30. Bölüm

52.8K 2.3K 110
                                    

Merhabalar. Hayatımda yazdığım en kötü bölümdü bana göre :D Bu yüzden yorumlarınızı dikkate alacağım yine :D

Sizi seviyorum :*

Keyifli Okumalar, bir sonraki bölümün daha güzel olacağı sözünü de verip kaçıyorum :D


**


Bir insanı sevmek, bir insana delice bağlanmak ne hoş şeydi. Bir insanın kendinden başka birinin hayatına da müdahale etmesi, iyi yönde karışması bir dinginlik katıyordu. İki hayatı, tek bir düğümle beraber bir hayat kurmak ve bu bir hayattan yeni bir küçük hayat yaratmak yeniliyordu insanın ruhunu.

Cesur kızının uyuyor oluşuna tebessüm ederek usulca omuzlarını dikleştirdi. Siyah, dar kesim takım elbisenin içindeki vücudunu saran beyaz gömleğinin yakalarını düzeltti. Hafifçe burnunu çekti. Tüm kararlılığı ile derin bir nefes aldı, çok derin değildi aldığı nefes. Siyah tekerlekli valizi adamlarından birine verdi ve baş işareti yaparak diğer eşyaları da almalarını emretti. Minel'in narin ellerini avucunun arasına almış, parmaklarını birbirlerine kenetlemişlerdi. Minel kucağında uyuyan kızının yüzünü tamamen kapatmıştı. Tek rahatsızlığı etrafında örülen etten duvardı.

Tam karşılarında bekleyen kameramanlar ve muhabirler onu tedirgin etse de kocasının elini daha sıkı tuttu. Cesur, Rıfat'a bakarak baş işareti yaptığında tüm korumalar durmuş, Cesur ile Minel gülümseyerek kendilerine sorulan soruları dinliyorlardı. Cesur içten içe sırıttı. Gencay yine tüm medyayı ayağa kaldırmıştı anlaşılan.

"Cesur bey, Minel hanımla aranızda nasıl bir ilişki var?" diye heyecanla soran esmer adama gülümseyerek baktı Cesur. Ardından derin bir nefes alarak sırıttı.

"Karımla aramda nasıl bir ilişki olması gerekiyor?" deyip hafifçe göz kırptığında karşısındaki genç adamın ağzının açılmasına ve şaşkın bir şekilde kendine bakmasına sebep oldu. Adam şaşkınca gözlerini irileştirdi.

"Karınız mı?" dedi inanmak istemezcesine. Ardından gözleri birbirine kenetli ellere kaydı. Minel'in ince parmaklarında parlayan pırlanta yüzük ile kaşlarını çattı. Ardından Cesur'un parmağındaki yüzüğü de görünce afallamış bir şekilde yüzlerine bakmaya başladı.

"Evet! İki yıl önce evlendiğimizi ve bir kızımızın olduğunu nasıl kaçırdınız?" derken gülüyordu Cesur.

"Nasıl yani? Bir de kızınız mı var?" derken tamamen dağılmış bir şekildeydi muhabir. Elindeki mikrofonu bile kullanmıyordu. Kameramana dönmeyi hiç düşünmüyor, sadece karşısındaki bomba haber olacak adamla ilgileniyordu.

"Anka Yenerler..." dedi Cesur. Gururlanır bir tavırla Minel'in elini bırakıp omzuna yerleştirdi elini. Minel iyice ona sokulduğunda mutlulukla gülümsüyordu.

"Kameraları-"

"Hayır, onu görüntülemenizi istemiyorum..." dedi bu defa Cesur. Kızının görünmesini kabul edemezdi. Onca dostu olduğu gibi, o dostun sayısını geçen düşmanı vardı. Üstelik gözler önünde bir yaşantısı olmadığı için, gizemli olmayı tercih ettiğinden dolayı kızını göstermek istemiyordu.

"Sizi cezaevinden çıkarken görüntüleyemedik, ne zaman tahliye oldunuz?"

"Muhbirlerinizi engellemiş olabiliriz belki," diyerek hafifçe hareketlendiğinde korumalar onların hareketi ile tekrar yanlarına yanaşmıştı. Kameraman gerilerken, muhabir şaşkınca gülümsedi.

KOR KIZILI #wattys2022Where stories live. Discover now