KIRMIZI

6.Bölüm

Merhaba canlarım,

Bölüm geç geldi fakat gerçekten meşgulüm ve yazabildiğim kadar uzun yazmaya çalıştım. Bölüm çok fena yerde bitti. :)

Sizden bir ricam olacak. Lütfen yorum bırakmayı ihmal etmeyin. Çünkü bu yeni başladığım bir hikaye olduğu için düşüncelerinizi çok merak ediyorum.

Sizleri seviyorum,keyifli okumalar...

6.BÖLÜM

Bileğime geçirdiğim tokayla saçlarımı toplarken Burcu'ya baktım. Hala bıraktığım gibi koltukta uzanıyor, düşünceli bir tavırla bakışlarını etrafta gezdiriyordu. Bunun, anlattıklarımın etkisi olduğunu çok iyi biliyordum. Salonun sıcaklığından dolayı enseme yapışan saçlarımı en tepede topladıktan sonra ayağa kalkarak saatler önce yemiş olduğumuz pizza kutularını toplayarak mutfağa götürdüm. Saatler boyu konuşmuş, sabah etmiştik. Fakat bir yere varamamıştık. Kısa boyumdan dolayı zorlukla uzanarak üst dolaptan kahveyi aldım ve tezgahın üzerine bırakmış olduğum fincanların içine birer kaşık kahve koydum. Kaynamış suyu da ekledikten sonra karıştırıp fincanları elime aldım ve salona döndüm.

Elimdeki fincanı direkt olarak Burcu'ya uzatmak yerine önündeki sehpaya bıraktıktan sonra koltuğa oturmayı tercih etmeyerek yerdeki pufun üzerine oturdum ve kahvemden bir yudum aldım.

"Benim hala anlayamadığım bir şey var," derken Burcu uzandığı koltuktan kalkmış, fincanına uzanmıştı.

"Nedir o?"

"Tüm bunlar olurken ben neredeydim?"

"Dedim ya hatırlamıyorum bile nerede olduğunu..." dedikten sonra derin bir nefes aldım ve bana sıkıntı veren bu konu hakkında konuşmaya devam ettim.

"Sadece kayboldun ortalıktan ve bende ne yaptığımı bilmez bir haldeydim."

"İçkili miydin?" diye sorarken Burcu, kaşlarını çatmıştı.

"Hayır," dedikten hemen sonra sakin bir tavırla omuzlarımı silktim. "İçkili değildim."

Aramızda birkaç dakikayı dolduran bir sessizlik olduğunda bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemediğimden emin olarak, bitmiş kahve fincanımla ayağa kalktım.

"Ben yatacağım."

Burcu, ağzının yanmasına aldırmadan hızlıca bitirmek için kalan kahvesini kafasına dikerek ayağa kalktı.

"Bende," derken kollarını öne doğru uzatarak vücudunu esnetti. "Baksana sabah olmuş konuşurken. Uyumak istiyorum."

Bir şey demeden, banyoya giderek dişlerimi fırçaladım. Çıktıktan sonra ise direkt olarak yatak odasına yönelerek dolaptan bir pijama takımı çıkardım ve Burcu'ya uzattım. Sık sık bende kaldığı için burada hep yedek bir eşyası oluyordu. Kendi pijamalarımı da giydikten sonra Burcu'ya bakmak için odamdan çıktım. Salona girdiğimde Burcu koltuğu yatmak için açmaya çalışıyordu.

"Boşver," dedim kollarımı göğsümde kavuşturarak onu seyrederken. "Birlikte uyuyalım, uğraşma şimdi."

Burcu ise, dünden hazır olduğu bu teklife balıklama atlayarak yatak odasına doğru koşturmaya başladı. Ben ise onun arkasından odaya girerek yavaşça yanına uzandım.

Sadece geceleri çalışıyor olmanın memnuniyeti, vücudumu sararken derin bir nefes aldım. Yan tarafıma döndüğümde Burcu'nun kapalı gözlerini gördüm ve bu yüzden onun uyumasına müsaade etmek için hiç konuşmadan sırtımı ona dönerek gözlerimi kapattım. Uyumaya çalışacaktım.