30/ Samara Çakması Judith

En başından başla
                                    

Ben niye şimdi sizi böyle gaza getirdim ki? Aman neyse.

Tembel tembel kalktım yataktan. Ayağıma parmak arası terliklerimi geçirip popomu pijamamın üstünden kaşıyarak odamdaki banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.

Banyodan çıkıp hemen saçlarımı toplayıp odamdan çıktım. Mutfağa gittiğim de annem ve babamın Hawaii tatiline çıkan Amerikalı aile gibi hazır olduğunu gördüm. Babamın çiçekli gömleği, annemin tiril tiril elbisesi. Noluyor be?!

"Nereye?" Diye sordum hemen. "Yoksa evi terk mi ediyorsunuz?!"

"Tatile!" Diyerek şen şakrak konuştu annem. "Babişkonla Bodrum'a gidiyoruz! Yaz geldi kızııım! Sen anca evde otur, göbek yap. Biz gençliğimizi yaşayacağız!"

Anneme gözlerimi kısarak baktım. "E ben? Ben ne olacağım?"

"Kazık kadar kız oldun!" Diyerek kızdı annem. "Seni de mi yanımızda götüreceğiz? Hayır normal bir çocuk, "Ehehe, siz gidin bende parti vereyim zaa!" Diye sevinir. Biz sende hata mı yaptık ne? Mehmet! Olmamış bu kız!"

Annemin zaa demesine kusmak istedim. Yahu senin torunun var, evli oğlun var, üniversite mezunu kızın var, zaa demek ne demek! Doktorsun sen!

Allah bilir annem ameliyathaneye "Naber len cerram!" Diyerek de giriyordur.

Anasına bak, kızını al!

"Ne yapalım Filiz?" Diye sordu babam. "Geldiği yere geri mi sokalım?"

Üstünüze afiyet ben biraz anırdım. Annem bozuldu, annem bozulunca babam da benim gibi anırdı. Bunlar otuz beş senedir beraberdi. Ben kendimi bildim bileli ikisi birbirini bozunca kahkaha atarlardı.

Ben nasıl bir ailede büyüdüm lan?

Her neyse, diyerek yumuldum sucuklu yumurtaya. Bunu gören babam hemen atağa geçip, çatalıyla bütün sucukları toplamaya başladığın da bende atağa geçtim.

Annemin, "Yahu ne yapıyorsunuz?!" Diye bağırması ile savaşmaya-pardon kahvaltı etmeye biraz ara verdik. Sonra yeniden yemeğe devam ettik.

Annem ve babam kahvaltı bittikten sonra yola çıktılar. Annemin, "Mutfağı yakma! Pislikten ölme!" Diye tembihlemelerinden sonra sonunda gittiler. Babamın arabasıyla gittikleri için annem de arabayı bana bıraktı.

"Yehu!" Diye bağırdım salonun ortasında. "Ergenler gibi cips kola partisi verebilirim! Evin her yerinde sigara içebilir, don atlet gezebilirim! Yaşasın!"

Ne bekliyordunuz ki? Havuz partisi vermemi mi? Eh, durun ben küveti doldurup geleyim...

Hemen Arslan'ı aradım.

"Aşkım!" Dedim heyecanla. "Ev boş!"

"Eve mi atacan beni?"

"Yok! Ev boş diyorum yani gelirsen kimse yok!"

"Ne diyon kızım sabah sabah?"

"Aşkım annemler tatile gittiler! Beni evde bıraktılar. Ya ben evde çok sıkılıyorum. Ne yapacağız?"

"Bilmem. Ne yapalım güzelim? Sen ne istiyorsan onu yapalım. Gerçekten yapmaya hazırım. Aklından kendimizi rezil edebileceğin neler geçiyor?"

"Arslan, bebeğim, neden böyle konuşuyorsun? Ben ne zaman bizi rezil ettim?"

"Bence saymayayım, sonra fatura kol gibi bana geçiyor pardon geliyor aşkım."

"Pinti!" Diye çemkirdim. "Sıra sıra holdinglerin veliahtlarından birisin, ayrıca ülkedeki en popüler derginin sahibisin. Telefon faturası sana koyar mı be?"

Büyük Patron (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin