24. Bölüm

54.7K 2.5K 111
                                    

Merhabalar, hikâyemizin "Tuncel Peker" karakterinin hikâyesini merak eden arkadaşlar vardı. Onu yazacağım, tanıtımını yayınladım. Hikâyemizin adı "KARA SEVDA" profilimde bulabilirsiniz.

Bölüm şarkımız: Sezen Aksu - Vay

Keyifli okumalar!


****


"Bir insanı sevmek çok kolay olmamakla birlikte zor da değilmiş. Bir an geliyor, öyle zorlaşıyor ki sevmek, canını yakıyor. Bir an var ki çok kolay, yaptığın en kolay ve iyi şey bu oluyor...

Cesur'a inandım ben. Ona inandım. Ona ve ona olan aşkıma inandım. Beni yanılgıya düşürdüğünde bir an vaz geçtim. Sevgili dostum, vaz geçtim anlıyor musun? Ben ki asla vaz geçmem diyerek herkese onu sevdiğimi anlatırken anlık bir gafletle ondan vaz geçmek istedim.

Sonra düşündüm. Öylece birini öldüremez insan. Olur, olmadık anda silahtan o kurşun çıkmaz. Bir sebebi vardır diye düşündüm çünkü Cesur'u az da olsa tanıyordum. Sebepsiz yere bir insanın canına kıyacağına inanmıyordum. Haklıymışım...

Aslında onu da anlamaya çalışıyorum. Böyle bir ortamda dünyaya gelmiş, böyle bir ortamda yetişmişti. Ailesi hakkında susuşundan anlamalıydım aslında bir şeyler olduğunu. Fakat insan hayatı kolaylıkla çözülebilir bir şey değil...

Ama bir gerçek var ki; ben bu adama aşığım. Bu adamın kötü yanına da bana tanıttığı yanına da aşığım. Ben Cesur'u seviyorum. Tek bedende, iki adamı seviyorum sevgili dostum..."

Cesur satırları okudukça tebessüm etti. Onun suskunluğunu fakat içinde bu durumu tartıp biçtiğini anlamıştı. Uyandığında Minel, yatağın köşesinde der top olmuş uyuyordu. Cesur ise kitaplara bakınırken gördüğü küçük defteri eline almış, günlük olduğunu anlamıştı. Her sayfasında kendi adını görünce içi garip bir mutlulukla doluvermişti. Son satırları okuyarak kapattı defteri ve yerine bıraktı.

Henüz günün erken saatleriydi. Usulca geniş pencereye ilerledi ve ellerini camdan oluşan korkuluğa dayadı. Manzarayı seyre dalarken aklında dolanan bin bir düşünceyi yerine yerleştirmeye çalışıyordu. Öncelikleri vardı düşüncelerin, sıraya sokmalıydı hepsini. Zamanı geldikçe o düşünceleri gerçeğe dökmeliydi. Uzunca seyretti İstanbul'un deniz manzarasını...

Minel gerinerek gözlerini açtığında usulca yan tarafına doğru dönüp gülümsedi fakat aradığı yüzü bulamayınca aniden suratını düşürüp yatakta oturur vaziyete geldi. Başını pencereye doğru çevirdiğinde gördüğü beden ile yutkundu. Cesur, üzerinde sadece baksırı ile ellerini cam korkuluklara dayayarak sırtındaki kasları belirginleştirmiş bir şekilde duruyordu. Ah, kalbi ansızın yerinden oynadı.

Usulca sarkıttı ayaklarını yataktan ve parmak uçlarında adımladı. Cesur'un kalçalarından ayıramıyordu gözlerini. Sessizce adamın arkasına doğru ilerledi ve hafif başını eğerek belindeki iki derin çukura küçük öpücükler bıraktı.

Cesur belinde hissettiği baskı ile arkasını döndüğünde Minel'in hızla dudaklarına yapışmasıyla belini cam korkuluğa yaslayarak kollarını onun beline doladı. Minel kendini sevdiği adama bastırdığında Cesur tebessüm ederek dilini genç kadının ağzından içeriye soktu. Tutkulu öpücükleri, alev alırcasına derin bir öpüşmeye dönüşmüştü.

"Cesur, soyunman gereken bir mesele var sevgilim!" diyerek adeta inleyen Minel kendini geri çekti. Koşarak kapıyı kilitledi ve Cesur'un elinden tutarak banyoya ilerledi. Onun bu cüretkâr tavırları hoşuna gitmişti adamın. Banyoya girdiklerinde Cesur gülümseyerek izliyordu onu. Minel, adamın kalçalarını iki eliyle sıkarak kıkırdadı.

KOR KIZILI #wattys2022Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora