30. Bölüm: ''Sıtırasızkop ararken sıtırasızinsan bulduk.''

Start from the beginning
                                    

Bora odada kalmam için bir sürü şey söylerken onu dinlemeyerek Polat Alemdar edasıyla hastanenin koridorunda yürümeye başladım. Ekşın başlıcak ya, bir hava bir coolluk katıyım diye öyle yürüdüm. 

Alttan birde gerilim and adana merkez patlıyor herkez müziği, oldu sana maskeli beşler Polat Alemdar konukluğundaki kına gecesi.-Hayal gücüm kalp siz ;)- B

ora arkamda ben önde yürüdük. Tam karşımda abimin doktorla konuştuğunu gördüğümde Bora'yı kolundan tutup her hangi bir odaya doğru çektim. 

''N'apıyon lan?''

''Abim vardı orda, görmesin bizi. Hiç onun bağırışlarını çekemem.''Bora piç smile yaptı. Odaya filan atacağımı düşündü herhalde.

''Tırstım desene sen şuna.''dedi. Ben, ben ve tırsmak. Tırsmam bikere ben. Gece gece 54537453 defa cin deyip, yatağa yatınca onları düşünüp, cinler hakkında kitap okuyorum naber. Tabi tuvalete giricekken 575345343+sonsuz defa besmele çekip hatim indiriyorum ama orası ayrı.

''Ne tırsması ya. Polat Alemdar bile benden öğreniyor cesur olmayı, ne diyorsun sen?!'' Bora güldü ve etrafına bakmaya başladı. Girdiğimiz oda küçük bir odaydı. Bir tane masa, sandalya ve koltuk vardı. Doktor odası gibi duruyordu. Masanın kenarında askılık vardı. Askıda iki doktor önlüğü asılmıştı. Bora'ya bir bakış attım. 

''Abin siker bu sefer.''

''Bir şey olmaz ya azcık ekşın katalım hayata dimi. Hem onlar şuan doktorun yanındalardır.'' Bora göz devirdi ve önlüğün bir tanesini alıp giydi. 

''Kendimi beyazlar içerisinde de gördüm. Ölsemde gam yemem.'' Anırarak güldüm.

''Dur seni çekip annene gönderiyim de oğlunu beyazlar içinde görüp sevinsin.''dedim karnımı tutatak gülmeye devam ettim. Bora göz devirdi.

''Tamam hayvan gibi gülmeyi kes artık. Biri gelecek, yakalanacağız.''dedi. Gülmeyi kesip askıdaki diğer önlüğü aldım ve giydim. Bora'ya döndüm.

''Bu doktorun sıtırasızkopu nerde ya.''dediğim an Bora eşşeklerin anırmasını andıran bir şekilde güldü.

''Ulan cahil sıtırasızkop değil o, steteskop.''dedi ve gülmeye devam etti. Yuh yani dışardan duyan odanın içinde hayvanat bahçesi üyelerinin parti verdiğini sanır. O gülüşten maymun sesi, at sesi, eşşek sesi, her türlü canlının sesi çıktı yani.

''Yuh resmen anırdın,'' Bora gülmesini bastırdı.

''Hem söyleyemiyorum ben o şeyin adını.''diye devam ettim. 

''Tamam hadi gidelim artık. Doktor gelir şimdi.'' Biraz daha sıtırasızkop aradık ama bulamadık. Kapı aniden açılınca erkek telatabinin kız çantası taktığını gördüğüm günkü gibi donakaldım. Bora da dona kalmıştı. İçeri giren kadındı. Sonsuz beden göğüslerini göstermek için giydiği kıyafet yüzünden günaha sokuyordu bizi. Gömleğin düğmeleri patlamıştı resmen. Git değiştir, yenisi al demi? Kesin bu odanın sahibi olan doktor esnetik cerrahı ben size söyliyim. Yada bu kadının göğüslerini montajlayan mı demeliyim?..

''Sıtırasızkop bulacağız diye sıtırasızinsan bulduk iyimi.''dedim ve göz devirdim. 

Bora kadınla konuştu. Bora kendine gelince ona cevap verdi. Kadın 'okay'dedi ve gitti. Bora'ya döndüm.

''Kadın ne dedi lan. Konuya, Fransa'ya giden bonzai çekmiş alman gibi kaldım.''dedim. 

"Fransız kalmak değilmiydi cahil Arya." İç ses kişisi hep fransız olmayalım yenilik açıyım diye öyle dedim, bir şadap yani. Bora güldü.

New York'a Giden Çılgın TürkWhere stories live. Discover now