürperti tüm vücudu sarmıştı bile.

Bir Arap MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin