-33-

9.1K 520 24
                                    

1 Hafta sonra...

Sabah kahvaltı için aile bir araya gelmişti. Nazlı her geçen gün biraz daha toparlamıştı bu aile içerisinde kendisini. Kafasında ki nedenlere de burada, Kuzey'den ayrıyken birer birer cevap bulmaya başlamıştı. Bir şeyler yapması gerektiğini artık biliyordu. Hafta sonu Kuzey'in gelmesini bekledi önce ama daha sonra Moskova'da işlerin ters gittiğini öğrendi Hamza beyden, "Kızım, bu deli poyraz benden izinli, sende bir hafta daha misafirimsin. İşler ters gitmiş biraz, Nazlı'ya siz söyleyin beybaba dedi. Bak benim bu deli oğlanın bir gün hanımına iş seyahatinin uzadığını söylemeye çekineceğini rüyamda görsem inanmazdım. Aferin sana kızım" diyerek kahkaha atmıştı. Nazlı, Kuzey'in gelmek istemediğini, bunu söylemeye de cesaret edemediğini düşünse de bunun için ona hak veriyordu. Bekleyecekti, gelmesini, her şeyin düzelmesini bekleyecekti. En azından bu sefer kendisi pes etmeyecek, Kuzey'in vazgeçmemiş olmasını umut edecekti.

Hümeyra: Daldın Nazlıcığım, hayrola, dedi alaycı bir ses tonuyla ekmeğe uzanırken.

Nazlı: Bilmem, farkında değilim, dedi birden düşüncelerinden sıyrılırken.

Hümeyra: Alışacaksın güzelim Kuzey abiye, o böyledir. İş olunca dünyayı unutur, derken Nurefşan kesti sözlerini.

Nurefşan: Tıpkı sen gibi değil mi Hümeyra? Çoluk çocuk, hepsi boş, diyerek hemen sözü değiştirerek seslendi; Dilek, Nazlı'nın kuşburnu çayını getirmemişsin kızım.

Hümeyra: Anne, diye cevap vermek için hazırlanırken kocası kesti sözünü.

Şahin: Nazlı bugün şirkete götürelim mi seni ne dersin, dedi karısının patavatsızlığını örtmek istercesine.

Nazlı: Şirkete mi? Ciddi misin abi, derken yüzünde kocaman bir gülümseme olmuştu.

Şahin: Evet... Evde sıkılmadın mı bu deli kızla konuşmaktan, diyerek Şimal'e baktı.

Şimal: Ay aşk olsun abi ya...

Nazlı: O benim can dostum, onla konuşmaktan sıkılmam ki, diyerek gülümsedi. İki arkadaşın birbirine gülen gözlerle bakışını Hamza beyin tok sesi kesti.

Hamza: Sen grafikerlik okudun değil mi kızım?

Nazlı: Evet beybaba...

Hamza: O zaman çizimlerin iyi olmalı.

Şimal: Ohoo, hem de ne tasarımlar yapardı babacım.

Nazlı: Büyütüyor Şimal beybaba, derken Şimal'e gözleriyle susmasını işaret etti.

Hamza: Şu Moskova işi bitsin mutlaka geliştir kendini kızım. Boşuna okumuş olma, derken Şahin'in telefonu çaldı. Şahin cebinden telefonu çıkardı. Hamza beye dönüp,

Şahin: Abim beybaba, dedi. Hamza önemli olmadıkça yemek sofrasında gelen telefonlara oldum bittim kızmıştı. Şahin babasının gözleriyle verdiği onayla beraber telefona cevap verdi: Efendim abi...

Kuzey: Şahin, günaydın.

Şahin: Günaydın abi. Hayırdır sabah sabah, derken bir yandan Nazlı'ya kaydı gözleri.

Kuzey: Pek hayır değil Şahin. Sana Moskova'ya gelecek malzemeler için ismini verdiğim şirkete ne oldu?

Şahin: Duruyor abi, mallar onunla gelecekti, o iş ile Hümeyra ilgilendi. Ben senin attığın maili ona verdim, şirketle o görüşecekti, dedi telaşeli.

Kuzey: Malzemeler diğer firma ile geldi Şahin. Senin nasıl haberin olmuyor, uyuyor musun oğlum? Ben arkamı başka işler için dönemeyecek miyim? İlla takip mi edeceğim yani, dediğinde Şahin kulağında ki telefonu kaydırdı kulağından, karısına döndü. Telefondan Kuzey'in sesini duyuyorlardı; "Oğlum böyle mi ilgileniyorsun işlerle? Dalga mı geçiyoruz burada, iş yapıyoruz" . Şahin abisinin telefondan gelen sesine aldırış etmeden,

ADI AŞK...Där berättelser lever. Upptäck nu