-75-

7.9K 493 28
                                    

Eve geldiğinde saat çoktan gece yarısını bulmuştu. Herkesin uyumuş olması gerekirdi. Çiçek, çalışanlar, şirkettekiler, herkes diken üzerinde bir gün geçirmişti bugün. Arabasının anahtarını çıkarttı, kapıyı açtı, usulca aşağı inip kapıyı örttü. Gökyüzüne doğru kaldırdı başını. Ay tüm ihtişamıyla parlıyordu. Eve doğru adım attığında pencerede kendine doğru bakan Çiçek'i gördü... Biliyordu artık, hayatta neyin daha önemli olduğunu, çok iyi anlamıştı bu birkaç gündür. Hayatta en değerli şeyin sevgiyle bakan gözlerin olduğunu, sevginin emek istediğini, sabır gerektirdiğini biliyordu. Çiçek içeri süzülüp, perdeyi kapadığında oda kararlı adımlarla eve doğru ilerlerdi.

Kapıya doğru geldiğinde, Çiçek'te çoktan kapıyı açmıştı. Şahin içeri girmeden birkaç dakika durdu, gözleri birbirlerindeydi. Şahin'in beklemediği bir şeydi, belki Çiçek'te yapabileceğini sanmıyordu ama gün boyu öyle korku ile beklemişti ki Şahin'i daha fazla dayanamazdı. Hele ki eve Hamza Bey ve Nurefşan hanımla birlikte beklerken yalnız gelmesi işini kolaylaştırmıştı. Ağlayarak sarıldı Şahin'e Çiçek. Şahin ilk şaşkınlığını attığında yüzünü Çiçek'in saçlarına gömmüş, beline sımsıkı sarılmıştı.

Şahin: Şşştt... Ağlama lütfen...

Çiçek: Bugün öyle çok korktum ki... Ben, derken Şahin'in yüzüne bakıyordu. Şahin gözlerinden süzülen yaşları silerken gözlerinden hiç ayırmadı bakışlarını.

Şahin: Sen...

Çiçek: Ben daha önce kimse için bu korkuyu yaşamadım. Seni kaybedeceğimi düşünmek bile öyle acı ki, bakışlarını kaçırmaya çalıştı yüzünü eğerek yere. Aynı anda da Şahin çenesinden tutup narince yüzünü kaldırdı, hafifçe öptü dudağının kenarından. Öyle yakındı ki yüzleri nefeslerini birbirlerinin yüzünde hissedebiliyorlardı. Alnını Çiçek'in alnına dayadı,

Şahin: Beni affettin değil mi artık?

Çiçek: Affetmek mi? Hiç kızmadım ki... Kıyamadım, insan sevdiğine kıyabilir mi?

Şahin: Kıymamalı, diyerek alnını çekti Şahin. Elini saçlarına götürdü, yanağına koydu sonra; Bir daha seni asla kırmayacağım Çiçek, söz veriyorum, derken Çiçek elini Şahin'in dudaklarının üzerine bıraktı. Sonra yanağında ki elinin üzerine getirdi elini,

Çiçek: Söz verme... Bana hiçbir şey için söz verme olur mu? Ben seni, sensiz, tek başıma sevmeye öyle alıştım ki... Ve ben kendimi sensizliğe öyle hazırladım ki... Beni bir şeyleri yaşayabileceğime dair ümitlendirme. Hayal kırıklıkları yaşamak istemiyorum. Beni anlıyor musun? Ben yalnızlığıma alıştırdım kendimi, beni göremeyeceğim bir rüyanın uykusunda bırakma olur mu?

Şahin: Ben hep yanında olmak istiyorum Çiçek. Senin ve kızımın...

Çiçek: Zor... Hem de çok zor...

Şahin: Ama neden, derken Çiçek eline uzandı, gözleri ağladığı için parlıyordu. İçeriye doğru bir adım atarken gülümsedi,

Çiçek: İçeri gel, yukarıda konuşalım, birisi görecek.

Şahin: Umurumda değil, hele böyle bir günde hiçbir şey umurumda değil. Sende dinlenmek istiyorum Çiçek. Uyuyamıyorum günlerdir, kâbuslar görüyorum. Lütfen yanında uyumama izin ver. Söz veriyorum istemediğin hiçbir şey olmayacak.

Çiçek: Şeyma... Şeyma uyanabilir.

Şahin: Lütfen Çiçek... Sizin odada kalmama izin ver, lütfen... Sabah erkenden, herkes kalkmadan odama giderim. Lütfen...

Çiçek: Ne söyleyebilirim ki... Peki...

***

3 gün sonra...

ADI AŞK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin