Canad.

1.6K 170 47
                                    

Sehun yanlış bir şey yapma korkusuyla dolmuştu. Baekhyun'un ona öylece bağırması ve kollarındaki baygın beden suçlu hissettirmişti. Esmer olandan yükselen kan kokusunu alabiliyordu. Çok fazla kan kaybetmiş olmalıydı. Bu da zaten neden bayıldığını açıklıyordu.

Sehun zaman zaman Ayrıkvadi'nin dışındaki bu ormana gelir tek başına vakit geçirirdi. Bazen eski bir ansiklopediyi okurken bazen de sadece ağaca yaslanıp gözlerini kapatır ve ormanı dinlerdi. Belki Ayrıkvadi buradan çok daha güzeldi ama bu küçük ağaçlık alanı sadece kendine özel gibi hissediyordu.

Yine öyle bir gecede uzaktan gelenleri görmüştü keskin gözleriyle. Bir Elf ve bir ork'un yanyana ne işi olabilirdiki? Evet, fazlasıyla esmer olan bedeni başta ork sanmıştı. O uzun zamandır bir ork görmemişti ve bu konuda yanılması ona göre normaldi. Ancak yanına gelip sadece kendisiyle ağaç arasında sıkıştırdığında insan olduğunu anlayıp gördüğü güzelliğin şaşkınlığına bırakmıştı kendini. Yüzü kirli olmasına rağmen yine de böylesine ilgi çekici bir yakışıklılığa sahip olduğu aşikardı.

" Ona yardım etmelisin, lütfen. "

Baekhyun ne zaman bir insan için gözyaşı dökecek samimiyete ulaştığını bilmiyordu. Elfler başka ırklardan arkadaş edinmezdi. Eğer olur da bir arkadaşlık bağı kurarlarsa sonsuza kadar sadık kalırlardı.

Sehun kısa süreyle Kai'den gözlerini alıp Baekhyun'a baktığında aklındaki düşüncelerden kurtuldu. Kai'yi çok narin bir şekilde sarı yaprakların üzerine yatırırken büyük bir özen gösteriyordu. Ardından arkasını dönüp ormanı taradı keskin mavi gözlerle. Aradığını bulduğunda hızlı hareketlerle çalıların arasından geçti ve athenas otundan koparıp hemen Kai'nin yanına döndü.

" Baekhyun bunu yaraya bastır. "

Sehun'un sesi güçsüzdü. Tedavinin geç kalmasından korkuyordu. Baekhyun başını sallayıp titreyen elleriyle ona söyleneni yaptığında gözyaşlarına ara vermişti. Okuduğu kitaplarda bu otun etkisini öğrenmişti. Başka otların da... Şimdi neden aklına gelmediğine lanet ederken Sehun otun üzerinden yarayı sarmayı bitirmişti.

" Onu hemen Ayrıkvadi'ye götürmeliyiz. Bu ot onu bir süre idare edebilir. Su ile tedavi etmem gerekiyor. " dedi Sehun, Kai'yi Baekhyun'un yardımıyla sırtına alırken.

Geldiği yolları kullanarak Ayrıkvadi'ye ulaşmaya çalışıyordu. Baekhyun ise birkaç adım önden önlerine çıkan dalları çekiyor. Arada bir de arkaya bakıp Kai'nin durumunu kontrol ediyordu.

Sehun sırtındaki sıcaklığı hissediyorken heyecanlanmasına engel olamıyordu. Duyduğu kısık acı iniltiler ve yavaşlayan nefes alış verişler Sehun'u daha hızlı hareket etmeye itiyordu.
En sonunda Ayrıkvadi'nin muhteşem manzarasını gördüklerinde derin bir nefes vermişti. Kendini çok az kaldığına dair telkin ederken başını omzuna çevirip sırtındaki bedeni kontrol etti. Kalp atışları Sehun'unkinin aksine çok yavaştı. Sehun odasından içeri girdiğinde ve esmer bedeni yatağına bıraktığında yine çok dikkat etmişti. Bu hareketi esmer olanın kalbinin ve nefesinin tamamen durmasını engelleyememişti.

***

Sehun, yaptığı tedaviyi bitirdikten sonra nefes almaya başlayan ve kalp ritmi düzene giren bedenin yanına oturdu. Yatakta onun oturduğu yer çökerken poposunu kaydırıp biraz daha yakınına yerleşti. Yatağın hemen başında bulunan küçük kaptaki temiz suyla beyaz bezi ıslatıp esmer bedenin yüzündeki lekeleri silmeye başladı. Alnındaki siyahi izleri tüy kadar hafif dokunuşlarla siliyordu. Onun uyanmasından değil, şuan uyanması çok zordu, sadece ona karşı böyle dikkatli olmak istiyordu. Esmer olanı hiç tanımıyordu, adını ya da ona dair en ufak şeyi bilmiyordu, daha önce asla görmemişti. Buna rağmen onu kaybetmekten korkmuştu. Hem de iliklerine kadar. O nefes almaya başladığında şimdiye dek hiç olmadığı kadar rahatlamış hissetmişti.

|KYRE|✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin