.1. Düzenlendi

184K 5.1K 2.4K
                                    


Yeni bir güne daha halam kızı, Banunun bağırmasıyla irkilerek uyandım. İlk önce ne dediğini anlamakta zorlansamda sonradan kahvaltı için deyinip durduğunu anladım. Bu gün pazardı ve erken kalkacağını söylememişti bile. Saat daha sekizdi. Normalde pazar günleri onda falan uyanırlardı. Onların evinde hizmetçi gibi yaşıyorum. Annem öldü babamsa bazen gelir bazen yok olur. Genelde yok olmasını isterim. Normalde babaları kızlarının ilk aşkı olur. Benimse ilk nefretimdi. Zayıf vücudu, çoğunlukla beyazlaşmış saçları, yıllardır değiştirmediği kalem bıyık modeli, kahverengi gözleriyle olan nefret etdiğim bakışlarıyla kabuslarımın baş rol oyuncusuydu o.

Eski yatağımdan doğrulup, zaman kaybetmeden üstüme dizimin bir karış altına gelen, kendim diktiğim çiçekli elbisemi giyindim. Banyoda rutin işlerimi gördükten sonra mutfağa indim. Çaydanlığı ocağa koyup ekmekleri kızartmaya başladım.

"Sen ne hakla bu saate kadar uyuyorsun. Senin yüzünden randevuma geç kalırsam döndüğümde bunu burnundan getiririm."

Kumral uzun saçlarını dalgalı yapmış tüm vücut hatlarını gösterecek dar, kısa bir elbise giyen Banuya baktım ve her zamanki gibi onu cevaplandıramamanın siniri ve üzüntüsüyle başımı sallamış işime geri dönmüştüm. Annem gitmeden önce konuşma yeteneğimide kendiyle götürmüştü. Konuşa bilmeyi bazen o kadar çok istiyorum ki, deniyorumda. Malesef her seferinde yorgun düşüp uyuyana kadar ağlamakla sonuçlanıyor.

Banu kısa süre sonra fazla bir şey yemeden kalkıp gitmişti. Onun gitmesiyle rahat bir şekilde oturup yemeğimi yedim. Daha sonra halam için sofrayı tekrar yapmak zorundaydım. Halam kilolu, kısa boylu ona kesinlikle yakışmayan çakma kızıl saçları, her baktığımda babamı hatırlatacak derecede ona benzeyen gözleri olan ellili yaşlarında bir kadındı. Tüm gün evde olmasına rağmen koluna taktığı ağır bilezikler ve yüzüklerle dolanıyordu. Onu anlamakta zorluk çekiyorum gerçekten. Kocasından boşanmıştı. Ailenin geliriniyse oğlu Alp sağlıyordu. Alp çok iyi biridir. Ne işi yaptığına dair bir fikrim yoktu zaten bunlar beni ilgilendiren konular değil. Uzun buylu, ela gözlü, şekilli burun,ona çok yakışan dudakları, yapılı vücuduyla yakışıklı biriydi, ama kesinlikle kendini beğenmiş değildi ve benimle iyi anlaşıyordu. Bu ailede anlaşa bildiğim tek kişide zaten oydu. O evde olduğunda bende kısmen rahat oluyordum. En azından durduk yere bana vurmuyordular halam ve Banu.

Kısa sürede sofrayı tekrar düzenleyip, kiyafetleri ütülemek için odama çekildim. O sıra aklıma Alp gelmişti. İşinden dolayı sürekli yurt dışına seyahetler ediyordu, özellikle de Rusyaya. Şu an yine oraya gitmişti ve uzun süredir yok. Onsuz evde sıkılıyordum. Doğuştan engelli olmama rağmen beni küçümsemiş bir şeyler öğrenemeyeceğimi ima ederek okula göndermemişti. O yüzdende okuma yazma bilmiyordum. Tabi ki bu en çok öğrenmek istediğim şeylerden biri. Hayalini kurduğum, öğrenmek istediğim çok fazla şey var. Beş yaşımda annemi kaybetdikden sonra zorla bu eve getirilmiştim. Apartmandan beş dakikalık mesafede olan süpermarkete ve sayılı zamanlarda Alpin beni götürdüğü yerlerden başka dışarıyı bilmiyordum. İnsanların neler yaptığını, nasıl yaşadığını izlemek bana çok eğlenceli gelir. Onuda ayda yılda bir anca yapa biliyorum. O iki yıldır bu yaşantımdan kurtulacağım anları bekledim hep.

Ütülediğim kiyafetleri halamın odasına götürüp kapıyı ses çıkarmamasına dikkat ederek açtım. İçeride olmadığını gördüğümde derin nefes alıp önce ütülediğim etek ve gömleği yatağın kenarına bırakıp dağınık olan yatağı topladım, kiyafetleride yatağın ayak ucunda kalan beyaz ve siyah karışımı dolaba yerleştirdim. Odanın havası ağır olduğundan pencereyi açtım eylül ayının ferah havasından hasta ciğerlerime -astım hastasıyım- derince çektim ve ellerimi pencerenin kenarlarına koyup etrafa baktım. Üstümde hissetdiğim ağır göz hapsinden rahatsız olmuşcasına başımı çevirdiğim an ellerini göğsünde birleştirmiş pahalı olduğu çok belli arabaya yaslanmış kollarını göğsünde birleştirmiş, siyah takım elbiseli adamla gerilmiştim. Tamam bu apartmanlarda kalan iş adamları çoktu ve böyle giyimli insanları sık sık görürdüm ama neden hiç göz kontağını bozmadan bana bakıyordu?

..Azap.. (Mafya hikayesi) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin