16. Bölüm (+18)

Start from the beginning
                                    

Usulca arkasını döndüğünde yine o geceki gibi ateş mavisi gözler ile karşılaştı. İçindeki kor kızılı ateş, iyice ısındı... Isındı... Isındı ve usulca genç kızın beline kollarını dolayarak onu kendi bedenine bastırdı. Dudaklarını çıldırtıcı bir yavaşlıkla genç kızın boynundan, kulağının altına kadar sürttü ve küçük bir öpücük bırakıp hafifçe geri çekildi. Konuşmayı istemiyordu, konuşursa içinde bulunduğu bu efsunlu an dağılacaktı sanki. Yine usulca genç kızı kendine çekerek odadan çıktı ve alt kata yöneldi. Kapıyı açarak içeriye girdiklerinde ilk olarak camdan oluşan geniş dikdörtgen duş alanına doğru ilerledi.

Minel bulundukları yeri incelemeye koyuldu, belki böylece aklını başka şeyler ile meşgul ederek içindeki amansız heyecanı bir nebze aza indirebilirdi. Geniş banyo saf buğulu camlardan oluşmasına rağmen içine adım attığında aslında iç kısımlarının ayna ile kaplı olduğunu fark etti. Aynada aksini izlerken, arkasındaki adamın sıcaklığı ile nefesi kesiliyordu. Usulca gözlerini aynadaki adamın gözlerine kilitledi ve yutkunarak tebessüm etti. Cesur'un parmaklarını çıplak omuzlarında hissettiğinde ise neyi incelerse incelesin bu heyecanın asla inmeyeceğini anlıyordu.

Cesur, fazlasıyla yavaş fakat usta bir şekilde Minel'in kısa pudra rengindeki elbisesinin sırtında kalan fermuarını indirdi ve pürüzsüz teninin gözlerinin önüne serilişini inanılmaz bir tutku ile izledi. Gözlerinin değdiği her zerreyi parmaklarıyla usulca okşadı. Minel, adamın iş bilir parmaklarının ensesinden, beline kadar omurgasının izinde dolandırdığını hissettiğinde nefesini tuttu ve sesli bir şekilde vererek yutkundu. Tatlı bir ürperti ile titriyor, sanki daha fazlası için arsız bir istek duyuyordu içten içe.

Cesur, elbisenin ince askılarını iki elinin de başparmakları ile tuttu ve askıları zarif omuzlarından aşağı indirdi. Bir yağmur damlasının yeryüzüne düşüşü gibi ayaklarının ucuna düştü elbisesi Minel'in. Şimdi kalbi daha hızlı atıyordu ve dayanılmaz bir istekle kavruluyordu. Genç adam başını hafifçe yana eğerek aynaya dikti tutku ile kararan gözlerini ve genç kızın dudaklarını dişleyerek başını eğdiğini görünce gülümsedi. Hayatı boyunca birçok kadın tanımıştı fakat kimseye böylesi hisler beslememişti. Üstelik birçok tene değmişti parmak uçları fakat ilk kez uyuşuyordu. İlk kez Minel'in tenine değdiğinde sanki parmak uçlarındaki hissiyat kayboluyordu Cesur'un.

Usulca genç kıza sarıldı ve iri eli Minel'in göbeğinin üzerinde durdu. Başını öne iterek, genç kızı kendine bastırdığında Minel çıplak sırtına değen sıcaklığın fakında olarak derin bir nefes aldı fakat ciğerleri için bu nefes pek de yeterli sayılmazdı. Cesur usulca onu kendisine çevirdi ve Minel'in ellerinden tutarak kendi göğsüne yerleştirdi. Minel anlıyordu, biliyordu ne yapacağını fakat nasıl yapacağını kestiremiyordu. Sanki zihni sıfırlanan bir bilgisayar gibiydi. Bomboş...

Yine de usulca parmaklarını bembeyaz gömleğin, küçük yaka düğmelerine uzattı ve titrek parmaklarını ustaca kullanma umudu ile ilk düğmeyi açtı. İlk düğmenin sorunsuz ve kolayca açılması ona bir özgüven yüklemişti sanki. Seri bir şekilde diğer düğmeye geçti ve onu da açarak, diğerine geçti. Tüm düğmeleri açıp, adamın yakalarından tutarak gömleğini omuzlarından kaydırarak düşmesini sağladı. Heyecanlıydı, hem de çok...

Usulca siyah, parlak kemerin tokasını tuttu ve acele etmeden açıp, pantolonun düğmesine uzandı ve onu da açarak fermuarını indirdi. Cesur bu kadarını beklememişti. Amacı onun heyecanını aza indirmek ve korkuyorsa eğer korkulacak, çekinecek bir şey olmadığını göstermekti. Gerçi sevdiği kız da bu işi gayet iyi yapıyordu. Usulca pantolonundan kurtuldu adam. Ardından banyo bataryasına ulaşarak ılık suyu açtı ve tavandan suların sanki yağmur yağıyormuşçasına düşmesini hissetti. Minel ona gülümseyerek bakıyordu.

KOR KIZILI #wattys2022Where stories live. Discover now